Wednesday, May 30, 2012

BOLU KENT MERKEZİ PLANLAMASI HAKKINDA GÖRÜŞLER







BOLU KENT MERKEZİ PLANLAMASI GÖRÜŞLER

BOLU, 18 Aralık 2011

Prof. Dr. Mehmet TUNÇER


Bu yazıda Bolu Kent Merkezi’nin “Ekolojik” ve “Çevre Duyarlı” olarak yeniden ele alınmasına yönelik öneriler geliştirilecektir. 

I. BOLU MERKEZ KENT MERKEZİ PLANLAMASI

Eski ve yeni kent merkezlerinin planlamasında "Ekolojik Yaklaşım (EKOMİA)" ; kentin makro formuna bağlı olarak var olan doğal/ekolojik verilerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi, kent merkezinde madde ve enerjinin ekonomik kullanılması ve geliştirilmesi, alt yapının çevre duyarlı olarak sağlıklaştırılması ve atıkların geri kazandırılması gibi, çevre dostu ve "Sürdürülebilir Bir Merkez Planlaması" anlayışının araştırılmasını amaçlamaktadır.
Bolu tarihsel kent merkezi, özellikle 1950’lerden bu yana tarihsel dokusunu büyük ölçüde kaybetmiştir. Yeni yapılaşmalar ve dokuya taban alanı ve yükseklik olarak aykırı yapılaşmalar ana caddeler üzerinde inşa edilmiş ancak cadde genişlikleri aynı kalmıştır. Bu durum günümüzde, yaya ve trafik karmaşası yaratmaktadır.  İzzet Baysal Caddesi üzerinde kamusal ve özel başlıca (Belediye, Valilik, Bankalar, İş Merkezleri vd) kullanımların toplanması, trafik ve yaya yığılması nedeni ile düzensiz ve örgütlenemeyen bir merkez görünümünü almıştır.


Merkezi İş Alanları içerisinde uygulanan yayalaştırma faaliyetlerinin, yayalaştırma uygulamalarının yoğun olduğu Avrupa ve Amerika’da hatta, İstanbul, Ankara, Antalya gibi kentlerde; diğer uygulamalar içinmodel oluşturan başarılı çalışmalarına bakıldığında KENT MERKEZLERİ’nde araçların dışarıya alındığını ve araçların MİA çeperlerinde Katlı ve/veya Yeraltı Otoparkları ile depolandığı görülmektedir.
Örnek olarak; İstanbul İstiklal Caddesi yayalaştırılması ve bu satırların yazarının Proje yönetimini yaptığı “Konya Tarihi Kent Merkezi” ele alınıp incelenebilir[1].

Bolu’da kent merkezinde koruma ve geliştirmeyi sağlamaya yönelik olarak; 
1-Yayalaştırma politikaları (yaya ağırlıklı dolaşım sistemi kurulması, kent meydanları, yaya yolları ve
   yaya bölgeleri oluşturulması, bisiklet yolları planlanması vb.)
2-Toplu taşın politikaları (Hafif ve ağır raylı sistemler, toplu taşımacılık, özel otobüs yolları, tramvay vb.
  sistemler)
3-Koruma, sağlıklaştırma (ıslah) ve yenileme politikaları (restorasyon, onarım, ıslah, iyileştirme, yenileme)
4-Turizm ve geleneksel ticaret / üretim / satış ünitelerinin geliştirilmesine yönelik politikalar (aile
  pansiyonculuğu, geleneksel el sanatlarının geliştirilmesi vb.)
5-Uygulamayı etkin kılacak parasal, örgütsel (organizasyonel), yasal ve yönetsel politikalar (kredi
  mekanizmaları, parasal ve teknik yardım, takas, kamulaştırma, rant transferi, merkezi ve yerel yönetimin
  etkin birimler oluşturmaları, yasal eksikliklerin tamamlanması, Kültür Bakanlığı Koruma Kurulları’nın
 etkinleştirilmesi),

gibi politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. 


II. BOLU KENT MERKEZİ PLANLAMASINDA ÇEVRE DUYARLI YAKLAŞIMLAR İÇİN BAZI İLKELER
Bu bölümde; Bolu Kent Merkezi’nin bütüncül tasarımlarla ele alınması ve doğal/ekolojik verilerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi doğrultusunda, "Merkezi İş Alanı" (MİA) planlamasının çevre duyarlı yaklaşımları analiz edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bolu Kent Merkezi; kentlerin şekillenmesinde önemli roller oynayan, "Şehir Planlama", "Mimarlık", "Peyzaj Mimarlığı", "Altyapı Mühendisliği", "Çevre Mühendisliği" vb. bilim dallarının ortaklaşa çalışması ve işbirliği ile, uluslar arası bir anlayışı olan "SÜREKLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA" (Sustainable Development) temeli üzerinde yeniden planlanmalıdır.
Bu temelden yola çıkılarak, Bolu Kent Merkezi’nde de “çevreye daha duyarlı yaklaşımlar” ve “sürdürülebilirlik” ön plana çıkmalıdır.

