Tuesday, September 18, 2018

Milli Parklarda Uzun Devreli Gelişme Planı Hazırlanması Yöntem ve Teknikleri: Soğuksu Milli Parkı Örneği


Milli Parklarda Uzun Devreli Gelişme Planı Hazırlanması Yöntem ve Teknikleri: Soğuksu Milli Parkı Örneği

Methods and Techniques in Preperation of Secular Decade Strategic Plan for National Parks: Case of Soğuksu National Park

Prof. Dr. MEHMET TUNÇER - Öğr. Gör. Dr. SİMGE ÖZDAL OKTAY



  • Bu bildiri metni 12-15 Eylül 2017 tarihinde;  XIII. Congress of Ecology and Environment With International Participation, UKECEK-2017, de sunulmuştur. 
  •  "Milli Parklarda Uzun Devreli Gelişme Planı Hazırlanması Yöntem ve Teknikleri: Soğuksu Milli Parkı Örneği / Methods and Techniques in Preperation of Long Term Strategic Plan for National Parks: Case of Soğuksu National Park", Çankaya Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü. Trakya Üniversitesi, Edirne.




    Özet

    Bildirinin amacı, kanun ile “Milli Park” ve/veya “Tabiat Parkı” alanlarında hazırlanması zorunlu olan “Uzun Devreli Gelişme Planları”nın hazırlanmasındaki yöntem ve teknikleri incelemek, “Mutlak Koruma, Kontrollü Kullanım ve Aktif Kullanım” alanlarını Ankara, Kızılcahamam, Soğuksu Milli Parkı örneği üzerinden açıklamaktır.  Araştırma kapsamında öncelikle Türkiye’de Milli Parklar üzerine kurulan yasal çerçeve ve gereklilikler değerlendirilecektir. İkinci aşamada, Mississippi Ulusal Nehir ve Rekreasyon Alanı, Loch Lomond ve Trossachs Milli Parkı gibi Amerika ve Birleşik Krallık örnekleri üzerinden uluslararası, koruma amaçlı milli park süreçleri ve bununla birlikte Soğuksu Milli Parkı UDGP analiz, sentez ve planlama raporları incelenecektir. Yerinde yapılacak araştırma ve saptama çalışmaları ile UDGP planın dışında yapılan bazı uygulamalar değerlendirilecek ve geleceğe yönelik öneriler geliştirilecektir. UDGP hazırlanması, disiplinler arası bir çalışma ile mevsimsel saptamaları gerektiren, 1,5-2 yıla yayılan uzun ve zahmetli bir süreç gerektirmektedir. Korumada uzman şehir plancısının bu ekiplerin yönlendirilmesi ve koordinasyonunda önemli bir yeri ve sorumluluğu vardır. Bu kapsamda yapılan çalışma sürece yönelik önemli bir planlama ve uygulama çerçevesi sunacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Milli Park, Koruma, Planlama, Ekoloji, Soğuksu

    1. Giriş

    Yeryüzünün ve ülkemizin iklimsel döngüsü içinde, küresel ısınma ve çevresel sorunlar karşısında yaşanabilir ve yaşatılabilir bir çevre oluşturulması için kentin doğaya egemen olmayacağı biçimde, kent ve doğa arasındaki karşılıklı ilişkinin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilebilmesi ve çevre konusunda insanların bilinçlendirilmesi önem kazanmıştır. Doğa ile kent ilişkisini belirleyen, kaynakların koruma ve kullanma dengesini sağlayarak ele alınması bu kapsamda büyük önem kazanmaktadır. “Sürdürülebilir Gelişim” hakkındaki uluslararası konferanslar, bildiriler, raporlar bu yaklaşımı önemle vurgulamaktadır. Bu çalışmalardan en önemlileri; “Ortak Geleceğimiz (Our Common Future)-Brutland Raporu”, “Sürdürülebilir Kalkınma için Rio Konferansı (Conference on Sustainable Development)’dir.  Avrupa Birliğinin çevre konusundaki politikaları içinde “su kalitesinin korunması”, “temiz su kaynaklarının ve arzının yönetimi” önemli bir yer tutmaktadır.

    Türkiye’de ise doğal güzelliklerin korunarak gelecek nesillere aktarılması temeline dayanan, 1983 yılında kabul edilen Milli Parklar Kanunu doğal peyzajın korunmasının yanı sıra doğal kaynak tüketiminin sınırlandırılmasında da önemli rol oynamaktadır. Türkiye'de 2016 yılı verilerine göre toplam 41 adet Milli Park bulunmaktadır, Dünya genelinde ise bu sayı 6.555 olarak belirlenmiştir. Milli Parkların belirlenmesi, bu alanlardaki her türlü uygulamanın yürütülmesi ve Uzun Devreli Gelişme Planları’nın yapılması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bağlı “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Ancak günümüzde, doğal alanlar üzerindeki artan antrpojenik (insan kaynaklı) baskı ile birlikte Milli Parklar Kanunu kapsamına giren alanlar bile  tehdit altındadır. Bu nedenle, kaynakların etkin korunabilmesi için bu alanlarda plan yapımına ilişkin etkin süreç ve kurallar geliştirilmelidir ve uygulanmalıdır.

    Bu çerçevede yapılan çalışma “Milli Park” ve/veya “Tabiat Parkı” alanlarında yapılacak her türlü müdehaleyi yönlendiren “Uzun Devreli Gelişme Planları”na Soğuksu Milli Parkı örneği üzerinden bir bakış açısı kazandırmayı amaçlamaktadır. Amaç doğrultusunda öncelikle milli park kavramı ortaya çıkış ve planlama süreçleri bağlamında tanımlanmış, daha sonra Soğuksu Milli Parkı UGDP kapsamında yapılan analiz ve sentez çalışmaları incelenmiştir. Sonuç olarak geleceğe yönelik öneriler geliştirilmiştir.

    2. Materyal ve Metot

    “Milli Park” kavramı ilk defa doğaya duyulan hayranlığın bir sonucu olarak Amerikalı ressam Thomas Moran’ın 1870 yılında Yellowstone’da yaptığı suluboya çalışmalarını Amerika Kongresi’ne sunması ile ortaya çıkmıştır. Böylece Yellowstone 1872 yılında çıkartılan özel bir kanunla Dünya’nın ilk milli parkı olmuştur. Avrupa’da ise bu kavramın tanınması 1900’lerin başında başlamıştır. 1948 yılında Fontainbleau’da IUCN (The World Conservation Union-International Union for the Conservation of Nature and Natural Resources), 1958’de ise IUCN’de bir milli park komisyonu (ICNP) oluşturulmuştur kurulmuştur. 1969 yılında IUCN “bir milli park, genel olarak büyük bir bölgeyi kaplamalı ve özellikle aşağıdaki yerler milli park seçiminde dikkate alınmalıdır” tanımını ortaya koymuştur.

    Türkiye’de milli park kavramına ilk defa 6831 sayılı Orman Kanunu’nda yer verilmiştir. Bunların dışında, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu içerisinde de korunan alanların oluşturulması ile ilgili hükümler yer almaktadır. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte Milli Parklar Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 25. Maddelerinin uygulaması Milli Parklar Yönetmeliği’ne bağlanmıştır. 2873 Sayılı Kanun’a göre Milli Parklar için “Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları” tanımı getirilmektedir. Tabiat parkları, tabiat anıtları ve tabiatı koruma alanları da aynı kanun kapsamında değerlendirilmektedir. Kanunu’nun 4’üncü Maddesi kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından ‘Uzun Devreli Gelişme Planı ve Yönetim Planı Genel Teknik Şartnamesi’ hazırlanmıştır. Bu şartnamede, Milli Parklar ve Tabiat Parkları için Uzun Devreli Gelişme Planları (UDGP), Tabiatı Koruma Alanları ve Tabiat Anıtları için ise Yönetim Planları’nın hazırlanacağı belirtilmektedir. Şartnameye göre UDGP, ekolojik planlama yaklaşımı ile özellik ve nitelikleri göz önünde tutularak, Milli Park ve Tabiat Parkı statüsündeki alanların korunması, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, geliştirilmesi, yönetimi ve tanıtılması ile ilgili planlama esaslarını içermektedir. Plan 1/25000 veya alanın büyüklüğüne göre daha alt ölçekli fiziki planlar ve bilimsel raporu ile bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Planda öngörülen koruma ve gelişim bölgelerine ilişkin her türlü plan, karar ve hükümler UDGP kapsamında ele alınmaktadır.

    Orman Kanunu’na dayanılarak ilk kez 1958 yılında Yozgat Çamlığı Milli Parkı oluşturulmuştur. 1959 yılında ise Soğuksu Milli Parkı Orman Genel Müdürlüğü’nün teklifi ve Tarım Bakanlığı’nın onayı ile kurulmuştur. Farklı bitki örtüleri arasında bir geçiş zonunda yer alması, bunun yarattığı zengin bitki örtüsü ve taşıdığı turistik nitelik nedeni ile önemli bir yere sahiptir. Günümüzde Türkiye’de 848.119 Ha hektar alanı kapsayan 40 yer Milli Park bulunmaktadır.

    Soğuksu Milli Parkı UDGP disiplinlerarası bir çalışma ile hazırlanmıştır. Projenin yönetimi tarafımdan yapılmış ve ekipte biyologlar (Ekolog / Botanik Uzmanı, Ekolog / Flora Uzmanı, Ekolog / Fauna Uzmanı), peyzaj mimarları, jeoloji mühendisi,  orman mühendisi, şehir ve bölge plancıları ve mimarlar yer almıştır. Bu çerçevede, öncelikle fiziki, sosyal, ekonomik ve ekolojik saptama ve belgeleme çalışmaları yapılmış, ilgili kurum, kuruluşların ve Kızılcahamam Belediyesi’nin konuya ilişkin görüş ve önerileri alınmış, Belediye başkanı ve teknik elemanlar ile toplantılar yapılmış ve yorumlanmıştır.

    Biyolog danışmanlar tarafından ekosistemler içerisindeki endemik bitki türleri, hakim türler, çalışma alanına özgü türler, biyo çeşitlilik açısından korunması gereken türler, varsa ekonomik önemi olan türler açısından tür tespitleri yapılmıştır. Milli Park Planlama alanı sınırları içinde var olan kuş türleri, özellikle Kara Akbabalar ile ilgili özellikleri belirlemek amacıyla, adı geçen alanda daha önceki dönemlerde gerçekleştirilen ornitolojik gözlemlerde elde edilen verilerden yararlanılmıştır.

    Orman mühendisi danışman tarafından orman ağaçları ve bitki kompozisyonlarını etkileyen biyotik faktörler ve abiyotik faktörler belirlenmiştir. Bu çalışmalar esnasında öncelikle 1/25000 ölçekli topografik haritalar sayısal hale getirilmiş, üzerinde Milli Park sınırı, ağaçlı ve ağaçsız alanlar, tepeler, sırtlar, yollar, ağaçlandırma alanları, yerleşim yerleri, günübirlik dinlenme yerleri ve arazide CPS ile alınan önemli diğer detaylar sayısallaştırılarak ayrı katmanlar halinde gösterilmiştir.

    Planlama ve projelendirme ekibi tasarım öncesinde kendisine aşağıdaki soruları sormuş ve bunlara çözüm önerileri aramıştır:
    ·         Ekolojik yenileme: Soğuksu Milli Parkı alanında sağlıklı bir doğal ekosistemi yeniden inşa etmek için bir doğa park sistemini en iyi şekilde sağlıklaştırmak ve gerekli yerlerini onarmak için, ekolojik sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla “Mutlak Koruma” alanlarında, “Kontrollü Kullanım” alanlarında ve “Aktif Kullanım Alanlarında” neler yapılabilir? Kirlilik nedenleri (su, toprak, çevresel vd) nelerdir?
    ·         Kültürel ve insani süreçler bu yeni çevresel koşullara uyum sağlayabilir? Değişen doğal çevre ve yaşam tarzı öngören yeni bir estetik oluşturulabilir?
    ·         Sosyal eşitlilik: Soğuksu Milli Parkı alanında ve çevresindeki sosyal gruplar topluluklar, özellikle Kızılcahamam da yaşayan sosyal gruplar spor, park ve diğer rekreasyonel olanaklara sahip değildir. Bu kent yoksulluğu başka toplumsal sorunlar bileşikleri ve şiddetlendirir. Bu planlamada ve kentsel tasarımda Ankara ve Kızılcahamam çevresinde yaşayanlar için bir hedef olarak aktif yeşil alanları arttırmak ve bir sistem olarak düşünülmüştür. Bu da daha adil bir toplum yaratmak hedefine giden yolda önemli bir adımdır.
    ·         Canlı ekonomi: Ticari faaliyetler için Milli Park Alanı tamamen dinlenme, sportif faaliyetler ve eğlence amaçlı kullanılır.
    ·         Otantik kültürel kimlik: Kızılcahamam kent kimliği ve kültürel mirası, Soğuksu Milli Parkı Uzun Devreli Planlaması ve tasarımında nasıl değerlendirilebilir?

    Planlama ve kentsel tasarımda bu sorulara yanıtlar aranmış ve Soğuksu Milli Parkı amaçlandığı gibi bir “Tabiat Parkı” niteliğinde, Uzun Devreli Gelişme Planlaması yöntemine dayalı olarak ele alınmıştır.

    3. Bulgular ve Tartışma

    3.1. Milli Parkın Konum ve Nitelikleri

    Milli Park, kuzeyinde Biraderin Pınarı, Çakmaklı’nın Doruktepe, Tolubelen Tepeler, Samankaya Sırtı, Tepeler doğusunda; Karatepe, 1220 rakımlı tepe ve Koltepe, güneyinde; Samrıdoruk Tepe ve Harmandoruk Tepe, batısında ise; İncegeliş Sırtı, Göllü Mevkii ve Tolubelen Tepe ile sınırlanmaktadır. Ankara-İstanbul eski ana güzergâhı olan E-5 devlet karayolu üzerinde, Ankara’ya 80 km, Bolu’ya 110 km, İstanbul’a ise 370 km uzaklıktadır. Bu bölge ormanlarının İç Anadolu Step Ekosistemine geçiş bölgesindeki nadir ormanlardan bir tanesi olması, 1400 rakımlı bir yayla üzerinde bulunması, ender doğal güzellikleri bünyesinde saklaması, yayla hayatına, kamp kurma amacına uygun, kaplıca ve içme suları bulunan ve her türlü sosyal, kültürel ve turizm faaliyetlerine uygun olduğundan Milli Park ilan edilmiştir.


    23.05.1997 tarihinde Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine Soğuksu Milli Parkı sınırları kuzeyde Osmandede ve Kayavatanı Tepelerine doğru genişletilmiştir. Böylece, 1050 hektar olan Milli Park Alanı, 1150 hektara ulaşmıştır. Milli Parkta ilk olarak 1972 yılında yapılan kesin amenajman planlarından sonra bu alanda 1988 yılına kadar hiçbir amenajman planı çalışması yapılmamıştır. Soğuksu Milli Parkı 2004-2005 yıllarında hazırlanan son Orman Amanejman Planları ile GPS ölçümleri ile hesaplanmış ve toplam 1183,2 hektar olduğu belirlenmiştir.  Bahçeyeri Mevkii’nde, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından eğitim merkezi binası olarak yapımına başlanılan ve tamamlanmadan Başkent Üniversitesi Vakfı’na devredilen “Patalya Termal Resort Oteli”  Bakanlar Kurulu kararı ile Milli Park sınırları dışına çıkarılmıştır. 2006 yılından bu yana, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne bağlı, Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü,  “Kızılcahamam Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği” tarafından yönetilmektedir.

    3.2. Soğuksu Milli Park ve Doğa Parkı Planlama Kriterleri

    Soğuksu Milli Parkı Doğal, Kültürel, Rekreasyonel Peyzaj Kaynak Değerlerinin korunması amacı doğrultusunda, sürdürülebilir çevre ve kent bütünü kapsamında öncelikli alan olarak değerlendirilmiş olan “Milli Park Planlama Alanı”nda ele alınan soruların yanıtları doğrultusunda ve alanda gerçekleştirilmiş olan tüm analitik etüt ve sentezler ışığında, kaynak devamlılığı ve çevre kirliliği ana başlıkları altında planlama kriterleri belirlenmiştir. Buna göre planlama kriterleri aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır:

    1.Soğuksu Milli Parkı ve Çevresindeki Doğal Kaynakların Devamlılığın Sağlanması:

    a.       Mevcut ekosisteminin bölümleri olan; bitkileri, tüm yaban hayatı (memeliler, kuşlar, sürüngenler, böcekler, amfibiler vb.) ve bunların habitatlarının korunması,
    b.      Habitat tahribatına neden olabilecek faaliyetlerin denetlenmesi,
    c.       Milli Park sınırlarının belirlenerek koruma altına alınması,
    d.      Topoğrafik yapıyı bozucu faaliyetlerin denetlenmesi,
    e.       Milli Park Peyzaj Değerlerinin ve ortamının korunması, böylece Soğuksu Milli Parkı’ndaki biyolojik çeşitliliğin ve yöreye özgü türlerin devamı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
    f.        Milli Parka olan yoğun kullanım baskısının, çevredeki tahribatların en aza indirilmesi için önlemlerin alınması,
    g.      Alandaki flora, fauna ve endemik türlerinin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
    h.      Mevcut ulaşım ağı dışında yeni yol açılmaması,
    i.        Akarsuyu besleyen su kaynaklarının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması,
    j.        Su ve doğa sporlarının desteklenmesi,
    k.      Atlı sporların özendirilmesi,
    l.        Doğal değerlerin korunması ve geliştirilmesine ilişkin (doğa müzesi, dendreoloji müzesi, arboretum, vb. araştırma merkezi, doğa eğitimine ilişkin merkezlerin) ve benzeri diğer faaliyetlerin geliştirilmesi ve desteklenmesi.

    2. Çevre Kirliliğinin Önlenmesi:

    a.       Milli Park içerisindeki dereler,  yer altı suları ve akiferlerin kirlenmesinin önlenmesi ve denetimi,
    b.      Erozyonla derelere ulaşan toprak, alüvyon ve organik kaynaklı katı atıkların önlenmesi,
    c.       İnsan eylemlerinden ve insan yapısı çevreden kaynaklanan sorunların (Çöp dökülmesi, sıvı atıkların çevreye atılması, toprak ve moloz dökülmesi, heyelan vd)  minimize edilmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınması,
    d.      Doğal özelliklerin korunarak yapılacak doğa turizmi faaliyetlerinin desteklenmesi (Çadır kamping, spor, atlı spor, yürüyüş vb)
    e.       Doğa Parkının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması ile yöre halkının çıkarlarının paralel olduğu konusunda bilinçlendirme programlarının düzenlenmesi,
    f.        Tanıtım ve bilgilendirme konularında organizasyonların düzenlenerek yöre halkının Doğa Parkına sahiplenmelerinin sağlanması.

    3.3. Analiz ve Sentez Çalışmaları

    Soğuksu Milli Parkı UDGP çalışmaları kapsamında iklim, depremsellik, jeomorfolojik yapı, hidrolojik ve hidrojeolojik yapı, toprak kabiliyeti analizleri yapılmış daha sonra sonuçlar sentez ortaya konmuştur.

    İklim

    Soğuksu Milli Parkı ve çevresi, İç Anadolu’nun step karakterli karasal iklimi ile yağışlı Kuzey Anadolu iklimi arasında geçiş zonu özelliği göstermektedir. Kızılcahamam’da yıllık ortalama sıcaklık 9.6 Co’ dir. Milli Park’ın en yüksek noktasında enterpole edilmiş ortalama sıcaklık ise 4.9 Co olup, yaklaşık 5 Co ‘lık bir fark vardır. Kızılcahamam da en düşük sıcaklık ortalaması 4.7 Co ile Ocak ayına rastlamaktadır. Yağışlar kış ve ilkbahar aylarında yoğunlaşır. Yıllık ortalama yağış miktarı 578.3 mm’dir. En fazla yağış alan ay 82,2 mm ile Aralık, en az yağış alan ay ise 18,6 mm ile Eylül ayıdır. Yörede az da olsa yaz aylarında yağışlar olur.

    Depremsellik

    Milli Park alanı tümüyle volkanik kayalardan (lav, aglomera, tüf) oluşmaktadır. Kaya zeminlerde taşıma gücü ve oturma sorunu yoktur. Alanda andezit, bazalt, tüf ve anglomeralar jeolojik yapının ana kayaçlarıdır. Milli Park; 2. Derece Deprem Bölgesi’nde yer alır. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun 45 km güneyinde yer alan proje alanı, kırıklı yapısı nedeniyle bu fayın etki alanında kalmaktadır. Tarih içinde Kızılcahamam yerleşimini etkileyen depremler görülmüştür (Bat, C., 2007). Bölge yapısal olarak yoğun bir şekilde kırıklıdır. Baştanbaşa faylanmıştır ve faylı yapılarla kaplanmıştır. Eski lavların yüzeylendiği kesimlerde faylar K-G ye KJB-GD doğrultuludurlar.

    Soğuksu Milli Parkı’nın zeminini oluşturan volkanik birimlerin akifer olma özellikleri yoktur. Bu nedenle yeraltı suyu olanakları açısından fakirdir.  Ancak bölgenin tektonik yapısı nedeniyle kırık ve çatlaklardan süzülen suların geçirimsiz tüf tabakalarından boşalmasıyla düşük debili 23 adet kaynak suyu oluşmuştur. Bu sular mineral konstrasyonu düşük içmeye elverişli sulardır. Milli Park içindeki akarsu alüvyonları yeraltı suyu rezervuarı oluşturacak nitelikte değildir. Volkanik birimler, lavların çatlaklarının az olması ve yer yer tüflerle geçişli oluşu nedeniyle bol miktarda yeraltı suyu taşımayacak özelliktedir. Soğuksu Milli Park Alanı içerisinde termal su kaynağı bulunmamaktadır. Çam Motel ve Patalya Termal Otelinin kaplıca suyu Kızılcahamam merkezinden pompajla getirilmektedir.

    Jeomorfolojik Yapı

    Soğuksu Milli Parkı; iki ana vadiye açılan pek çok yan dere ve vadiler arası düzlüklerden meydana gelen jeomorfolojik bir yapıya sahiptir. Bölge ormanlarının bulunduğu alan ise volkanik arazi parçasıdır. Yakın çevrede sıcak ve soğuk su kaynakları bulunmakta olup, bunlar Kızılcahamam Kaplıcalarını oluşturmakta ve önemli bir çekim kaynağı olmaktadır. Soğuksu Milli Parkı engebeli bir topoğrafik yapıya sahiptir. 1030 metreden başlayan yükseklikler; Tolubelen Tepe’de 1776 metre ile en yüksek noktasına ulaşır. Vadi tabanı düzlükleri: Akarsu yataklarının iki tarafında uzanan düzlüklerdir. Karışık şekilde çökelmiş; çakıl, kil, kum, mil gibi gereçlerden ibarettir. Bu çökeller düzenli tabakalanma göstermeyip, doku bakımından da gevşektirler.

    Hidrolojik ve Hidrojeolojik Yapısı

    Milli Parkın doğu sınırını yaz kış sürekli akan Kocaçay (Kirmir Çayı) teşkil eder. Park içerisinde önemli sayılabilecek akarsu olmamakla birlikte, her mevsim suları akan Batılgan Dere, Göl Deresi ve bunlara karışan mevsimlik yan dereler ile beslenen Soğuksu Deresi bulunmaktadır. Dere’nin kış aylarında yağan karların ilkbaharda erimesiyle beslenerek debisi artmakta, yazın sonlarına doğru debisi azalmaktadır.  Yeraltı suyu olanakları açısından fakirdir. Ancak bölgenin tektonik yapısı nedeniyle kırık ve çatlaklardan süzülen suların geçirimsiz tüf tabakalarından boşalmasıyla düşük debili 21 adet kaynak suyu oluşmuştur. Bu sular mineral yoğunluğu düşük içmeye elverişli sulardır. Milli Park içindeki akarsu alüvyonları yeraltı suyu rezervuarı oluşturacak nitelikte değildir. Volkanik birimler, lavların çatlaklarının az olması ve yer yer tüflerle geçişli oluşu nedeniyle bol miktarda yer altı suyu taşımayacak özelliktedir.

    Toprak Kabiliyeti

    Milli Park toprak yapısı ağırlıklı olarak 6-7. sınıf orman toprağıdır. Toprağın doğal yapısını korumak ve heyelan ve erozyonu önlemek amacıyla yer yer ağaçlandırma, seddeler yapılmış, dere tabanlarına sel kapanları inşa edilmiştir. Çeşitli jeolojik etüt verilerinin değerlendirilmesi ışığında, bölgede denizsel birimlerin bulunmadığı,  ancak Kızılcahamam’ın GD’sinde muhtemelen Pliyosen yaşlı alan gölsel çökellere rastlanmıştır. Alüvyon, akarsu vadilerini dolduran genç çökellerdir. Bölgenin tümünü kaplayan birimler volkanik lav, aglomera ve tüflerdir.

    Bunun yanı sıra Soğuksu Milli Park’ın, güney-batı kesiminde Gölündoruk Sırtı çevresinde, Kuzcapınarı çevresinde ve kuzeyinde 10-12 milyon yıl önceki volkanik faaliyetler sonucu oluştuğu belirlenen taşlaşmış ağaçların yer aldığı bir bölge bulunmaktadır. Taşlaşmış ağaçların gözlendiği kesimde kayaç istiflenmesinin en altında olasılıkla, önceki bir çalışmaya göre 10 milyon yıl yaşında olduğu belirtilen bazaltlar yer alır. Milli Parkın bu kesimi “Ağaç Fosillerinin bulunmasından dolayı” 2006 yılında “Birinci Derece Doğal Sit Alanı” ilan edilmiştir (Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge K., 2006).

    Flora ve Fauna

    Flora
    Milli Parkta 113 mantar türü, 116 Karayosunu ve iletim demetli bitkilerden ise 74 familyaya ait 428 tür ve tür altı takson tespit edilmiştir. Endemik türler ve tehlike dereceleri bilimsel kaynaklardan yararlanılarak incelenmiştir . Milli Park alanında 50 Endemik bitki türü tespit edilmiştir (Ekim, T. ve diğ. 2000). Soğuksu Milli Parkı’nda orman kuran başlıca türler Pinus nigra, Pinus sylvestris, Quercus pubescens ve Quercus petraea ‘dır. Bunun yanında Populus tremula, Abies nordmanniana ve Juniperus communis orman vejetasyonu içersinde yer almaktadır. Milli Park ormanlık alanında en baskın ağaç türü  Pinus nigra’ dır. 1183,2 hektar olan Soğuksu Milli Parkı alanının 1114,0 hektarı ormanlık alandır. % 93 gibi yüksek bir düzeye ulaşan orman alanlarının, 763.4 hektarı normal koru, 321.6 hektarı bozuk koru, 29.0 hektarı bozuk meşe baltalık orman durumundadır.

    Fauna
    Alanda bulunan eşsiz biyolojik değerler, fauna varlığı bu başlık altında değerlendirilmiştir.  Nadir fauna varlığı ve sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesi bu bölümde yapılmıştır. Park alanında karasal omurgalı faunası amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeli hayvanlar sınıflarından meydana gelmektedir.  Soğuksu Milli Parkı içerisinde alanın simgesi haline gelmiş olan “Kara Akbaba” dünya çapında nesli tükenmekte olan bir kuş türüdür. Bu türün yaşam alanlarının saptanması ve korunması UDGP kapsamında önemli hedeflerden biridir.

    Kara Akbaba (Aegypius monachus) yurdumuzda da üreyen ve nesli dünya çapında tehlike altında olan Kara Akbaba, 1 metreye varan boyu, 3 metreye ulaşan kanat açıklığı ve 10 kilodan fazla ağırlığı ile Avrupa’nın en büyük yırtıcı kuşudur. Dağınık koloniler halinde üreyen Kara Akbaba’nın Türkiye’de 50 – 200 çift arasında bulunduğu tahmin edilmektedir. Eskişehir-Türkmenbaba mevkiinden sonra en fazla çifti Ankara-Kızılcahamam bölgesinin barındırdığı bilinmektedir. Türkiye’nin bilinen ikinci büyük kolonisi ise 7 çift ile Kızılcahamam (Ankara) ormanlarında bulunmaktadır.

    Memeli hayvanlar çevre kirliliğinden en çok etkilenen gruplardan olmalarından dolayı yaşam alanları her gün daha da daralmakta, buna bağlı olarak sayıları da gittikçe azalmaktadır. Analitik Etüd çalışmaları sonucunda Soğuksu Milli Parkı sınırları içerisinde toplam 14 memeli hayvan türünün varolduğu belirlenmiştir. Milli Park Alanı’nda böcekyiyenler, kirpiler, sivrifareler, yarasalar (nalburunlu yarasa, küçük nalburunlu yarasa), tavşanlar, kemiriciler, sincap, hamsterler (kır faresi), yediuyurlar (ağaç yediuyuru), ayı,  köpekgiller (kurt, kızıl tilki), sansargiller (porsuk), çift tırnaklılar (yaban domuzu), ulugeyik, kızılgeyik türleri bulunmaktadır.

    3.3.1. Sentez Değerlendirme

    Milli Park Alanı’nda eşsiz biyolojik değerler, vejetasyon tipleri ve arazi formlarının bulunması ve nedenleri bu başlık altında değerlendirilmiştir.  Hassas, tehdit altında veya tehlike altındaki bitkiler, hayvanlar ve habitatların değerlendirilmesi de bu ana başlık altında yer almaktadır. Gerçekleştirilen arazi çalışmaları ve yapılan literatür taramaları sonucu Milli Park sınırları içinde; orman, step, çayır, dere ekosistemi olmak üzere başlıca 4 ekosistem tipi olduğu belirlenmiştir. Temel olarak ele alınan konular aşağıda sıralanmıştır (Harita İmar, UTTA Planlama, 2007).

