Milli
Parklarda Uzun Devreli Gelişme Planı Hazırlanması Yöntem ve Teknikleri: Soğuksu
Milli Parkı Örneği
Methods and
Techniques in Preperation of Secular Decade Strategic Plan for National Parks:
Case of Soğuksu National Park
Prof. Dr. MEHMET TUNÇER - Öğr. Gör.
Dr. SİMGE ÖZDAL OKTAY
Özet
Bildirinin amacı, kanun ile “Milli Park” ve/veya
“Tabiat Parkı” alanlarında hazırlanması zorunlu olan “Uzun Devreli Gelişme
Planları”nın hazırlanmasındaki yöntem ve teknikleri incelemek, “Mutlak Koruma,
Kontrollü Kullanım ve Aktif Kullanım” alanlarını Ankara, Kızılcahamam, Soğuksu
Milli Parkı örneği üzerinden açıklamaktır. Araştırma kapsamında öncelikle
Türkiye’de Milli Parklar üzerine kurulan yasal çerçeve ve gereklilikler
değerlendirilecektir. İkinci aşamada, Mississippi Ulusal Nehir ve Rekreasyon
Alanı, Loch Lomond ve Trossachs Milli Parkı gibi Amerika ve Birleşik Krallık
örnekleri üzerinden uluslararası, koruma amaçlı milli park süreçleri ve bununla
birlikte Soğuksu Milli Parkı UDGP analiz, sentez ve planlama raporları
incelenecektir. Yerinde yapılacak araştırma ve saptama çalışmaları ile UDGP
planın dışında yapılan bazı uygulamalar değerlendirilecek ve geleceğe yönelik
öneriler geliştirilecektir. UDGP hazırlanması, disiplinler arası bir çalışma
ile mevsimsel saptamaları gerektiren, 1,5-2 yıla yayılan uzun ve zahmetli bir
süreç gerektirmektedir. Korumada uzman şehir plancısının bu ekiplerin
yönlendirilmesi ve koordinasyonunda önemli bir yeri ve sorumluluğu vardır. Bu
kapsamda yapılan çalışma sürece yönelik önemli bir planlama ve uygulama
çerçevesi sunacaktır.
Anahtar Kelimeler: Milli Park, Koruma, Planlama, Ekoloji, Soğuksu
1. Giriş
Yeryüzünün ve ülkemizin iklimsel döngüsü içinde,
küresel ısınma ve çevresel sorunlar karşısında yaşanabilir ve yaşatılabilir bir
çevre oluşturulması için kentin doğaya egemen olmayacağı biçimde, kent ve doğa
arasındaki karşılıklı ilişkinin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilebilmesi
ve çevre konusunda insanların bilinçlendirilmesi önem kazanmıştır. Doğa ile kent
ilişkisini belirleyen, kaynakların koruma ve kullanma dengesini sağlayarak ele
alınması bu kapsamda büyük önem kazanmaktadır. “Sürdürülebilir Gelişim”
hakkındaki uluslararası konferanslar, bildiriler, raporlar bu yaklaşımı önemle
vurgulamaktadır. Bu çalışmalardan en önemlileri; “Ortak Geleceğimiz (Our Common
Future)-Brutland Raporu”, “Sürdürülebilir Kalkınma için Rio Konferansı
(Conference on Sustainable Development)’dir.
Avrupa Birliğinin çevre konusundaki politikaları içinde “su kalitesinin
korunması”, “temiz su kaynaklarının ve arzının yönetimi” önemli bir yer
tutmaktadır.
Türkiye’de ise doğal güzelliklerin korunarak gelecek nesillere aktarılması temeline dayanan, 1983 yılında kabul edilen Milli Parklar Kanunu doğal peyzajın korunmasının yanı sıra doğal kaynak tüketiminin sınırlandırılmasında da önemli rol oynamaktadır. Türkiye'de 2016 yılı verilerine göre toplam 41 adet Milli Park bulunmaktadır, Dünya genelinde ise bu sayı 6.555 olarak belirlenmiştir. Milli Parkların belirlenmesi, bu alanlardaki her türlü uygulamanın yürütülmesi ve Uzun Devreli Gelişme Planları’nın yapılması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bağlı “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Ancak günümüzde, doğal alanlar üzerindeki artan antrpojenik (insan kaynaklı) baskı ile birlikte Milli Parklar Kanunu kapsamına giren alanlar bile tehdit altındadır. Bu nedenle, kaynakların etkin korunabilmesi için bu alanlarda plan yapımına ilişkin etkin süreç ve kurallar geliştirilmelidir ve uygulanmalıdır.
Bu çerçevede yapılan çalışma “Milli Park” ve/veya
“Tabiat Parkı” alanlarında yapılacak her türlü müdehaleyi yönlendiren “Uzun
Devreli Gelişme Planları”na Soğuksu Milli Parkı örneği üzerinden bir bakış
açısı kazandırmayı amaçlamaktadır. Amaç doğrultusunda öncelikle milli park
kavramı ortaya çıkış ve planlama süreçleri bağlamında tanımlanmış, daha sonra
Soğuksu Milli Parkı UGDP kapsamında yapılan analiz ve sentez çalışmaları
incelenmiştir. Sonuç olarak geleceğe yönelik öneriler geliştirilmiştir.
2. Materyal
ve Metot
“Milli Park” kavramı ilk defa doğaya duyulan hayranlığın bir sonucu olarak Amerikalı ressam Thomas Moran’ın 1870 yılında Yellowstone’da yaptığı suluboya çalışmalarını Amerika Kongresi’ne sunması ile ortaya çıkmıştır. Böylece Yellowstone 1872 yılında çıkartılan özel bir kanunla Dünya’nın ilk milli parkı olmuştur. Avrupa’da ise bu kavramın tanınması 1900’lerin başında başlamıştır. 1948 yılında Fontainbleau’da IUCN (The World Conservation Union-International Union for the Conservation of Nature and Natural Resources), 1958’de ise IUCN’de bir milli park komisyonu (ICNP) oluşturulmuştur kurulmuştur. 1969 yılında IUCN “bir milli park, genel olarak büyük bir bölgeyi kaplamalı ve özellikle aşağıdaki yerler milli park seçiminde dikkate alınmalıdır” tanımını ortaya koymuştur.