Bolu’da çevre duyarlı bir merkezi iş alanının (MİA) geliştirilmesinde; çevre duyarlı planlama amaçlarının ve çevresel standartlarının (hava, su, toprak kalitesi, gürültü vb.) belirlenmesi öncelik taşımaktadır.
Bu ilkelerin planlamanın/projelendirme ve uygulamanın hangi etabına, ne ölçüde ve nasıl katılması gerektiği belirlenmelidir. Bu doğrultuda yasal, yönetsel ve parasal önlemler düşünülüp oluşturulmalıdır.
Bolu Kent Merkezi bütüncül yaklaşımlarla planlanmadığı takdirde “Hükümet Meydanı”, “Belediye “Meydanı”, ve benzeri alt bölümlerde yapılması düşünülen ve yapılacak uygulamalar yetersiz kalacak ve gelecekte başka ve çözülmesi daha zor sorunları da beraberinde getirecektir.
Bolu merkezi iş alanlarının "Çevre Duyarlı/Ekolojik ve Sürdürülebilir" planlanması yaklaşımında geçerli olması gerekli ilkeler aşağıda özetlenmiştir: 

II.1. BOLU KENT MERKEZİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YAKLAŞIMLARI 

Bolu’da tüm planlama ve tasarımlarda "Sürdürülebilirlik (sustainability)" ve "Kentsel Ekoloji" kavram ve ilkeleri kent tasarım ve uygulamasına egemen olmalıdır.
BOLU-EKOMİA diye tanımlanabilecek Bolu merkezi iş alanın planlama ve projelendirmelerinde aşağıdaki ilkelere dikkat edilmelidir;

1.    GÜNEŞ ENERJİSİ: Güneş enerjisi doğrudan ve aracısız olarak kullanılabilmeli ve bu amaca yönelik olarak planlama/projelendirmeler yapılmalıdır[2].

2.    MİKROKLİMATİK VERİLERİN EN ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMASI: Güneşlenme, rüzgar yönleri, ısı, radyasyon vb. nin planlama, kentsel tasarım ve mimaride etkin bir şekilde ve enerji tasarrufu sağlayacak şekilde kullanılmalıdır.

3.    ENERJI VE MADDESEL SAKINIM: MİA' ya ulaşmada , MİA içi dolaşımda, MİA' nın aydınlatma/ısıtma/havalandırma vb. mikroklimatik ortamının (çevre/yapı ölçeklerinde)tasarlanmasında enerjinin minimum kullanımını sağlayacak düzenlemelerin yapılması.

4.    ENERJI VE ATIKLARIN GERI KAZANILMASI: Bolu Kent Merkezi (MİA) içinde kullanılan elektrik, güneş, doğal gaz vb. enerjinin geri dönüşümüne ilişkin teknolojiler ve atıkların (katı/sıvı çöp, katı sıvı biyolojik atıklar vb.) yerinde ayrıştırılması ve geri kazanımına ilişkin teknolojilerin kullanımı gereklidir.

5.    ENERJI KAYNAKLARININ VE MADDESEL KAYNAKLARIN GELIŞTIRILMESI: Güneş enerjisinin yapılarda ısıtmada ve aydınlatmada kullanımı; bio-mass enerji, elektrik ve alkolle çalışan çevre dostu araçların MİA' da kullanımı; atıkların ısınma/yakıt olarak kullanımı; geri kazandırılabilir atıkların (kağıt, cam , metaller, kimyasallar vb.) ayrıştırma tesisi kurularak geri kazandırılması, alanda mevcut yapı stokunun olabildiğince ekonomik ömrü dolana kadar kullanımı, daha sonra malzemesinden azami yararlanılması vb. çevresel teknolojiler bütün kentte olduğu kadar kent merkezinde de yaygınlaştırılmalıdır.

6.    BITKI ÖRTÜSÜNÜN DEĞERLENDiRiLMESi: Bolu kent merkezi’nde bitki örtüsü, tarihsel geçmişten bu yana yoğun yapılanmalarla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Hükümet Meydanı’ndaki ve bazı iç avlularda varolan bitki örtüsünün planlamada geliştirilerek kullanımı, yöreye özgü bitki türlerinin araştırılarak parklar, açık ve kapalı mekanlarda kullanımı önem taşımaktadır. Kişi başına düşen Merkezi İş Alanı içi yeşil standartlarının olabildiğince arttırılması, meydanlar/alanlar/yapı içlerindeki yeşil oranının yüksek tutulması gerekmektedir. Yapı inşaat alanlarından çıkartılan verimli toprakların park içlerine taşınarak değerlendirilmesi uygun olacaktır.

