BOLU İLİ 1/100 000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI |
“Bolu İli Güçlü Yönler-Zayıf
Yönler-Fırsatlar-Tehditler (GZFT) analizine ilişkin görüş ve
önerilerimiz aşağıdadır:
DOĞAL ve TARİHSEL/KÜLTÜREL YAPININ
OLANAKLARI
•
Bolu İli’nin Ankara ve İstanbul Metropollerinin arasında ve ülke ulaşım ağının
en önemli ve en yoğun kullanılan aksı üzerinde bulunması, İl’in Ülke ve Batı
Karadeniz Bölgesi içindeki önemini giderek artıracaktır. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Ülke orman varlığının önemli bir bölümüne sahip olması ve orman ürünlerine dayalı sanayinin hızla gelişmekte oluşu doğal
yapının ile kazandırdığı bir avantaj olarak görülmektedir. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Sanayinin gelişme hızı ve potansiyeli, değerli tarım toprakları için ciddi bir
tehdit oluşturmaktadır. (TEHDİT)
•
Özellikle İstanbul Metropolü’nde bir sıçrama biçiminde gelişme eğilimi gösteren
sanayi girişimlerinin Organize Sanayi Bölgesine yönlendirilmeleri zorunlu
görülmektedir. (TEHDİT)
•
Ülke ölçeğindeki kentleşme hızının Bolu İli içindeki kentsel yerleşmelere aynı
oranda yansımadığı ancak kır / kent dengesinin kentlerden yana hızla değiştiği
görülmektedir. Ancak bu değişimin kent mekanlarında ülkenin birçok kentinde
görüldüğü gibi dramatik bir ikili yapı oluşturmadığı bilinmektedir. Bu avantajlı
durumun önümüzdeki yirmi yıl içinde İl içindeki kentlerde gelişimin denetim altında
tutulabileceği izlenimini vermektedir. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Turizmin karasal doğal değerlere (yaylalar, göller) dayalı olarak gelişme
potansiyeli vardır. Bu doğrultudaki istemlerin giderek ivme kazandığı görülmektedir. Özellikle Abant
çevresindeki uygulamalar Tabiat Parkını tahrip edecek boyutlara ulaşmıştır.
Yaylalara yapılası planlanan göletler de doğayı tahrip edecek boyutlarda
sonuçlar yaratabilecektir. (TEHDİT)
Kültür varlıklarının
korunması doğrultusundaki çabaların iç turizm desteğine kavuşturulması halinde
önemli yerleşmelerin (Mudurnu ve Göynük ağırlıklı) korunmuş kimliğine dayalı
olarak bir aktivitenin yaratılabileceği, bu aktivitenin olumlu sosyal - ekonomik,
sosyo-kültürel sonuçları olabileceği görülmektedir. (FIRSAT)
•
Ana kampüsü Bolu Gölköy’de bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin ve
ilçelere dağıtılmış bulunan meslek yüksek okullarının, fakültelerin özellikle
sosyal yapıya ve aktivitelere önemli etkileri olacaktır. (GÜÇLÜ YÖN)
BOLU İLİ'NİN EN GÜÇLÜ YÖNÜ DOĞAL DEĞERLERİDİR |
NÜFUS
YAPISI VE EĞİLİMLER
•
Bolu İli, Türkiye ortalamasından daha az
nüfus almaktadır, nüfus artış hızı Ülke genelinden düşüktür. (FIRSAT)
•
1950-2010 döneminde elde ettiği yıllık ortalama nüfus artış hızı, gerek kentsel
kesim ve gerekse kırsal kesim itibarı ile Türkiye ortalamasının altındadır.
(FIRSAT)
•
Bolu,kırsal nüfusun kentsel nüfustan fazla olduğu bir İl niteliği taşımaktadır.
Bu biçimi ile Türkiye ortalamasından farklılaşmakta ve kırsal ağırlıklı bir
yerleşme desenini ve ekonomik yapıyı sergilemektedir. (ZAYIF YÖN)
•
Bolu, kentsel kesimde Batı Karadeniz Bölgesi kentleşmesinden daha fazla bir
hızla kentleşmektedir ve bu biçimi ile Bolu İli kentleşme oranı açısından Batı
Karadeniz Bölgesi’nden daha gelişmiş durumdadır. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Kentsel nüfus, en fazla nüfus artışı 1985-1990 ve 1990-2000 döneminde
görülmektedir. Bu iki dönem özellikle imalat sanayinin ve tarımın İl’de gelişme
gösterdiği ve ekonominin genelde
geliştiği dönemler olarak
nitelendirilebilir . (GÜÇLÜ YÖN)
•
Bolu İli’nin 2010 li yıllarda daha fazla nüfus alacağı ve kent-kır nüfus
dengesinin kent lehine değişeceği sanılmaktadır. (TEHDİT)
EKONOMİK
YAPI VE EĞİLİMLER
•
Bolu ili, 1970-2000 döneminde Batı Karadeniz Bölgesi illerinden daha fazla
işgücü büyümesine sahip olmuştur.