Türkiye’de milli park kavramına ilk defa 6831 sayılı
Orman Kanunu’nda yer verilmiştir. Bunların dışında, 4915 sayılı Kara Avcılığı
Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, 2872 sayılı
Çevre Kanunu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
içerisinde de korunan alanların oluşturulması ile ilgili hükümler yer
almaktadır. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte Milli
Parklar Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 25. Maddelerinin uygulaması Milli
Parklar Yönetmeliği’ne bağlanmıştır. 2873 Sayılı Kanun’a göre Milli Parklar
için “Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan
doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına
sahip tabiat parçaları” tanımı getirilmektedir. Tabiat parkları, tabiat
anıtları ve tabiatı koruma alanları da aynı kanun kapsamında
değerlendirilmektedir. Kanunu’nun 4’üncü Maddesi kapsamında Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından ‘Uzun Devreli Gelişme Planı ve Yönetim
Planı Genel Teknik Şartnamesi’ hazırlanmıştır. Bu şartnamede, Milli Parklar ve
Tabiat Parkları için Uzun Devreli Gelişme Planları (UDGP), Tabiatı Koruma
Alanları ve Tabiat Anıtları için ise Yönetim Planları’nın hazırlanacağı
belirtilmektedir. Şartnameye göre UDGP, ekolojik planlama yaklaşımı ile özellik
ve nitelikleri göz önünde tutularak, Milli Park ve Tabiat Parkı statüsündeki
alanların korunması, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması,
geliştirilmesi, yönetimi ve tanıtılması ile ilgili planlama esaslarını
içermektedir. Plan 1/25000 veya alanın büyüklüğüne göre daha alt ölçekli fiziki
planlar ve bilimsel raporu ile bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Planda
öngörülen koruma ve gelişim bölgelerine ilişkin her türlü plan, karar ve
hükümler UDGP kapsamında ele alınmaktadır.
Orman Kanunu’na dayanılarak ilk kez 1958 yılında
Yozgat Çamlığı Milli Parkı oluşturulmuştur. 1959 yılında ise Soğuksu Milli
Parkı Orman Genel Müdürlüğü’nün teklifi ve Tarım Bakanlığı’nın onayı ile
kurulmuştur. Farklı bitki örtüleri arasında bir geçiş zonunda yer alması, bunun
yarattığı zengin bitki örtüsü ve taşıdığı turistik nitelik nedeni ile önemli
bir yere sahiptir. Günümüzde Türkiye’de 848.119 Ha hektar alanı kapsayan 40 yer
Milli Park bulunmaktadır.
Soğuksu Milli Parkı UDGP disiplinlerarası bir çalışma
ile hazırlanmıştır. Projenin yönetimi tarafımdan yapılmış ve ekipte biyologlar
(Ekolog / Botanik Uzmanı, Ekolog / Flora Uzmanı, Ekolog / Fauna Uzmanı), peyzaj
mimarları, jeoloji mühendisi, orman
mühendisi, şehir ve bölge plancıları ve mimarlar yer almıştır. Bu çerçevede, öncelikle
fiziki, sosyal, ekonomik ve ekolojik saptama ve belgeleme çalışmaları yapılmış,
ilgili kurum, kuruluşların ve Kızılcahamam Belediyesi’nin konuya ilişkin görüş
ve önerileri alınmış, Belediye başkanı ve teknik elemanlar ile toplantılar
yapılmış ve yorumlanmıştır.
Biyolog danışmanlar tarafından ekosistemler
içerisindeki endemik bitki türleri, hakim türler, çalışma alanına özgü türler,
biyo çeşitlilik açısından korunması gereken türler, varsa ekonomik önemi olan
türler açısından tür tespitleri yapılmıştır. Milli Park Planlama alanı
sınırları içinde var olan kuş türleri, özellikle Kara Akbabalar ile ilgili
özellikleri belirlemek amacıyla, adı geçen alanda daha önceki dönemlerde
gerçekleştirilen ornitolojik gözlemlerde elde edilen verilerden
yararlanılmıştır.
Orman mühendisi danışman tarafından orman ağaçları ve
bitki kompozisyonlarını etkileyen biyotik faktörler ve abiyotik faktörler
belirlenmiştir. Bu çalışmalar esnasında öncelikle 1/25000 ölçekli topografik
haritalar sayısal hale getirilmiş, üzerinde Milli Park sınırı, ağaçlı ve
ağaçsız alanlar, tepeler, sırtlar, yollar, ağaçlandırma alanları, yerleşim
yerleri, günübirlik dinlenme yerleri ve arazide CPS ile alınan önemli diğer
detaylar sayısallaştırılarak ayrı katmanlar halinde gösterilmiştir.
Planlama ve projelendirme ekibi tasarım öncesinde
kendisine aşağıdaki soruları sormuş ve bunlara çözüm önerileri aramıştır:
·
Ekolojik yenileme: Soğuksu Milli Parkı alanında
sağlıklı bir doğal ekosistemi yeniden inşa etmek için bir doğa park sistemini
en iyi şekilde sağlıklaştırmak ve gerekli yerlerini onarmak için, ekolojik
sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla “Mutlak Koruma” alanlarında,
“Kontrollü Kullanım” alanlarında ve “Aktif Kullanım Alanlarında” neler
yapılabilir? Kirlilik nedenleri (su, toprak, çevresel vd) nelerdir?
·
Kültürel ve insani süreçler bu yeni çevresel koşullara uyum sağlayabilir? Değişen doğal
çevre ve yaşam tarzı öngören yeni bir estetik oluşturulabilir?
·
Sosyal eşitlilik: Soğuksu Milli Parkı alanında ve
çevresindeki sosyal gruplar topluluklar, özellikle Kızılcahamam da yaşayan
sosyal gruplar spor, park ve diğer rekreasyonel olanaklara sahip değildir. Bu
kent yoksulluğu başka toplumsal sorunlar bileşikleri ve şiddetlendirir. Bu
planlamada ve kentsel tasarımda Ankara ve Kızılcahamam çevresinde yaşayanlar
için bir hedef olarak aktif yeşil alanları arttırmak ve bir sistem olarak
düşünülmüştür. Bu da daha adil bir toplum yaratmak hedefine giden yolda önemli
bir adımdır.
·
Canlı ekonomi: Ticari faaliyetler için Milli Park
Alanı tamamen dinlenme, sportif faaliyetler ve eğlence amaçlı kullanılır.
·
Otantik kültürel kimlik: Kızılcahamam kent kimliği ve
kültürel mirası, Soğuksu Milli Parkı Uzun Devreli Planlaması ve tasarımında
nasıl değerlendirilebilir?
Planlama ve kentsel tasarımda bu sorulara yanıtlar
aranmış ve Soğuksu Milli Parkı amaçlandığı gibi bir “Tabiat Parkı” niteliğinde,
Uzun Devreli Gelişme Planlaması yöntemine dayalı olarak ele alınmıştır.
3. Bulgular ve Tartışma
3.1. Milli Parkın Konum ve Nitelikleri
Milli Park, kuzeyinde Biraderin Pınarı, Çakmaklı’nın
Doruktepe, Tolubelen Tepeler, Samankaya Sırtı, Tepeler doğusunda; Karatepe,
1220 rakımlı tepe ve Koltepe, güneyinde; Samrıdoruk Tepe ve Harmandoruk Tepe,
batısında ise; İncegeliş Sırtı, Göllü Mevkii ve Tolubelen Tepe ile
sınırlanmaktadır. Ankara-İstanbul eski ana güzergâhı olan E-5 devlet karayolu
üzerinde, Ankara’ya 80 km, Bolu’ya 110 km, İstanbul’a ise 370 km uzaklıktadır.
Bu bölge ormanlarının İç Anadolu Step Ekosistemine geçiş bölgesindeki nadir
ormanlardan bir tanesi olması, 1400 rakımlı bir yayla üzerinde bulunması, ender
doğal güzellikleri bünyesinde saklaması, yayla hayatına, kamp kurma amacına
uygun, kaplıca ve içme suları bulunan ve her türlü sosyal, kültürel ve turizm
faaliyetlerine uygun olduğundan Milli Park ilan edilmiştir.
23.05.1997 tarihinde Orman Bakanlığı’nın talebi
üzerine Soğuksu Milli Parkı sınırları kuzeyde Osmandede ve Kayavatanı
Tepelerine doğru genişletilmiştir. Böylece, 1050 hektar olan Milli Park Alanı,
1150 hektara ulaşmıştır. Milli Parkta ilk olarak 1972 yılında yapılan kesin
amenajman planlarından sonra bu alanda 1988 yılına kadar hiçbir amenajman planı
çalışması yapılmamıştır. Soğuksu Milli Parkı 2004-2005 yıllarında hazırlanan
son Orman Amanejman Planları ile GPS ölçümleri ile hesaplanmış ve toplam 1183,2
hektar olduğu belirlenmiştir. Bahçeyeri
Mevkii’nde, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından eğitim merkezi binası olarak
yapımına başlanılan ve tamamlanmadan Başkent Üniversitesi Vakfı’na devredilen
“Patalya Termal Resort Oteli” Bakanlar
Kurulu kararı ile Milli Park sınırları dışına çıkarılmıştır. 2006 yılından bu
yana, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne bağlı, Ankara Doğa Koruma ve Milli
Parklar Şube Müdürlüğü, “Kızılcahamam
Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği” tarafından yönetilmektedir.
3.2. Soğuksu Milli Park ve Doğa Parkı Planlama
Kriterleri
Soğuksu Milli Parkı Doğal, Kültürel, Rekreasyonel
Peyzaj Kaynak Değerlerinin korunması amacı doğrultusunda, sürdürülebilir çevre
ve kent bütünü kapsamında öncelikli alan olarak değerlendirilmiş olan “Milli
Park Planlama Alanı”nda ele alınan soruların yanıtları doğrultusunda ve alanda
gerçekleştirilmiş olan tüm analitik etüt ve sentezler ışığında, kaynak
devamlılığı ve çevre kirliliği ana başlıkları altında planlama kriterleri
belirlenmiştir. Buna göre planlama kriterleri aşağıdaki şekilde
sıralanmaktadır:
1.Soğuksu Milli Parkı ve Çevresindeki Doğal
Kaynakların Devamlılığın Sağlanması:
a. Mevcut
ekosisteminin bölümleri olan; bitkileri, tüm yaban hayatı (memeliler, kuşlar,
sürüngenler, böcekler, amfibiler vb.) ve bunların habitatlarının korunması,
b. Habitat tahribatına
neden olabilecek faaliyetlerin denetlenmesi,
c. Milli Park
sınırlarının belirlenerek koruma altına alınması,
d. Topoğrafik
yapıyı bozucu faaliyetlerin denetlenmesi,
e. Milli Park
Peyzaj Değerlerinin ve ortamının korunması, böylece Soğuksu Milli Parkı’ndaki biyolojik
çeşitliliğin ve yöreye özgü türlerin devamı ve sürdürülebilirliğinin
sağlanması,
f.
Milli Parka olan yoğun kullanım baskısının, çevredeki
tahribatların en aza indirilmesi için önlemlerin alınması,
g. Alandaki
flora, fauna ve endemik türlerinin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve
sürdürülebilirliğinin sağlanması,
h. Mevcut
ulaşım ağı dışında yeni yol açılmaması,
i.
Akarsuyu besleyen su kaynaklarının doğal
özelliklerinin devamlılığının sağlanması,
j.
Su ve doğa sporlarının desteklenmesi,
k. Atlı
sporların özendirilmesi,
l.
Doğal değerlerin korunması ve geliştirilmesine ilişkin
(doğa müzesi, dendreoloji müzesi, arboretum, vb. araştırma merkezi, doğa
eğitimine ilişkin merkezlerin) ve benzeri diğer faaliyetlerin geliştirilmesi ve
desteklenmesi.
2. Çevre Kirliliğinin Önlenmesi:
a. Milli Park
içerisindeki dereler, yer altı suları ve
akiferlerin kirlenmesinin önlenmesi ve denetimi,
b. Erozyonla
derelere ulaşan toprak, alüvyon ve organik kaynaklı katı atıkların önlenmesi,
c. İnsan
eylemlerinden ve insan yapısı çevreden kaynaklanan sorunların (Çöp dökülmesi,
sıvı atıkların çevreye atılması, toprak ve moloz dökülmesi, heyelan vd) minimize edilmesi amacıyla gerekli önlemlerin
alınması,
d. Doğal
özelliklerin korunarak yapılacak doğa turizmi faaliyetlerinin desteklenmesi
(Çadır kamping, spor, atlı spor, yürüyüş vb)
e. Doğa
Parkının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması ile yöre halkının
çıkarlarının paralel olduğu konusunda bilinçlendirme programlarının
düzenlenmesi,
f.
Tanıtım ve bilgilendirme konularında organizasyonların
düzenlenerek yöre halkının Doğa Parkına sahiplenmelerinin sağlanması.
3.3. Analiz ve Sentez Çalışmaları
Soğuksu Milli Parkı UDGP çalışmaları kapsamında iklim,
depremsellik, jeomorfolojik yapı, hidrolojik ve hidrojeolojik yapı, toprak
kabiliyeti analizleri yapılmış daha sonra sonuçlar sentez ortaya konmuştur.
İklim
Soğuksu Milli Parkı ve çevresi, İç Anadolu’nun step
karakterli karasal iklimi ile yağışlı Kuzey Anadolu iklimi arasında geçiş zonu özelliği
göstermektedir. Kızılcahamam’da yıllık ortalama sıcaklık 9.6 Co’
dir. Milli Park’ın en yüksek noktasında enterpole edilmiş ortalama sıcaklık ise
4.9 Co olup, yaklaşık 5 Co ‘lık bir fark vardır.
Kızılcahamam da en düşük sıcaklık ortalaması 4.7 Co ile Ocak ayına
rastlamaktadır. Yağışlar kış ve ilkbahar aylarında yoğunlaşır. Yıllık ortalama
yağış miktarı 578.3 mm’dir. En fazla yağış alan ay 82,2 mm ile Aralık, en az
yağış alan ay ise 18,6 mm ile Eylül ayıdır. Yörede az da olsa yaz aylarında
yağışlar olur.
Depremsellik
Milli Park alanı tümüyle volkanik kayalardan (lav,
aglomera, tüf) oluşmaktadır. Kaya zeminlerde taşıma gücü ve oturma sorunu
yoktur. Alanda andezit, bazalt, tüf ve anglomeralar jeolojik yapının ana
kayaçlarıdır. Milli Park; 2. Derece Deprem Bölgesi’nde yer alır. Kuzey Anadolu
Fay Zonu’nun 45 km güneyinde yer alan proje alanı, kırıklı yapısı nedeniyle bu
fayın etki alanında kalmaktadır. Tarih içinde Kızılcahamam yerleşimini
etkileyen depremler görülmüştür (Bat, C., 2007). Bölge yapısal olarak yoğun bir
şekilde kırıklıdır. Baştanbaşa faylanmıştır ve faylı yapılarla kaplanmıştır.
Eski lavların yüzeylendiği kesimlerde faylar K-G ye KJB-GD doğrultuludurlar.
Soğuksu Milli Parkı’nın zeminini oluşturan volkanik
birimlerin akifer olma özellikleri yoktur. Bu nedenle yeraltı suyu olanakları
açısından fakirdir. Ancak bölgenin
tektonik yapısı nedeniyle kırık ve çatlaklardan süzülen suların geçirimsiz tüf
tabakalarından boşalmasıyla düşük debili 23 adet kaynak suyu oluşmuştur. Bu
sular mineral konstrasyonu düşük içmeye elverişli sulardır. Milli Park içindeki
akarsu alüvyonları yeraltı suyu rezervuarı oluşturacak nitelikte değildir.
Volkanik birimler, lavların çatlaklarının az olması ve yer yer tüflerle geçişli
oluşu nedeniyle bol miktarda yeraltı suyu taşımayacak özelliktedir. Soğuksu
Milli Park Alanı içerisinde termal su kaynağı bulunmamaktadır. Çam Motel ve
Patalya Termal Otelinin kaplıca suyu Kızılcahamam merkezinden pompajla
getirilmektedir.
Jeomorfolojik
Yapı
Soğuksu Milli Parkı; iki ana vadiye açılan pek çok yan
dere ve vadiler arası düzlüklerden meydana gelen jeomorfolojik bir yapıya
sahiptir. Bölge ormanlarının bulunduğu alan ise volkanik arazi parçasıdır.
Yakın çevrede sıcak ve soğuk su kaynakları bulunmakta olup, bunlar Kızılcahamam
Kaplıcalarını oluşturmakta ve önemli bir çekim kaynağı olmaktadır. Soğuksu
Milli Parkı engebeli bir topoğrafik yapıya sahiptir. 1030 metreden başlayan
yükseklikler; Tolubelen Tepe’de 1776 metre ile en yüksek noktasına ulaşır. Vadi
tabanı düzlükleri: Akarsu yataklarının iki tarafında uzanan düzlüklerdir.
Karışık şekilde çökelmiş; çakıl, kil, kum, mil gibi gereçlerden ibarettir. Bu
çökeller düzenli tabakalanma göstermeyip, doku bakımından da gevşektirler.
Hidrolojik
ve Hidrojeolojik Yapısı
Milli Parkın doğu sınırını yaz kış sürekli akan
Kocaçay (Kirmir Çayı) teşkil eder. Park içerisinde önemli sayılabilecek akarsu
olmamakla birlikte, her mevsim suları akan Batılgan Dere, Göl Deresi ve bunlara
karışan mevsimlik yan dereler ile beslenen Soğuksu Deresi bulunmaktadır.
Dere’nin kış aylarında yağan karların ilkbaharda erimesiyle beslenerek debisi
artmakta, yazın sonlarına doğru debisi azalmaktadır. Yeraltı suyu olanakları açısından fakirdir.
Ancak bölgenin tektonik yapısı nedeniyle kırık ve çatlaklardan süzülen suların
geçirimsiz tüf tabakalarından boşalmasıyla düşük debili 21 adet kaynak suyu
oluşmuştur. Bu sular mineral yoğunluğu düşük içmeye elverişli sulardır. Milli
Park içindeki akarsu alüvyonları yeraltı suyu rezervuarı oluşturacak nitelikte
değildir. Volkanik birimler, lavların çatlaklarının az olması ve yer yer
tüflerle geçişli oluşu nedeniyle bol miktarda yer altı suyu taşımayacak
özelliktedir.