7.     KOLAY ULAŞILABİLİR BİR MERKEZ: Bolu’da sürdürülebilir bir “Merkezi İş Alanı” (MİA) geliştirilmesinin temel ilkelerinden biri olan "kolay ulaşılabilir olma", kentin diğer bölgelerinden MİA' ya gelişler ve MİA içi ilişkiler açısından enerji/zaman tasarrufu ve iç işleyiş kolaylığı açısından büyük önem taşımaktadır[3].

1.         BOLU Merkezi’ne ULAŞIM VE MIA IÇI ULAŞIM TOPLU TAŞIN ARAÇLARIYLA OLMALIDIR:
MİA içinde kurulabilecek elektrikli tek raylı sistem/monorail hızlı tren sistemi, tramvay, vb. ulaşım gereksinimini büyük ölçüde karşılayacaktır.
2.         ÖZEL TAŞITLAR MERKEZ ÇEVRESİNDEKİ BÖLGESEL OTOPARKLARA KADAR GELMELİDİR:
Yaya bölgeleri oluşturabilmek amacıyla, özel araçlarla MİA' ya gelişler olabildiğince kısıtlı olmalıdır. Çevrede oluşturulan 2-3 bölgesel katlı/ yer altı otoparkı ile özel araçlar depolanmalıdır.
3.         MİA İÇİ ULAŞIM YAYA ULAŞIM SINIRLARI İÇİNDE YAYA/BİSİKLET İLE OLMALIDIR:
Yaya ulaşımı için MİA içi yaya yolları/alleler/promenadlar planlanmalıdır. Kent meydanları tamamen yayaya ait olmalıdır. Merkez içi kapalı çarşılar, avlulu ticari yapılar vb. tamamen yaya dolaşımı için planlanmalı, promenatlarda bisiklet kullanımını özendirici bisiklet yolları yer almalıdır.
4.         MİA İÇİ SERVİS DENETİMLİ/KISITLI SERVİS YOLLARI İLE OLMALIDIR: Servis araçları, MİA içinde sadece servis amaçlı yollardan, denetimli servis yollarından servis vermelidir. Ancak, yangın, sağlık, çöp toplanması vb. durumlarda bu tür araçların meydan/yaya yolları vb. her kesimin girebileceği düşünülmelidir. Çevre dostu akülü araçlarla, iç servis hizmetlerinin yapılması sağlanmalıdır.
8.    KENT KÜLTÜRÜ VE İMAJININ VURGULANDIĞI BİR MİA
Merkezi iş alanında yapılacak tasarım, yakın çevredeki doğal ve tarihsel mimari mirasa saygılı olduğu kadar, kentin ülkesel ve uluslar arası imajını kuvvetlendirecek ve 21. Yy' da ülkemizin ulaştığı sosyal, ekonomik ve kültürel boyutları, mimari ve çevresel ölçeklerde vurgulayacak nitelikte olmalıdır.
Yaya bölgeleri, meydanlar, açık ve yeşil alan tasarımlarında olduğu kadar mimari ve kent mobilyası tasarımlarında da "Çağdaş Kent" imajı vurgulanmalıdır. 
9.     ALTYAPISI ÇÖZÜMLENMİŞ BİR MİA
21. yy' ilişkin bir BOLU-EKOMİA tasarlanmasında çözülmesi gerekli en önemli uygulama sorunlarından biri "altyapı" dır. Altyapı inşa edilmeden üstyapının inşa yapılmayacağı bilinci içinde, çevre duyarlı, sürdürülebilir, çağdaş bir yeni kent merkezi için en önemli sorunlardan biri altyapının tasarlanması/etaplanması/uygulanmasıdır.
MİA alanındaki karmaşık yapı stoku/altyapı dokusu içinde her bir altyapı komponentinin birer birer ele alınarak planlanması/projelendirilmesi/detaylandırılarak etaplar halinde uygulanması gerekmektedir.
Elektrik, su, kanalizasyon, doğal gaz, yangın, haberleşme vb. altyapı sistemlerinin, planlama/projelendirme ile MİA alanı kentsel yenilenmesinde getirilen kullanımlara bağlı olarak projelendirilmelidir. Bu projelendirme, ekonomiklik, sürdürülebilirlik, geri kazanım, çağdaş teknoloji kullanımı ve mevcut altyapı sistemlerin olabildiğince kullanımı söz konusudur.


