ASFALTINIZ
HAYIRLI OLSUN!
Bu gün Ankara’nın çağdaş (!) ve
planlı (!) gelişim alanlarından olan Çayyolu’nun en batısındaki yeni gelişme
alanlarının içinden geçen bir yolun onda birinin asfaltlanmış olduğunu hayretle
gördük. Ve bir duvara bağlanmış, neredeyse asfaltlanan yolun boyu kadar büyük
bir bez afişte “ASFALTINIZ HAYIRLI OLSUN! “ yazısı..
Yani bir asfalt nasıl “hayırlı”
olur, anlayamadık doğrusu.. Herhalde çukurlara düşmeyeceksiniz, artık arabanın
aksını kırmayacaksınız, altını vurmayacaksınız, çamura batmayacaksınız demek
isteniyor..Her ne kadar kazalar daha fazla olacaksa de bu ralli yolunda ama
olsun gene de kendinize dikkat edin. Bakın belediyeniz size en büyük ve en önemli
hizmetini yaptı, son 15 senedir yapılamayan yolunuzu asfaltladı.. Bunun için
minnet duymalı ve belediyeye teşekkür tabelaları asmalı.. Türkkonut II’nin
yolları yapıldığında da Mahalle Muhtarımız iki yıl önce aylarca tepemizde
salınan “Teşekkür Ederiz” mesajı olan
bez panoyu yolun üstüne asmamış mıydı??..
İŞTE PLANLI (!) VE ÇAĞDAŞ (!) ÇAYYOLU – ÖNDE YENİKENT BAHÇELİEVLER VİLLALARI-
İşte bu yol da yapıldı ve bizler
belediyemizin sayesinde bu en temel kamu hizmetine yıllar sonra kavuştuk..
Tabii bu bir başlangıç, herhalde yol aşağıya ve yukarıya bağlanmalı.. Yolun ortalarında
neredeyse 70-80 cm yukarıda açıkta duran rögar kapaklarına gece toslamadan
gider ve sağ salim varırsanız evinize “hayırlı” olacak bu yollar size bize..
Yenikent Bahçelievler
kooperatifinin güney-batısında yer alan Camcılar Sitesi (yeni adı Onur Sitesi)
ve çevresinde kümelenen çok katlı blokların yanından geçen yol bu bahsettiğim.. Biraz daha güneye doğru inerseniz
bloklarla sarılmakta olan küçük tek bahçe içindeki evleri görürsünüz..Tabii bu
Yenikent Kooperatifi üyelerinin günahı neydi diye düşünürsünüz bir an.. 1975
den bu yana yapılaşamayan bu alanlara bir arkadaşım “ toplu konutların çevresi de gecekondularla doluyor” demişti.. Ama
bunların bahçeli evler ve planlı olduğunu anlatınca şaşıp kalmıştı! Tabii esas arkadaki blokların da planlı
olduğunu söyleyince şaşkınlığı bir kat daha arttı.. Acaba otoyolun kenarına ve
kavşağa yakın bir tepenin üstüne bu denli yoğunluk vermenin ne gibi bir plan
mantığı vardı?? Hele hele altyapıyı yapmadan blokları dikivermek neyin nesiydi
acaba??
ARKADA MÜTHİŞ BİR YOĞUNLAŞMA / SPEKÜLASYON – ÖNDE YENİKENT VİLLALARI-
Bu alanlar ki, 1990’ların
başından beri bilirim, en öncü ve en uzak kooperatif alanları idi.. Mütevazi
bahçeli ev yaşantısının öncüleri, yıllarca mücadele ettiler eksik altyapıları
tamamlamak için.. Ve bir gün, bir iki yıl içinde binlerce çok katlı konut ile..
Müthiş bir spekülasyon yapıldı ve bahçeli evleri alanları pişman edilircesine
sarıldı çevreleri..
Mesela 10-12 katlı “çöl”
görünümlü bir ortamda “Su Kent” blokları! Gene bozkırda -ben buraya gelince bu günlerde “bizim çöle geldik”
diyorum – “havuzlu evler, konaklar”, “county” ler, “ağa konakları”, susuz ve
ağaçsız “su park” ..
Kent merkezinden 25-30 km uzakta
10-12-15. katta daireler, bahçede değil gene blokta yeni bir yaşam çevresi
oluşuyor buralarda.. Otoparklar gene dışarıda, mesela Galleria’nın biraz
yukarısında eflatun, mavi, açık pembe boyanmış blokların önü, yanı ve hayretle
bu akşam gördüm ana caddenin kenarındaki kaldırımın üstü park etmiş araçlarla
dolu..