    ·         Doğal, görsel-peyzaj, ekolojik, bilimsel, flora, fauna ve rekreasyonel kaynaklar
    ·         Eşsiz biyolojik değerler, vejetasyon tipleri ve arazi formları
    ·         Korunan alanın ekolojik bütünlüğünü korumak için alanın dışındaki gelişmeler de dahil olmak üzere Soğuksu Milli Park Alanına olabilecek etkileri
    ·         Milli Park Alanı’nda ve çevresinde yaşayan yöre insanı için ekonomik, kültürel veya diğer yollarla çok önemli olan alanların ve kaynakların varlığı
    ·         Korunan alanın dışındaki insanlar için temel hizmetleri sağlayan alanların ve kaynakların (ekonomik ve/veya geleneksel değerler) varlığı
    ·         Nadir ve endemik türler
    ·         Hassas, tehdit altında veya tehlike altındaki türler ve habitatlar
    ·         Başlıca arkeolojik ve tarihi sitlerin varlığı
    ·         Başlıca kültürel alanlar ve doğal sit alanı (Taşlaşmış ağaç kesimi)
    ·         Doğal kaynak-insan ilişkileri

    Sentez bölümünün ikinci aşamasında, sınırlayıcılar, fırsatlar ve tehditler tanımlanmış, Milli Park Alanı ve alandaki kaynak değerlerine yönelik var olan temel-başlıca her bir tehditin tanımlaması yapılmıştır (Harita İmar, UTTA Planlama, 2007).

    Orman Ekosistemi

    Milli Park bitki coğrafyası bakımından Avrupa-Sibirya bölgesinin Öksin provensinin batı sektörü sınırları içinde yer almaktadır. Milli Park alanı ihtiva ettiği vejetasyon tipleri bakımından Kurak-Öksin sektörüne girmektedir. Milli Park sınırları içinde orman ekositemi kendi içinde Yaprak Döken Ormanlar ve İbreli Ormanlar olmak üzere iki farklı orman ekosistemi tespit edilmiştir. İç Anadolu’da ormanların tahrip edilmesi, iç kısımlarda da kuraklığın artması sonucu orman vejetasyonunda daralmalara neden olmuş, antropojen stepler yaygınlaşmaya başlamıştır. Yıllık yağış miktarının azlığı ve yıl içinde dağılış şekilleri burada kurakçıl bir floranın oluşmasına neden olmuştur (Atalay, İ. 1990).

    Soğuksu Milli Parkı sınırları içerisindeki ibreli orman ağaçları, Sarıçam, Karaçam ve Göknardır. Bu türler alan içerisinde belirli bölgelerde saf veya karışık topluluklar oluşturmaktadırlar. 

    Step Ekosistemi 

    Keltepe, Kuzcapınar, Harmandoruk ve İncegeliş mevkiilerinde orman açıklıklarında, Göllü mevkiinde, ayrıca irili ufaklı taşlı bir yapıya sahip ve alanda yayılış gösteren step toplulukları tek tabakalı bir yapıya sahiptir. Step topluluklarının başlıca karakteristik türleri Thymys sipyleus subsp. rosulan, Alyssum sibiricum, Arenaria ledebauriana var. ledebauriana, Teucrium chamaedrys subsp. syspirense ve Festuca valesiaca, Tanacetum armenum, Sedum pallidum var. pallidum, Trifolium hybridum var. anatolicum, Hypericum orientale’dir.

    Çayır Ekosistemi

    Milli Park alanında düz ve genellikle yaz ortalarında suyu çekilen nemli alanlarda yayılış gösteren çayırlar  % 100 örtüşe sahip ve tek tabakalı bir yapı gösterirler. Çayır ekosistemlerinin karakteristik türleri Eleocharis palustris, Euphrasia pectinata, Elatine alsinastrum, Agrostis stolonifera, Phleum bertolonii, Trifolium hybridum subsp. anatolicum, Rumex tuberosus subsp. tuberosus, Trifolium campestre, Potentilla recta, Helichrysum arenarium subsp. aucheri, Plantago lanceolata, Poa pratensis ve Lotus corniculatus’dır.

    Yerleşim Alanı

    Soğuksu Milli Park Alanı ile yoğun etkileşim içinde bulunan Kızılcahamam yerleşiminde yaşayanların Milli Park doğal kaynak değerleri ile ekonomik ve rekreasyonel etkileri değerlendirilmiştir. Milli Park’a doğrudan Kızılcahamam Kent Merkezi’nden geçilerek ulaşılmaktadır.

    Bu nedenle, Milli Parka gelen ziyaretçi araçlarının, özellikle yaz aylarında ve hafta sonlarında kent merkezini canlandırmakla birlikte, trafik sıkışıklığına, gürültüye ve kazalara neden olduğu saptanmıştır. Ziyaretçi sayılarına bakıldığında 1999 ile 2003 yılları arasında yıllık ortalama giriş yapan küçük vasıta sayısı 26 666, büyük vasıta sayısı (otobüs, minibüs) 141, ortalama ziyaretçi sayısı ise 121 500’dür. Sadece bu rakamlar bile Milli Parkın ve Kızılcahamam Merkezinin büyük bir baskı altında olduğunu göstermektedir.

    Sınırlayıcılar

    Endemik türler, tehdit altındaki türlerin bulunması, özellikle kara akbabaların nadir yaşam alanlarından biri olması insan eylemlerinin kısıtlanması gerekliliğini getirmektedir. Diğer sınırlayıcılar aşağıdaki şekildedir,

    ·         Yasal zorunluluklar,
    ·         Mülkiyet durumu,
    ·         Önceki kullanım durumu,
    ·         Yönetsel sınırlayıcılar
    ·         Öncelikli faaliyetler ve kullanımlar,
    ·         Milli Park Alanı çevresindeki kullanım veya uygulamalar,
    ·         Diğer politik faktörler,

    Görsel Peyzaj

    Milli Park alanının görsel peyzaj değerlerinin saptanabilmesi için National Trust of South Australia tarafından kullanılan Kontrol Listesi tekniği kullanılmıştır. Öncelikle alanın görsel değerlerinin algılanış biçimlerini belirlemek amacıyla 5 Temel ve 34 Alt Değerlendirme faktörü belirlenmiştir. Kontrol Listesi yerel halk, ziyaretçiler, Milli Park idari elemanlarından oluşan 70 kişiye verilerek değerlendirme yapmaları istenmiştir.

    Daha sonra elde edilen listelerdeki verilerin toplam değerlerinin yüzdeleri alınmış, yüzde ortalaması ile ‘Görsel Peyzaj Değeri’ tespit edilmiştir. Kontrol Listesi, anket sonucu, her bir anketin kişi sayısı (12, 20, 15, 23 kişi) değerlendirilerek sonuç kutuların içine yazılmış; Aşağıdaki Tablo 1’de ise toplam kişi (70) üzerinden kaç kişinin alt faktörlerin hangi kutusunu işaretlediği (-2, -1, 0, 1 , 2) Toplam Puanlama olarak yazılmıştır. 

    Net Puanları bulunduktan sonra (Örn; Su rengi 5*-2+17*-1+24*1+2*6=Net Puan 9 ) Net Puan üzerinden o faktörün yüzdesi bulunmuştur. Toplam yüzde üzerinden Milli Parkın Görsel Peyzaj Değeri sonucuna ulaşılmıştır.

    Kontrol Listesinde birinci faktör olan Akarsu alt faktörlerinde alınan sonuçta ziyaretçi ve yerel halkın sel kapanı ve seddeler, Genel akarsu yatağı formu, Su akış hızı ve Su sesi faktörlerinin değerlendirme sonucu  %50’nin altında olup, toplam değerlendirmeye önemli bir katkısı bulunmamaktadır. Değerlendirme sonucu akarsuyun Görsel Peyzaj Değerini düşürdüğü tespit edilmiştir.
    Milli Park için karakteristik olan ‘Bitki Örtüsü’ alt faktörü olan ‘Orman’ değerlendirmenin en yüksek yüzdesini almış, diğer alt faktörlerde yine %50’nin üzerindeki değerleriyle Görsel Peyzaj Değeri yüzdesini artıran en önemli faktör olmuştur.

    ‘İnsan Etkisi’ özellikle ‘Bitki Örtüsü’ özelliği ile ‘Rekreasyonel Aktivite’ amaçlı kullanım yoğunluğundan dolayı önemli bir faktör olarak Kontrol Listesinde yer almıştır. Rekreasyon aktivitesinde dolaşımı sağlayan Ana Yollar %70,23 olarak değer bulurken Tali Yollar %49,76’da kalmıştır. Elektrik Hatları ve Çitler/Duvarlar alt faktörleri ise Görsel Peyzaj Değeri Yüzdesini düşüren diğer alt faktörlerdir.

    Peyzajın oluşturduğu ‘Kompozisyon’, görsel Peyzaj Değerini yükseltmektedir.  ‘Fosil Ağaç Bölgesi’ alt faktörü bilinmemesi dolayısıyla 70 kişi üzerinden 33 kişinin etkisiz olarak değerlendirmesi sonucu yüksek bir puan alabilecek ve Görsel Peyzaj Değerini yükseltebilecek iken %55,95 gibi önemle çok az bir değerde kalmıştır.

    Beşinci ve sonuncu faktör olan ‘Geçici Faktörler’ genel olarak olumlu bir etkiye sahipken ‘İnsan Kaynaklı Sesler’ alt faktörü Milli Parkın yoğun bir şekilde rekreasyon amaçlı kullanımı sonucunda %50’nin altında bir değer olarak karşımıza çıkmıştır. Görünür hayvan yaşamı ve hayvan sesleri ise Soğuksu Milli Parkı’nın Karaakbabaların yaşam alanı içerisine giriyor olmasına karşın, hak ettiği yüksek bir yüzde alamamıştır.

    Ziyaretçilerin büyük çoğunluğunca Karaakbabaların varlığı bilinmemektedir. Hayvan sesleri olarak ise genel olarak kuş sesleri değerlendirmeye alınmıştır.
    Tablo 1 Görsel Değerlendirme Kontrol Listesi Puanlama
    4. Sonuçlar ve Öneriler

    Yapılan analiz ve sentez çalışmaları Soğuksu Milli Parkı’nda alandaki kaynakların ve doğal çevrenin fonksiyonlarından kaynaklanan Bazı kısıtlar ve sınırlayıcılar olduğunu ortaya koymaktadır. Soğuksu Milli Parkı’nın alan olarak küçük bir Milli Park olmasına rağmen zaman zaman aşırı kullanımı nedeni ile oluşan insan kaynaklı baskılar eşsiz ve müdahaleye açık değerlerini tehdit etmektedir. Endemik türler, tehdit altındaki türlerin bulunması, özellikle kara akbabaların nadir yaşam alanlarından biri olması insan eylemlerinin kısıtlanması gerekliliğini getirmektedir

    Bu nedenle, Uzun Devreli Gelişme Planı’nda araç ve ziyaretçi sayısının sınırlandırılması, belirli kesimlere araç ile girişin önlenmesine yönelik öneriler geliştirilmelidir. Ayrıca, Kızılcahamam kent merkezi ile ilişkilerin ayrı bir çalışma ile kurgulanması uygun olacaktır. Planda hayvan türlerinin yaşam alanları koruma altına alınmalıdır.

    Soğuksu Milli Parkı şefliği Kara Akbaba popülasyonunun bulunduğu Yunanistan “Dadia National Park” ile işbirliği içerisinde “Akbaba Restaurant” projesi yürütülmektedir. Bu proje kapsamında belirlenen ‘Yanık Sırtı’ mevkiine akbaba türlerinin beslenmesi amacıyla gıda bırakılmakta ve gözlem sınırı dahiline toplu kuş gözlemevleri yapılması planlanmıştır. Bu projeyi de kapsayacak şekilde Bölgeye ve Alana Yönelik Projelere yönelik ‘Özel Proje Alanı’ belirlenmesi ve  değerlendirilmeye alınması uygun olacaktır.

    Benzer şekilde ‘Fosil Ağaç Bölgesi’nin Bölgeye ve Alana Yönelik Projeler kapsamında ‘Özel Proje Alanı’ olarak tespit edilmesi gereklidir.


    Kaynaklar

    1.      Davis, (1965, 1988), Güner ve ark. 2000,  “Flora Of Turkey And East Aegean Island“, Vol. I-X.
    2.      Adıgüzel, N.  ve Vural, M. 1995. “Kızılcahaham Soğuksu Mili Parkı (Ankara) Vegetasyonu”, Turkish Journal of Botany, 19; 213-234.
    3.      Akata, I., 2004. “Ankara-Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı Makromantar Florası”,  Yüksek Lisans Tezi.  Ankara Üniversitesi, Ankara.
    4.      Akman, Y. 1999, “İklim ve Biyoiklim”. Palme Yayın dağıtım, 350 s., Ankara.
    5.      Yaklaş, S., 2005, “Ankara-Kızılcahamam Işık Dağı Karayosunları (Musci) Florası”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Biyoloji ABD, Ank.
    6.      Anonim, 2002., “TC. Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü. Ortalama, Ekstrem Sıcaklık, Yağış ve Rüzgar Değerleri Verileri (Aylık-Yıllık), Kızılcahamam İstasyonu”, Ankara. 
    7.      Emberger, L. 1954, “Poje D’une Classification Biogeographiques Des Climas Collaques Un Monde”, Paris.
    8.      Uyar, G. 1999, “Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı Karayosunları (Musci) Florası”, Doktora tezi. Ankara Üniversitesi, Ankara.
    9.      Erinç, S., 1988. “Klimatoloji Ve Metotları”, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul.
    10.  Akman, Y., 1981.   « Clımats Et Bıoclımats En Turquıe » . Ecol. Mediterranea. T.8.      Fasc. 1/2. 73-87. Marseille.
    11.  Akman ve daget 1971. "Quelques Aspects Synoptıques Des Clımats de la Turquıe" Bull. Soc. Long. Georg. Tome 5, Fasc 3, 269-300.
    12.  Öngür, T., 1977, “Kızılcahamam gb’sinin Volkanolojisi ve Petroloji  İncelemesi” Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, C.20, S.2, S. 1-12, Ağustos 1977.
    13.  Soylu, R., Nisan 2000, “İç Anadolu Bölge Müdürlüğü Milli Parklar Başmühendisliği Kızılcahamam (Ankara) Soğuksu Milli Parkı Misafirhane Binası Ve Çevresinin Zemin Etüd Raporu”, Hazırlayan: GD Mühendislik Ltd. Ank.
    14.  Akyol E. 1969, “Çeltikçi Çevresi Linyit Zuhurlarının Jeolojisi”;    
    15.  MTA Rap. 4405,   Yayımlanmamış, Ankara
    16.  Erol O. 1954, “Ankara ve Civarının Jeolojisi Hakkında Rapor”: MTA Rap. 2491,   Yayımlanmamış Rapor,Ankara
    17.  Öngür.T.1976, “Kızılcahamam Çamlıdere, Çeltikçi, Kazan  Dolayının Jeoloji  Durumu ve Jeotermal Enerji Olanakları;  MTA Rap. Yayımlanmamış rapor ,Ankara
    18.  Tatlı.S.,1975, “Kızılcahamam D alanının jeolojisi jeotermal enerji olanakları;   
    19.  MTA Rap.  Yayımlanmamış rapor,Ankara
    20.  Özbek,G., 2001,  “Kızılcahamam – Soğuksu Milli Parkı’nın Halkla İlişkiler Açısından İncelenmesi” , Bitirme Tezi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, Orman Müh. Böl.,  BARTIN,
    21.  Akça, Y., 2000, “Kızılcahamam-Soğuksu Milli Parkı Değerlerinin Toplum Talepleri Yönünden İncelenmesi”, Bitirme Ödevi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, Orman Müh. Böl.,  BARTIN,
    22.  Soğuksu Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı Sentez Raporu, Haziran 2007, Yurtteknik Harita İmar İnş. Tur. Ltd. Şti. ve UTTA Planlama, Projelendirme, Danışmanlık Ltd. Şti. İşortaklığı.
    23.  Kozan, Y., 2004, “Milli Parklar’ın Rekreasyon Fonksiyonu: Soğuksu Milli Parkı Örneği”, Lisans tezi, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Bölümü.
    24.  Kara Akbaba ile Barışık Ormancılık Faaliyetleri, 2004, Hazırlayanlar; Bilgin, C., Can, O., Arıhan, O., Karaçetin, E., Can, Ö.K., Kitapçık, Kuş Araştırmaları Derneği, Hollanda Tarım, Doğa ve Gıda Kalite Bakanlığı.
    25.  Ankara’nın Mesire Yerleri, Ekim 2005, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü.
    26.  Karakurum, E., Batur, T., Kılınç, İ., Aytemiz, T., Dilcimen, S., Oğuz, H., Haziran 1988-Mart 1989 (Reviz.), “Soğuksu Milli Parkı 5 Yıllık Plan Raporu (1989-1994), Orman Bakanlığı, Parklar ve Tabiat Anıtları Şubesi, Tabiatı Koruma Alanı ve Çevre Sorunları Grubu.
    27.  Boz, M., Somuncu E., 1988, “SOğuksu Milli Parkı Özel Amenejman Planı (1989-2008)”, Yayınlanmamış Rapor, Kızılcahamam Orman İşletme Müdürlüğü, Soğuksu Milli Parkı Bölge Şefliği.
    28.  Demirbağ, S., Soğuksu Milli Park Mühendisi, “Soğuksu Milli Park    Mühendisliği Hududutları Dahilinde Eksik Proje ve Yatırımlar”,  1999-2005, Çeşitli Yıllarda Hazırlanan Raporlar.
    29.  Soğuksu Milli Parkı ilanına ilişkin Orman Genel Müdürlüğü’nün  19.2.1959 tarih ve 6.KS.11-6885/13 sayılı yazısı.
    30.  Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı, Yeşil Alanlar Düzenleme Şube Müdürlüğü’nün Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne yazdığı 21.02.2005 Tarih ve 10.01.H.2.05/346-501 Sayılı Yazısı.
    31.  T.C. Bakanlar Kurulu’nun 7.11.1985 Tarih ve 85/10036 Sayılı Kararı.
    32.  07.12.1985 Tarih ve 18951 Sayılı Resmi Gazete.