IIII. KENT PARKLARI 


Kimliksiz ve yetersiz  kentsel mekanların varlığını bir çok nedene bağlayabiliriz. Kent mekanlarında yapılan çalışmalarda genellikle iç mekan üzerinde durulmuştur. Dış mekanlar gerektiği kadar önemsenmemiştir. Sosyal ve ekonomik etkinlikleri bünyesinde toplayan çağdaş kentler çevresiyle anlam kazanmaktadır. Günümüzde kentsel mekanların öğeleri olan meydanlar, sokaklar ile semtler yoğun nüfus artışı, plansızlık ve sistemsiz yönetimlerle kimliklerini yitirmeye başlamışlardır. Bundan dolayıdır ki kentsel mekanlarda özgün bir kimlik kazandıracak somut adımların atılması gerekmektedir.
Kent insanın doğaya olan özlemini gidermek, sosyal ve kültürel etkileşimi artırmak için oluşturulan kent parklarında da aynı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Kent parklarının çevreyle bütünleşememesi, insanlara konfor sunamaması ve her gelen yerel yönetimin bu alanlarda bir şeyler yapmak istemesi bu mekanların zamanla bozulmasına neden olmaktadır.
Kent parkları oluşturulurken geleceğe yönelik planlarının dikkatli yapılması gerekmektedir. Geleceğe uzanan süreçte dinamik bir model gereksinimi ortaya çıkacaktır. Kent parkında böyle bir modelin oluşumu için;
·         Çevresi ile biçimsel ve işlevsel uyumu,
·         İçinde bulunduğu fiziksel çevrenin dikkatle planlanması,
·  İyi bir park yönetim şeklinin oluşturulması konuları önem kazanacaktır.
Genellikle ülkemizde kent parklarının yapılması yeni gelen yerel yönetimin reklamı için kullanılmaktadır. Yerel yönetimler her zaman kendi dönemlerinde anılmasını istediği parkları yapmayı çok istemişlerdir. Bunun sonucunda daha sonra gelen yerel yönetimler de aynı düşünce içinde olduklarından eski dönemlerde yapılan kent parkları ya kendi kaderlerine terk edilmiş ya da içlerinde yeni düzenlemelere gidilmiştir. Her yeni yönetimle kent parkları zamanla eski işlev ve kimliklerinden uzaklaşmaya başlamıştır. Artık talep görmeyen, park içine yapılan yeni ve uyumsuz yapılar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sürecin sonucunda tamamen kullanımından uzaklaşan kent parklarının eski haline getirilmesi nerede ise imkansız hale gelmiş olmaktadır.
Kent parklarının planlama ve tasarımı sürecinde en önemli konu olarak park içi yönetimin belirli bir sistem için oluşturulması önem kazanmaktadır. Belirli bir süreçten sonra park içinde planı dışında düzenlemelere ve yapılara izin verilmemelidir.   




[2] İnsanların topluca yaşadığı kentlerde, "güneş" enerjisinden yararlanmak hem onun alışık olduğu bir yaşam biçimine kavuşmasını hem de olası enerji krizlerine karşı çok güçlü bir seçenek geliştirmesini sağlayacaktır.
İnsanlık bir kent medeniyetine doğru gitmektedir. Yakın zamanda büyük bir olasılıkla, kentler kırsal alanlara oranla giderek artacak, nüfus %80-90 oranında kentlerde yaşayacaktır. Kentlerde yaşamın gerektirdiği enerji miktarının, bu güne göre on kat artması, buna karşılık çevre kirliliğinin de bu oranda yükselmesi oldukça gerçeğe yakın bir olasılıktır (GÖKSU, C. , "Güneş ve Kent", ODTÜ Mim. Fak. Yay. ,1993). Mevcut enerjilerin tükenmesi, çok yoğun enerji tüketen kentler ve kent merkezleri için bir felaket olabilir. Bu durumda enerjisi bitmeyen ve tükenmeyen enerjiye, "GÜNEŞ" e göre geliştiren kentlerin ve MİA' ların yaşama şansları artacaktır.


[3] Bu nedenle; MİA' ya ulaşılabilirliği sadece fiziki ulaşım olarak değil, 21. Yüzyılın bilgi ve iletişim çağı olacağı düşünüldüğünde, haberleşme açısından da kolay/hızlı/çağdaş ulaşım olarak tasarlamak gereklidir.

Bu metnin hazırlanmasında; Tunçer, M., 12-13 Mayıs 1994, MSÜ, Mim.Fak., ŞPB., Kentsel Tasarım Disiplin Grubu tarafından  tarihinde düzenlenen, "5. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu : Kentsel Tasarım ve Ekoloji 7 Tasarıma Ekolojik Yaklaşım" bildirisinden yararlanılmıştır.

No comments: