Wednesday, May 30, 2012

Bolu İli Güçlü Yönler-Zayıf Yönler-Fırsatlar-Tehditler (GZFT) Analizi


Bolu İli Güçlü Yönler-Zayıf Yönler-Fırsatlar-Tehditler (GZFT) Analizi



BOLU İLİ 1/100 000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI

Bolu İli Güçlü Yönler-Zayıf Yönler-Fırsatlar-Tehditler (GZFT) analizine ilişkin görüş ve önerilerimiz aşağıdadır:


DOĞAL ve TARİHSEL/KÜLTÜREL YAPININ OLANAKLARI

 Bolu İli’nin Ankara ve İstanbul Metropollerinin arasında ve ülke ulaşım ağının en önemli ve en yoğun kullanılan aksı üzerinde bulunması, İl’in Ülke ve Batı Karadeniz Bölgesi içindeki önemini giderek artıracaktır. (GÜÇLÜ YÖN)

 Ülke orman varlığının önemli bir bölümüne sahip olması  ve orman ürünlerine  dayalı sanayinin hızla gelişmekte oluşu doğal yapının ile kazandırdığı bir avantaj olarak görülmektedir. (GÜÇLÜ YÖN)

 Sanayinin gelişme hızı ve potansiyeli, değerli tarım toprakları için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. (TEHDİT)

 Özellikle İstanbul Metropolü’nde bir sıçrama biçiminde gelişme eğilimi gösteren sanayi girişimlerinin Organize Sanayi Bölgesine yönlendirilmeleri zorunlu görülmektedir. (TEHDİT)

 Ülke ölçeğindeki kentleşme hızının Bolu İli içindeki kentsel yerleşmelere aynı oranda yansımadığı ancak kır / kent dengesinin kentlerden yana hızla değiştiği görülmektedir. Ancak bu değişimin kent mekanlarında ülkenin birçok kentinde görüldüğü gibi dramatik bir ikili yapı oluşturmadığı bilinmektedir. Bu avantajlı durumun önümüzdeki yirmi yıl içinde İl içindeki kentlerde gelişimin denetim altında tutulabileceği izlenimini vermektedir. (GÜÇLÜ YÖN)

 Turizmin karasal doğal değerlere (yaylalar, göller) dayalı olarak gelişme potansiyeli vardır. Bu doğrultudaki istemlerin giderek  ivme kazandığı görülmektedir. Özellikle Abant çevresindeki uygulamalar Tabiat Parkını tahrip edecek boyutlara ulaşmıştır. Yaylalara yapılası planlanan göletler de doğayı tahrip edecek boyutlarda sonuçlar yaratabilecektir. (TEHDİT)

Kültür varlıklarının korunması doğrultusundaki çabaların iç turizm desteğine kavuşturulması halinde önemli yerleşmelerin (Mudurnu ve Göynük ağırlıklı) korunmuş kimliğine dayalı olarak bir aktivitenin yaratılabileceği, bu aktivitenin olumlu sosyal - ekonomik, sosyo-kültürel sonuçları olabileceği görülmektedir.  (FIRSAT)

 Ana kampüsü Bolu Gölköy’de bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin ve ilçelere dağıtılmış bulunan meslek yüksek okullarının, fakültelerin özellikle sosyal yapıya ve aktivitelere önemli etkileri olacaktır. (GÜÇLÜ YÖN)

BOLU İLİ'NİN EN GÜÇLÜ YÖNÜ DOĞAL DEĞERLERİDİR

NÜFUS YAPISI VE EĞİLİMLER


 Bolu İli,  Türkiye ortalamasından daha az nüfus almaktadır, nüfus artış hızı Ülke genelinden düşüktür.  (FIRSAT)

 1950-2010 döneminde elde ettiği yıllık ortalama nüfus artış hızı, gerek kentsel kesim ve gerekse kırsal kesim itibarı ile Türkiye ortalamasının altındadır. (FIRSAT)

 Bolu,kırsal nüfusun kentsel nüfustan fazla olduğu bir İl niteliği taşımaktadır. Bu biçimi ile Türkiye ortalamasından farklılaşmakta ve kırsal ağırlıklı bir yerleşme desenini ve ekonomik yapıyı sergilemektedir. (ZAYIF YÖN)

 Bolu, kentsel kesimde Batı Karadeniz Bölgesi kentleşmesinden daha fazla bir hızla kentleşmektedir ve bu biçimi ile Bolu İli kentleşme oranı açısından Batı Karadeniz Bölgesi’nden daha gelişmiş durumdadır. (GÜÇLÜ YÖN)

 Kentsel nüfus, en fazla nüfus artışı 1985-1990 ve 1990-2000 döneminde görülmektedir. Bu iki dönem özellikle imalat sanayinin ve tarımın İl’de gelişme gösterdiği ve ekonominin  genelde geliştiği dönemler olarak  nitelendirilebilir . (GÜÇLÜ YÖN)

 Bolu İli’nin 2010 li yıllarda daha fazla nüfus alacağı ve kent-kır nüfus dengesinin kent lehine değişeceği sanılmaktadır. (TEHDİT)

EKONOMİK YAPI VE EĞİLİMLER


 Bolu ili, 1970-2000 döneminde Batı Karadeniz Bölgesi illerinden daha fazla işgücü  büyümesine sahip olmuştur. “Ulaşım- Haberleşme-Depolama (UHD)” sektörü hariç hemen tüm sektörlerde Bolu gelişmesi Batı Karadeniz Bölgesi İllerinden fazladır. (GÜÇLÜ YÖN)

 Bununla birlikte; 1970-2000 döneminde, gelişme Türkiye ortalamasının altındadır. Örneğin, görece gelişme hızı yüksek imalat sanayi dahi Ülke ortalamasının altında gelişmektedir. (ZAYIF YÖN)

 Bolu İli’nde 1970-2000  döneminde üçüncü sektör (hizmetler) ağırlıklı bir gelişme olduğu, bunu ikinci sektörün (imalat sanayi) izlediği ve birinci sektörün (tarım) ancak üçüncü sırada yer aldığı söylenebilmektedir. (FIRSAT)

 Bolu İli, tarım, inşaat ve ticaret faaliyetlerinde Ülke ortalamasından fazla gelişiklik göstermektedir. (FIRSAT)

 Bolu ili’nin BKB’ye göre ekonomisini çeşitlendirdiği ve yer aldığı Bölge’den daha  büyüdüğü biçiminde yorumlanabilmektedir. (GÜÇLÜ YÖN)

 Ulaşım-Haberleşme-Depolama (UHD) servisi dışında servis sektörü olarak adlandırılabilecek tüm  kentsel  hizmet sunumlarında Bolu ili endeksleri bölgeden değerlerinden yüksek çıkmıştır. (GÜÇLÜ YÖN)

 İşgücü istihdam kapasitesi büyük sektörler itibarı ile yapılan değerlendirme de ise en büyük artış 0.0709 değeri ile “Bankacılık - Mali Kurumlar” sektöründe görülmektedir. Bunu sırası ile 0.0467 değeri ile “Ticaret”,  0.0418 değeri ile  “Toplum Hizmetleri”   ve 0.0379 değeri ile  “İmalat Sanayi” izlemektedir. (FIRSATLAR)

 Bolu İli’nde son yıllarda mekansal bazda uzmanlaşmalar görülmektedir. Örneğin,  Bolu kenti orman ürünleri alt-sektöründe, Mudurnu yerleşmesi ise hayvancılık (özellikle kanatlılar) alt faaliyetlerinde uzmanlaşmışlardır. (FIRSAT)

 Giderek kentsel sektörlerin aşama kaydedeceği, özelikle 2. Sektörün (imalat sanayi) ile üçüncü sektörde  önemli gelişmeler olacağı söylenebilir. (FIRSAT)
BOLU İLİ DOĞAL DEĞERLERİ CİDDİ TEHDİT ALTINDADIR! (Abant Örneği)

MEKANSAL YAPI VE GELİŞME EĞİLİMLERİ


 İl’de nüfus  genelde “Ova Yerleşmeleri” olarak adlandırılabilecek,  Bolu ovasında köy yerleşim alanları olarak yoğunlaşmıştır. Bu yerleşmeler bir aks olarak da belirlenmektedir.   Ova yerleşmelerinin 2000 yılında toplam nüfusa oranı % 76.75 gibi büyük bir orana erişmiştir. (GÜÇLÜ YÖN) Ancak, kentin NAZIM PLANI’nın güncel olmaması ve Belediye tarafından parçacı uygulamalarla bu kırsal yerleşimlerin çok katlı olarak yer yer imara açılması kentin kırsal dokusunu ve mimarisini, peyzajını bozmaktadır. (TEHDİT) 

 İkinci önemli yığılma  “Yayla Yerleşmeleri” nde görülmektedir.  Bunlar genellikle     1 000 metre ve daha yüksek kotlarda yer alan ufak birimlerdir. Bu tür     yerleşmelerin toplam nüfusa oranı  2000 yılında % 16.47’dir. (FIRSAT) Ancak yaylalarda kaçak yapılaşmalara denetlenememekte, özellikle 2. konut ve yayla turizmi amaçlı uygulamalar doğal değerleri, yaylaların peyzajını ve görünümünü bozmaktadır (TEHDİT). Planlı bir yaklaşımla yaylaların ve kırsal yerleşimlerin (köy ve mahalleler) ele alınması gereklidir.

 İl’de genelde D-100 boyunca aksiyel gelişme eğilimi görülmektedir. Ancak son yıllarda TEM’e doğru, AİBÜ’ye doğru (TOKİ uygulamaları ile) ve Karacasu yönüne doğru gelişmeler de başlamıştır. (TEHDİT) Bu coğrafi üstünlüklerin yanısıra, Ulaşım sistemine olan duyarlılığın da sonucudur.  Bu gelişme TEM ve D-100  karayolları ile desteklenmektedir. (FIRSAT)

Bu gelişmelerin bütüncül bir 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/5000 Ölçekli Bolu Nazım Planı hazırlanarak denetim altına alınması gereklidir. Bu çalışma iş işten geçmeden Üniversite, Bolu Belediyesi ve İl Özel İdaresi işbirliği ile yapılmalıdır. (TEHDİT + FIRSAT)


     10.11.2008, BOLU, AİBÜ


Prof. Dr. Mehmet Tunçer

No comments: