Epeydir sorulan sorulara kısa yanıtlar aşağıda;
. 30 yıla yaklaşan iş hayatı, profesyonel büro hayatı ve üniversite birlikte çok yorucu idi, daha verimli olmak ve yazmak amacıyla son 5 yıldır AİBÜ'deydim, ancak akademik ortamdaki değerbilmezlik, iki yüzlülük, meslek şövenizmi ve akademik bürokras
iden boğulmak üzereyken ayrılma kararı verdim,
. İkiz kızlarımız, Göksu ve Defne; Ankara'da Gazi Anadolu ve Ümitköy Anadolu Liselerini kazandılar.. Son 15 yıldır ailemi çok ihmal ettim, artık vakit geçmeden daha çok beraber olmak gerekli idi,
. 62 aydır her hafta sonu Ankara'ya gidip, her hafta başı (yaz kış demeden) Bolu'ya gelmek artık çok yorucu, üzüntü verici ve anlamsız gelmeye başlamıştı,
. Bolu'da yaşadığım sürenin tamamında, hem üniversite yönetiminin, hem bölüm elemanlarının bir kısmının, hem de yerel yöneticilerin hemen tamamının (Belediye, valilik, il özel idaresi vd) bana ihtiyacı olmadıklarını açık olarak gördüm,
. Bolu şehrinde yapılmakta olan yanlışlara karşı, doğa ve çevre değerlerinin tahribatına karşı mücadele ettim.. Ancak yerel yöneticilerin yazıp söylediklerimize hiçbir şekilde değer vermediğini Abant'ta yapılan çevre katliamı gösterdi..
. Çok sevdiğim öğrencilerimin dışında; son birkaç yıldır, yazın tozlu- kışın çamurlu, yollarında yürünemeyen, hava kirliliği olan, 1.derece deprem bölgesi böyle bir şehirde daha fazla yaşamak için bir neden görmedim..
Doğal olarak Ankara'da bilimsel ve mesleki çalışmalarım sürecektir..
Arkamdan varsa üzülen öğrencilerim ve az sayıda gerçek arkadaşlarımla bu duygularımı ve düşüncelerimi paylaşmak istedim..
Sevgilerimle..
. İkiz kızlarımız, Göksu ve Defne; Ankara'da Gazi Anadolu ve Ümitköy Anadolu Liselerini kazandılar.. Son 15 yıldır ailemi çok ihmal ettim, artık vakit geçmeden daha çok beraber olmak gerekli idi,
. 62 aydır her hafta sonu Ankara'ya gidip, her hafta başı (yaz kış demeden) Bolu'ya gelmek artık çok yorucu, üzüntü verici ve anlamsız gelmeye başlamıştı,
. Bolu'da yaşadığım sürenin tamamında, hem üniversite yönetiminin, hem bölüm elemanlarının bir kısmının, hem de yerel yöneticilerin hemen tamamının (Belediye, valilik, il özel idaresi vd) bana ihtiyacı olmadıklarını açık olarak gördüm,
. Bolu şehrinde yapılmakta olan yanlışlara karşı, doğa ve çevre değerlerinin tahribatına karşı mücadele ettim.. Ancak yerel yöneticilerin yazıp söylediklerimize hiçbir şekilde değer vermediğini Abant'ta yapılan çevre katliamı gösterdi..
. Çok sevdiğim öğrencilerimin dışında; son birkaç yıldır, yazın tozlu- kışın çamurlu, yollarında yürünemeyen, hava kirliliği olan, 1.derece deprem bölgesi böyle bir şehirde daha fazla yaşamak için bir neden görmedim..
Doğal olarak Ankara'da bilimsel ve mesleki çalışmalarım sürecektir..
Arkamdan varsa üzülen öğrencilerim ve az sayıda gerçek arkadaşlarımla bu duygularımı ve düşüncelerimi paylaşmak istedim..
Sevgilerimle..
Prof. Dr. Mehmet Tunçer
23 Ağustos 2012