“Ulaşım- Haberleşme-Depolama (UHD)” sektörü hariç hemen tüm sektörlerde Bolu
gelişmesi Batı Karadeniz Bölgesi İllerinden fazladır. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Bununla birlikte; 1970-2000 döneminde, gelişme Türkiye ortalamasının
altındadır. Örneğin, görece gelişme hızı yüksek imalat sanayi dahi Ülke
ortalamasının altında gelişmektedir. (ZAYIF YÖN)
•
Bolu İli’nde 1970-2000 döneminde üçüncü
sektör (hizmetler) ağırlıklı bir gelişme olduğu, bunu ikinci sektörün (imalat
sanayi) izlediği ve birinci sektörün (tarım) ancak üçüncü sırada yer aldığı
söylenebilmektedir. (FIRSAT)
•
Bolu İli, tarım, inşaat ve ticaret faaliyetlerinde Ülke ortalamasından fazla
gelişiklik göstermektedir. (FIRSAT)
•
Bolu ili’nin BKB’ye göre ekonomisini çeşitlendirdiği ve yer aldığı Bölge’den
daha büyüdüğü biçiminde
yorumlanabilmektedir. (GÜÇLÜ YÖN)
•
Ulaşım-Haberleşme-Depolama (UHD) servisi dışında servis sektörü olarak
adlandırılabilecek tüm kentsel hizmet sunumlarında Bolu ili endeksleri
bölgeden değerlerinden yüksek çıkmıştır. (GÜÇLÜ YÖN)
•
İşgücü istihdam kapasitesi büyük sektörler itibarı ile yapılan değerlendirme de
ise en büyük artış 0.0709 değeri ile “Bankacılık - Mali Kurumlar” sektöründe
görülmektedir. Bunu sırası ile 0.0467 değeri ile “Ticaret”, 0.0418 değeri ile “Toplum Hizmetleri” ve 0.0379 değeri ile “İmalat Sanayi” izlemektedir. (FIRSATLAR)
•
Bolu İli’nde son yıllarda mekansal bazda uzmanlaşmalar görülmektedir.
Örneğin, Bolu kenti orman ürünleri
alt-sektöründe, Mudurnu yerleşmesi ise hayvancılık (özellikle kanatlılar) alt
faaliyetlerinde uzmanlaşmışlardır. (FIRSAT)
•
Giderek kentsel sektörlerin aşama kaydedeceği, özelikle 2. Sektörün (imalat
sanayi) ile üçüncü sektörde önemli gelişmeler
olacağı söylenebilir. (FIRSAT)
BOLU İLİ DOĞAL DEĞERLERİ CİDDİ TEHDİT ALTINDADIR! (Abant Örneği) |
MEKANSAL
YAPI VE GELİŞME EĞİLİMLERİ
•
İl’de nüfus genelde “Ova Yerleşmeleri”
olarak adlandırılabilecek, Bolu ovasında
köy yerleşim alanları olarak yoğunlaşmıştır. Bu yerleşmeler bir aks olarak da
belirlenmektedir. Ova yerleşmelerinin
2000 yılında toplam nüfusa oranı % 76.75 gibi büyük bir orana erişmiştir.
(GÜÇLÜ YÖN) Ancak, kentin NAZIM PLANI’nın güncel olmaması ve Belediye
tarafından parçacı uygulamalarla bu kırsal yerleşimlerin çok katlı olarak yer
yer imara açılması kentin kırsal dokusunu ve mimarisini, peyzajını bozmaktadır.
(TEHDİT)
•
İkinci önemli yığılma “Yayla
Yerleşmeleri” nde görülmektedir. Bunlar
genellikle 1 000 metre ve daha
yüksek kotlarda yer alan ufak birimlerdir. Bu tür yerleşmelerin toplam nüfusa oranı 2000 yılında % 16.47’dir. (FIRSAT) Ancak
yaylalarda kaçak yapılaşmalara denetlenememekte, özellikle 2. konut ve yayla
turizmi amaçlı uygulamalar doğal değerleri, yaylaların peyzajını ve görünümünü
bozmaktadır (TEHDİT). Planlı bir yaklaşımla yaylaların ve kırsal yerleşimlerin
(köy ve mahalleler) ele alınması gereklidir.
•
İl’de genelde D-100 boyunca aksiyel gelişme eğilimi görülmektedir. Ancak son
yıllarda TEM’e doğru, AİBÜ’ye doğru (TOKİ uygulamaları ile) ve Karacasu yönüne
doğru gelişmeler de başlamıştır. (TEHDİT) Bu coğrafi üstünlüklerin yanısıra,
Ulaşım sistemine olan duyarlılığın da sonucudur. Bu gelişme TEM ve D-100 karayolları ile desteklenmektedir. (FIRSAT)
Bu gelişmelerin bütüncül bir
1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/5000 Ölçekli Bolu Nazım Planı
hazırlanarak denetim altına alınması gereklidir. Bu çalışma iş işten geçmeden
Üniversite, Bolu Belediyesi ve İl Özel İdaresi işbirliği ile yapılmalıdır.
(TEHDİT + FIRSAT)
10.11.2008, BOLU, AİBÜ
Prof. Dr. Mehmet Tunçer
No comments:
Post a Comment