Şimdi, trajik komik olan bu
asfalt hayırlama meselesini daha pek çok yerde gördüğümü hatırlıyorum.. Hemen
bütün belediyelerimiz asfaltlama yaptıktan sonra asıyorlardı bu pankartları ama
anlayamamıştım nedenini. Herhalde asfalta kavuşunca “dua” edip büyüklerimizi
anmak için ve onlara minnet duymak için miydi?? Yani en temel belediye
hizmetini, planlı olması gereken bölgelere daha önce getirmeleri gerekirken.. Konutların
daha sonra planlı bir şekilde yapılmasını sağlamak gerekirken.. Ama, yapılar
yapılıp insanlar yıllarca toz, toprak çamur içinde yaşamak sefaletine reva görüldükten
sonra, böyle bir hizmet getirmek olsa olsa hayırsız bir iş olur ama.. Çağdaş,
planlı bir Başkent hayalinden sapalı onlarca yıl olmuş olsa da, o hayalini hiç
yitirmeyen biri olarak gene de bu tabelaları görünce üzülüyorum doğrusu..
Bilmem sizler ne düşünürsünüz.. Hele
yapılan köprülerin üstüne “…bilmem ne köprüsü” diye yazmak komikliğine ne
dersiniz? Yani “..Bu bir Köprüdür” diye yazmaktan pek de farklı değil, bir
köprünün, bir alt üst geçitin A belediyesinin ya da B belediyesinin sınırında
olmaktan başka ne farkı var ki..mesela “Maltepe Köprüsü” yani büüyükşehir
belediyesi yaptı ise, yüzyıllarca bu yazıt orada kalacak mı çirkin mavi bir
tabela ve amblemleri ile..
Genelde Şehircilik ilkeleri
olarak bize öğretilen ve bizim de 20 yıldır öğretmeye çalıştığımız;
1. Şehirlerin dışına çıkıldıkça
yoğunlukların –yapı ve nüfus- azalması,
2. Düşük yoğunluklu “Banliyö”
lerin, “uydu kentlerin” oluşturulması,
3. Olsa olsa sadece merkezinde bir miktar
yoğunlaşılarak çevrede “Bahçe Kent” (meşhur Garden City) tarzında yapılaşmalar
olması ile,
4. İnsanları çekecek cazip, düşük
yoğunluklu, kır-kent arasında sağlıklı bir yaşam çevresi oluşturulması ana
prensibi..
Başkent Ankara giderek “Şehircilik” İlkeleri” ni
tersine çevirecek uygulamalara sahne oluyor!.. Mesela “kent merkezlerinin yayalaştırılması” en temel ilkelerden biridir değil mi?? Hayır,
Ankara’da kent merkezi yapılan alt-üst geçitlerle otoyola dönmekte..”tarihsel çevrenin korunması” bir başka
temel ilke ve olmaz ise olmaz bir uygarlık göstergesi.. Hayır, Ankara’da Ulus
tarihi kent merkezinin koruma-ıslah planı bir kenara bırakılarak, yıkım ve
ranta yönelik yeni bir planın uygulanmasına girişiliyor.. “Doğal çevrelerin, vadilerin, su havzalarının korunması” da bir
başka temel ilke, “Yeşil Politika”
temel ilkesi ama bir de bakıyorsunuz, “Islah” ya da “Kentsel Dönüşüm” adı
altında vadiler, vadi tabanları çok katlı yapılaşmaya açılıyor, göllerin ve
barajların kenarından, havzalarından otoyollar getiriliyor..
“Mimari mirasın korunması, endüstri mirasının korunması” bir başka
temel ilke, ama Cumhuriyet Çınarı Havagazı Fabrikası, Kızılay Binası, vd birçok
yapı yıkılıveriyor yerine rant kuleleri dikmek uğruna..
Daha pek çok şey sayabiliriz ama
herhalde “Şehircilik ilkeleri” epey
değişikliğe uğradı son zamanlarda! Zaten bir avukat arkadaşım da sormuştu “Yahu nerede yazıyor bu şehircilik ilkeleri
??” diye J
Asfaltınız hayırlı,
sokağınız bayırlı, apartmanınız çok
katlı olsun, inşallah, maşallah,..
Mehmet Tunçer