Toprak
Kabiliyeti
Milli Park toprak yapısı ağırlıklı olarak 6-7. sınıf
orman toprağıdır. Toprağın doğal yapısını korumak ve heyelan ve erozyonu
önlemek amacıyla yer yer ağaçlandırma, seddeler yapılmış, dere tabanlarına sel
kapanları inşa edilmiştir. Çeşitli jeolojik etüt verilerinin değerlendirilmesi
ışığında, bölgede denizsel birimlerin bulunmadığı, ancak Kızılcahamam’ın GD’sinde muhtemelen
Pliyosen yaşlı alan gölsel çökellere rastlanmıştır. Alüvyon, akarsu vadilerini
dolduran genç çökellerdir. Bölgenin tümünü kaplayan birimler volkanik lav,
aglomera ve tüflerdir.
Bunun yanı sıra Soğuksu Milli Park’ın, güney-batı
kesiminde Gölündoruk Sırtı çevresinde, Kuzcapınarı çevresinde ve kuzeyinde
10-12 milyon yıl önceki volkanik faaliyetler sonucu oluştuğu belirlenen
taşlaşmış ağaçların yer aldığı bir bölge bulunmaktadır. Taşlaşmış ağaçların
gözlendiği kesimde kayaç istiflenmesinin en altında olasılıkla, önceki bir
çalışmaya göre 10 milyon yıl yaşında olduğu belirtilen bazaltlar yer alır.
Milli Parkın bu kesimi “Ağaç Fosillerinin bulunmasından dolayı” 2006 yılında
“Birinci Derece Doğal Sit Alanı” ilan edilmiştir (Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Bölge K., 2006).
Flora ve
Fauna
Flora
Milli Parkta 113 mantar türü, 116 Karayosunu ve iletim
demetli bitkilerden ise 74 familyaya ait 428 tür ve tür altı takson tespit
edilmiştir. Endemik türler ve tehlike dereceleri bilimsel kaynaklardan
yararlanılarak incelenmiştir . Milli Park alanında 50 Endemik bitki türü tespit
edilmiştir (Ekim, T. ve diğ. 2000). Soğuksu Milli Parkı’nda orman kuran başlıca
türler Pinus nigra, Pinus sylvestris, Quercus pubescens ve Quercus petraea
‘dır. Bunun yanında Populus tremula, Abies nordmanniana ve Juniperus communis
orman vejetasyonu içersinde yer almaktadır. Milli Park ormanlık alanında en
baskın ağaç türü Pinus nigra’ dır.
1183,2 hektar olan Soğuksu Milli Parkı alanının 1114,0 hektarı ormanlık
alandır. % 93 gibi yüksek bir düzeye ulaşan orman alanlarının, 763.4 hektarı
normal koru, 321.6 hektarı bozuk koru, 29.0 hektarı bozuk meşe baltalık orman
durumundadır.
Fauna
Alanda bulunan eşsiz biyolojik değerler, fauna varlığı
bu başlık altında değerlendirilmiştir.
Nadir fauna varlığı ve sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesi bu
bölümde yapılmıştır. Park alanında karasal omurgalı faunası amfibiler,
sürüngenler, kuşlar ve memeli hayvanlar sınıflarından meydana gelmektedir. Soğuksu Milli Parkı içerisinde alanın simgesi
haline gelmiş olan “Kara Akbaba” dünya çapında nesli tükenmekte olan bir kuş
türüdür. Bu türün yaşam alanlarının saptanması ve korunması UDGP kapsamında
önemli hedeflerden biridir.
Kara Akbaba (Aegypius monachus) yurdumuzda da üreyen
ve nesli dünya çapında tehlike altında olan Kara Akbaba, 1 metreye varan boyu,
3 metreye ulaşan kanat açıklığı ve 10 kilodan fazla ağırlığı ile Avrupa’nın en
büyük yırtıcı kuşudur. Dağınık koloniler halinde üreyen Kara Akbaba’nın
Türkiye’de 50 – 200 çift arasında bulunduğu tahmin edilmektedir.
Eskişehir-Türkmenbaba mevkiinden sonra en fazla çifti Ankara-Kızılcahamam
bölgesinin barındırdığı bilinmektedir. Türkiye’nin bilinen ikinci büyük
kolonisi ise 7 çift ile Kızılcahamam (Ankara) ormanlarında bulunmaktadır.
Memeli hayvanlar çevre kirliliğinden en çok etkilenen
gruplardan olmalarından dolayı yaşam alanları her gün daha da daralmakta, buna
bağlı olarak sayıları da gittikçe azalmaktadır. Analitik Etüd çalışmaları
sonucunda Soğuksu Milli Parkı sınırları içerisinde toplam 14 memeli hayvan
türünün varolduğu belirlenmiştir. Milli Park Alanı’nda böcekyiyenler, kirpiler,
sivrifareler, yarasalar (nalburunlu yarasa, küçük nalburunlu yarasa),
tavşanlar, kemiriciler, sincap, hamsterler (kır faresi), yediuyurlar (ağaç
yediuyuru), ayı, köpekgiller (kurt,
kızıl tilki), sansargiller (porsuk), çift tırnaklılar (yaban domuzu), ulugeyik,
kızılgeyik türleri bulunmaktadır.
3.3.1.
Sentez Değerlendirme
Milli Park Alanı’nda eşsiz biyolojik değerler,
vejetasyon tipleri ve arazi formlarının bulunması ve nedenleri bu başlık
altında değerlendirilmiştir. Hassas,
tehdit altında veya tehlike altındaki bitkiler, hayvanlar ve habitatların
değerlendirilmesi de bu ana başlık altında yer almaktadır. Gerçekleştirilen
arazi çalışmaları ve yapılan literatür taramaları sonucu Milli Park sınırları
içinde; orman, step, çayır, dere ekosistemi olmak üzere başlıca 4 ekosistem
tipi olduğu belirlenmiştir. Temel olarak ele alınan konular aşağıda
sıralanmıştır (Harita İmar, UTTA Planlama, 2007).
·
Doğal, görsel-peyzaj, ekolojik, bilimsel, flora, fauna
ve rekreasyonel kaynaklar
·
Eşsiz biyolojik değerler, vejetasyon tipleri ve arazi formları
·
Korunan alanın ekolojik bütünlüğünü korumak için
alanın dışındaki gelişmeler de dahil olmak üzere Soğuksu Milli Park Alanına
olabilecek etkileri
·
Milli Park Alanı’nda ve çevresinde yaşayan yöre insanı
için ekonomik, kültürel veya diğer yollarla çok önemli olan alanların ve
kaynakların varlığı
·
Korunan alanın dışındaki insanlar için temel
hizmetleri sağlayan alanların ve kaynakların (ekonomik ve/veya geleneksel
değerler) varlığı
·
Nadir ve endemik türler
·
Hassas, tehdit altında veya tehlike altındaki türler
ve habitatlar
·
Başlıca arkeolojik ve tarihi sitlerin varlığı
·
Başlıca kültürel alanlar ve doğal sit alanı (Taşlaşmış
ağaç kesimi)
·
Doğal kaynak-insan ilişkileri
Sentez bölümünün ikinci aşamasında, sınırlayıcılar, fırsatlar
ve tehditler tanımlanmış, Milli Park Alanı ve alandaki kaynak değerlerine
yönelik var olan temel-başlıca her bir tehditin tanımlaması yapılmıştır (Harita
İmar, UTTA Planlama, 2007).
Orman
Ekosistemi
Milli Park bitki coğrafyası bakımından Avrupa-Sibirya
bölgesinin Öksin provensinin batı sektörü sınırları içinde yer almaktadır.
Milli Park alanı ihtiva ettiği vejetasyon tipleri bakımından Kurak-Öksin
sektörüne girmektedir. Milli Park sınırları içinde orman ekositemi kendi içinde
Yaprak Döken Ormanlar ve İbreli Ormanlar olmak üzere iki farklı orman ekosistemi
tespit edilmiştir. İç Anadolu’da ormanların tahrip edilmesi, iç kısımlarda da
kuraklığın artması sonucu orman vejetasyonunda daralmalara neden olmuş,
antropojen stepler yaygınlaşmaya başlamıştır. Yıllık yağış miktarının azlığı ve
yıl içinde dağılış şekilleri burada kurakçıl bir floranın oluşmasına neden
olmuştur (Atalay, İ. 1990).
Soğuksu Milli Parkı sınırları içerisindeki ibreli
orman ağaçları, Sarıçam, Karaçam ve Göknardır. Bu türler alan içerisinde
belirli bölgelerde saf veya karışık topluluklar oluşturmaktadırlar.
Step
Ekosistemi
Keltepe, Kuzcapınar, Harmandoruk ve İncegeliş
mevkiilerinde orman açıklıklarında, Göllü mevkiinde, ayrıca irili ufaklı taşlı
bir yapıya sahip ve alanda yayılış gösteren step toplulukları tek tabakalı bir
yapıya sahiptir. Step topluluklarının başlıca karakteristik türleri Thymys
sipyleus subsp. rosulan, Alyssum sibiricum, Arenaria ledebauriana var.
ledebauriana, Teucrium chamaedrys subsp. syspirense ve Festuca valesiaca,
Tanacetum armenum, Sedum pallidum var. pallidum, Trifolium hybridum var. anatolicum,
Hypericum orientale’dir.
Çayır
Ekosistemi
Milli Park alanında düz ve genellikle yaz ortalarında
suyu çekilen nemli alanlarda yayılış gösteren çayırlar % 100 örtüşe sahip ve tek tabakalı bir yapı
gösterirler. Çayır ekosistemlerinin karakteristik türleri Eleocharis palustris,
Euphrasia pectinata, Elatine alsinastrum, Agrostis stolonifera, Phleum
bertolonii, Trifolium hybridum subsp. anatolicum, Rumex tuberosus subsp.
tuberosus, Trifolium campestre, Potentilla recta, Helichrysum arenarium subsp.
aucheri, Plantago lanceolata, Poa pratensis ve Lotus corniculatus’dır.
Yerleşim
Alanı
Soğuksu Milli Park Alanı ile yoğun etkileşim içinde
bulunan Kızılcahamam yerleşiminde yaşayanların Milli Park doğal kaynak
değerleri ile ekonomik ve rekreasyonel etkileri değerlendirilmiştir. Milli
Park’a doğrudan Kızılcahamam Kent Merkezi’nden geçilerek ulaşılmaktadır.
Bu nedenle, Milli Parka gelen ziyaretçi araçlarının,
özellikle yaz aylarında ve hafta sonlarında kent merkezini canlandırmakla
birlikte, trafik sıkışıklığına, gürültüye ve kazalara neden olduğu
saptanmıştır. Ziyaretçi sayılarına bakıldığında 1999 ile 2003 yılları arasında
yıllık ortalama giriş yapan küçük vasıta sayısı 26 666, büyük vasıta sayısı
(otobüs, minibüs) 141, ortalama ziyaretçi sayısı ise 121 500’dür. Sadece bu
rakamlar bile Milli Parkın ve Kızılcahamam Merkezinin büyük bir baskı altında
olduğunu göstermektedir.
Sınırlayıcılar
Endemik türler, tehdit altındaki türlerin bulunması,
özellikle kara akbabaların nadir yaşam alanlarından biri olması insan
eylemlerinin kısıtlanması gerekliliğini getirmektedir. Diğer sınırlayıcılar
aşağıdaki şekildedir,
·
Yasal zorunluluklar,
·
Mülkiyet durumu,
·
Önceki kullanım durumu,
·
Yönetsel sınırlayıcılar
·
Öncelikli faaliyetler ve kullanımlar,
·
Milli Park Alanı çevresindeki kullanım veya
uygulamalar,
·
Diğer politik faktörler,
Görsel
Peyzaj
Milli Park alanının görsel peyzaj değerlerinin
saptanabilmesi için National Trust of South Australia tarafından kullanılan
Kontrol Listesi tekniği kullanılmıştır. Öncelikle alanın görsel değerlerinin
algılanış biçimlerini belirlemek amacıyla 5 Temel ve 34 Alt Değerlendirme
faktörü belirlenmiştir. Kontrol Listesi yerel halk, ziyaretçiler, Milli Park
idari elemanlarından oluşan 70 kişiye verilerek değerlendirme yapmaları
istenmiştir.
Daha sonra elde edilen listelerdeki verilerin toplam
değerlerinin yüzdeleri alınmış, yüzde ortalaması ile ‘Görsel Peyzaj Değeri’
tespit edilmiştir. Kontrol Listesi, anket sonucu, her bir anketin kişi sayısı
(12, 20, 15, 23 kişi) değerlendirilerek sonuç kutuların içine yazılmış;
Aşağıdaki Tablo 1’de ise toplam kişi (70) üzerinden kaç kişinin alt faktörlerin
hangi kutusunu işaretlediği (-2, -1, 0, 1 , 2) Toplam Puanlama olarak
yazılmıştır.
Net Puanları bulunduktan sonra (Örn; Su rengi
5*-2+17*-1+24*1+2*6=Net Puan 9 ) Net Puan üzerinden o faktörün yüzdesi
bulunmuştur. Toplam yüzde üzerinden Milli Parkın Görsel Peyzaj Değeri sonucuna
ulaşılmıştır.
Kontrol Listesinde birinci faktör olan Akarsu alt
faktörlerinde alınan sonuçta ziyaretçi ve yerel halkın sel kapanı ve seddeler,
Genel akarsu yatağı formu, Su akış hızı ve Su sesi faktörlerinin değerlendirme
sonucu %50’nin altında olup, toplam
değerlendirmeye önemli bir katkısı bulunmamaktadır. Değerlendirme sonucu
akarsuyun Görsel Peyzaj Değerini düşürdüğü tespit edilmiştir.
Milli Park için karakteristik olan ‘Bitki Örtüsü’ alt
faktörü olan ‘Orman’ değerlendirmenin en yüksek yüzdesini almış, diğer alt
faktörlerde yine %50’nin üzerindeki değerleriyle Görsel Peyzaj Değeri yüzdesini
artıran en önemli faktör olmuştur.
‘İnsan Etkisi’ özellikle ‘Bitki Örtüsü’ özelliği ile
‘Rekreasyonel Aktivite’ amaçlı kullanım yoğunluğundan dolayı önemli bir faktör
olarak Kontrol Listesinde yer almıştır. Rekreasyon aktivitesinde dolaşımı
sağlayan Ana Yollar %70,23 olarak değer bulurken Tali Yollar %49,76’da
kalmıştır. Elektrik Hatları ve Çitler/Duvarlar alt faktörleri ise Görsel Peyzaj
Değeri Yüzdesini düşüren diğer alt faktörlerdir.
Peyzajın oluşturduğu ‘Kompozisyon’, görsel Peyzaj
Değerini yükseltmektedir. ‘Fosil Ağaç
Bölgesi’ alt faktörü bilinmemesi dolayısıyla 70 kişi üzerinden 33 kişinin
etkisiz olarak değerlendirmesi sonucu yüksek bir puan alabilecek ve Görsel
Peyzaj Değerini yükseltebilecek iken %55,95 gibi önemle çok az bir değerde
kalmıştır.
Beşinci ve sonuncu faktör olan ‘Geçici Faktörler’
genel olarak olumlu bir etkiye sahipken ‘İnsan Kaynaklı Sesler’ alt faktörü
Milli Parkın yoğun bir şekilde rekreasyon amaçlı kullanımı sonucunda %50’nin
altında bir değer olarak karşımıza çıkmıştır. Görünür hayvan yaşamı ve hayvan
sesleri ise Soğuksu Milli Parkı’nın Karaakbabaların yaşam alanı içerisine
giriyor olmasına karşın, hak ettiği yüksek bir yüzde alamamıştır.
Ziyaretçilerin büyük çoğunluğunca Karaakbabaların
varlığı bilinmemektedir. Hayvan sesleri olarak ise genel olarak kuş sesleri
değerlendirmeye alınmıştır.
Tablo 1 Görsel Değerlendirme Kontrol Listesi Puanlama
4. Sonuçlar
ve Öneriler
Yapılan analiz ve sentez çalışmaları Soğuksu Milli
Parkı’nda alandaki kaynakların ve doğal çevrenin fonksiyonlarından kaynaklanan Bazı
kısıtlar ve sınırlayıcılar olduğunu ortaya koymaktadır. Soğuksu Milli Parkı’nın
alan olarak küçük bir Milli Park olmasına rağmen zaman zaman aşırı kullanımı
nedeni ile oluşan insan kaynaklı baskılar eşsiz ve müdahaleye açık değerlerini
tehdit etmektedir. Endemik türler, tehdit altındaki türlerin bulunması,
özellikle kara akbabaların nadir yaşam alanlarından biri olması insan
eylemlerinin kısıtlanması gerekliliğini getirmektedir
Bu nedenle, Uzun Devreli Gelişme Planı’nda araç ve
ziyaretçi sayısının sınırlandırılması, belirli kesimlere araç ile girişin
önlenmesine yönelik öneriler geliştirilmelidir. Ayrıca, Kızılcahamam kent
merkezi ile ilişkilerin ayrı bir çalışma ile kurgulanması uygun olacaktır.
Planda hayvan türlerinin yaşam alanları koruma altına alınmalıdır.
Soğuksu Milli Parkı şefliği Kara Akbaba popülasyonunun
bulunduğu Yunanistan “Dadia National Park” ile işbirliği içerisinde “Akbaba
Restaurant” projesi yürütülmektedir. Bu proje kapsamında belirlenen ‘Yanık
Sırtı’ mevkiine akbaba türlerinin beslenmesi amacıyla gıda bırakılmakta ve
gözlem sınırı dahiline toplu kuş gözlemevleri yapılması planlanmıştır. Bu
projeyi de kapsayacak şekilde Bölgeye ve Alana Yönelik Projelere yönelik ‘Özel
Proje Alanı’ belirlenmesi ve değerlendirilmeye alınması uygun olacaktır.
Benzer şekilde ‘Fosil Ağaç Bölgesi’nin Bölgeye ve
Alana Yönelik Projeler kapsamında ‘Özel Proje Alanı’ olarak tespit edilmesi gereklidir.
Kaynaklar
1. Davis,
(1965, 1988), Güner ve ark. 2000, “Flora
Of Turkey And East Aegean Island“, Vol. I-X.
2. Adıgüzel,
N. ve Vural, M. 1995. “Kızılcahaham
Soğuksu Mili Parkı (Ankara) Vegetasyonu”, Turkish Journal of Botany, 19;
213-234.
3. Akata, I.,
2004. “Ankara-Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı Makromantar Florası”, Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi, Ankara.
4. Akman, Y.
1999, “İklim ve Biyoiklim”. Palme Yayın dağıtım, 350 s., Ankara.
5. Yaklaş, S.,
2005, “Ankara-Kızılcahamam Işık Dağı Karayosunları (Musci) Florası”, Yüksek
Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Biyoloji ABD, Ank.
6. Anonim,
2002., “TC. Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü. Ortalama, Ekstrem
Sıcaklık, Yağış ve Rüzgar Değerleri Verileri (Aylık-Yıllık), Kızılcahamam
İstasyonu”, Ankara.
7. Emberger, L.
1954, “Poje D’une Classification Biogeographiques Des Climas Collaques Un Monde”,
Paris.
8. Uyar, G.
1999, “Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı Karayosunları (Musci) Florası”, Doktora
tezi. Ankara Üniversitesi, Ankara.
9. Erinç, S.,
1988. “Klimatoloji Ve Metotları”, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul.
10. Akman, Y.,
1981. « Clımats Et Bıoclımats En
Turquıe » . Ecol. Mediterranea. T.8.
Fasc. 1/2. 73-87. Marseille.
11. Akman ve
daget 1971. "Quelques Aspects Synoptıques Des Clımats de la Turquıe"
Bull. Soc. Long. Georg. Tome 5, Fasc 3, 269-300.
12. Öngür, T.,
1977, “Kızılcahamam gb’sinin Volkanolojisi ve Petroloji İncelemesi” Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni,
C.20, S.2, S. 1-12, Ağustos 1977.
13. Soylu, R.,
Nisan 2000, “İç Anadolu Bölge Müdürlüğü Milli Parklar Başmühendisliği
Kızılcahamam (Ankara) Soğuksu Milli Parkı Misafirhane Binası Ve Çevresinin
Zemin Etüd Raporu”, Hazırlayan: GD Mühendislik Ltd. Ank.
14. Akyol E.
1969, “Çeltikçi Çevresi Linyit Zuhurlarının Jeolojisi”;
15. MTA Rap.
4405, Yayımlanmamış, Ankara
16. Erol O.
1954, “Ankara ve Civarının Jeolojisi Hakkında Rapor”: MTA Rap. 2491, Yayımlanmamış Rapor,Ankara
17. Öngür.T.1976,
“Kızılcahamam Çamlıdere, Çeltikçi, Kazan Dolayının Jeoloji Durumu ve Jeotermal Enerji Olanakları; MTA Rap. Yayımlanmamış rapor ,Ankara
18. Tatlı.S.,1975,
“Kızılcahamam D alanının jeolojisi jeotermal enerji olanakları;
19. MTA
Rap. Yayımlanmamış rapor,Ankara
20. Özbek,G.,
2001, “Kızılcahamam – Soğuksu Milli
Parkı’nın Halkla İlişkiler Açısından İncelenmesi” , Bitirme Tezi, Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, Orman Müh. Böl., BARTIN,
21. Akça, Y.,
2000, “Kızılcahamam-Soğuksu Milli Parkı Değerlerinin Toplum Talepleri Yönünden
İncelenmesi”, Bitirme Ödevi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman
Fakültesi, Orman Müh. Böl., BARTIN,
22. Soğuksu
Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı Sentez Raporu, Haziran 2007, Yurtteknik
Harita İmar İnş. Tur. Ltd. Şti. ve UTTA Planlama, Projelendirme, Danışmanlık
Ltd. Şti. İşortaklığı.
23. Kozan, Y.,
2004, “Milli Parklar’ın Rekreasyon Fonksiyonu: Soğuksu Milli Parkı Örneği”,
Lisans tezi, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Bölümü.
24. Kara Akbaba
ile Barışık Ormancılık Faaliyetleri, 2004, Hazırlayanlar; Bilgin, C., Can, O.,
Arıhan, O., Karaçetin, E., Can, Ö.K., Kitapçık, Kuş Araştırmaları Derneği,
Hollanda Tarım, Doğa ve Gıda Kalite Bakanlığı.
25. Ankara’nın
Mesire Yerleri, Ekim 2005, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara İl Çevre ve Orman
Müdürlüğü, Ankara Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü.
26. Karakurum,
E., Batur, T., Kılınç, İ., Aytemiz, T., Dilcimen, S., Oğuz, H., Haziran
1988-Mart 1989 (Reviz.), “Soğuksu Milli Parkı 5 Yıllık Plan Raporu (1989-1994),
Orman Bakanlığı, Parklar ve Tabiat Anıtları Şubesi, Tabiatı Koruma Alanı ve
Çevre Sorunları Grubu.
27. Boz, M., Somuncu
E., 1988, “SOğuksu Milli Parkı Özel Amenejman Planı (1989-2008)”, Yayınlanmamış
Rapor, Kızılcahamam Orman İşletme Müdürlüğü, Soğuksu Milli Parkı Bölge Şefliği.
28. Demirbağ,
S., Soğuksu Milli Park Mühendisi, “Soğuksu Milli Park Mühendisliği Hududutları Dahilinde Eksik
Proje ve Yatırımlar”, 1999-2005, Çeşitli
Yıllarda Hazırlanan Raporlar.
29. Soğuksu
Milli Parkı ilanına ilişkin Orman Genel Müdürlüğü’nün 19.2.1959 tarih ve 6.KS.11-6885/13 sayılı
yazısı.
30. Ankara
Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı, Yeşil
Alanlar Düzenleme Şube Müdürlüğü’nün Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne yazdığı 21.02.2005 Tarih ve
10.01.H.2.05/346-501 Sayılı Yazısı.
31. T.C.
Bakanlar Kurulu’nun 7.11.1985 Tarih ve 85/10036 Sayılı Kararı.
32. 07.12.1985
Tarih ve 18951 Sayılı Resmi Gazete.