Thursday, December 3, 2009

BERGAMA KENTSEL VE ARKEOLOJİK SİT ALANLARI’NIN KORUNMASINA YÖNELİK POLİTİKALAR 4



IV. BERGAMA TARİHİ KENT DOKUSU SOSYAL YAPI
ÖZELLİKLERİ

Bergama genel olarak diğer kentlerle kıyaslandığında sosyal hareketliliğin çok fazla olmadığı bir yerleşim yeridir. Dışa göç vermesine karşın, dışarıdan da göç aldığı için demografik yapı dinamik bir niteliğe sahiptir.

Bergama'ya yönelik göç, kentsel ve arkeolojik alanlarda kaçak yapılaşma olgusu getirmekte ve koruma sorunları yaratmaktadır. Bu olgu, bir yandan tarihi kent dokusunun ve arkeolojik sit alanlarının sınırlarını zorlamakta, diğer yandan da anılan mekanlarla bir bütünlük göstererek kentsel gelişme yönünü çarpıtmaktadır.

Arkeolojik alanların ve tarihi kent dokusunun korunabilmesi açısından önemli olan kent içi sosyal hareketliliğin zararlı etkilerini giderebilmektir. Gelir durumu yükselen aileler, ya da yüksek gelir grubunda olup da tarihi dokunun dışında, daha modern ve konforlu konutlarda ya da yeni prestij mahallelerinde oturmak isteyenler, tarihi kent dokusunun dışına çıkmaktadırlar. Kiraya verilen geleneksel konutlarda bakım azalmakta; bir bakıma, tarihsel kent dokusu bozulmaya ve yıkılmaya terk edilmektedir.

Kiracı ve konut sahibi ilişkisi yapıların bakımını ve onarımını da etkilemektedir. Kiracılar genellikle evlerin bakımı ile fazla ilgilenmemektedirler. Gelir getirici onarım için de belirli kullanım değişikliği gerekmektedir.

IV.1. BERGAMA SOSYAL VE EKONOMİK YAPISININ TARİH
İÇİNDE DEĞİŞİM SÜRECİ

Bergama'da, Türk-İslam tarihinin başladığı XIV. yüzyıldan bu yana yeni bir dönem açılmıştır. Selçuklu ekonomisinin kente kazandırdığı lonca sistemi, vakıf yapıları, çarşılar, kapalı çarşılar, hanlar ve imaretler ile toplumsal bir denge ve dayanışma ortamı oluşabilmiştir. Osmanlı Devletinin yükseliş döneminde sosyal devlet anlayışı egemen olduğu için, egemen güçler, özellikle Rum, Ermeni, Yahudi gibi etnik gruplar etkin olamamışlardır.

Bergama’da, su yolları, köprüler, bedesten, dinsel yapılar, medreseler ve çeşmeler örnek sosyal hizmetler olarak görülmektedir. Ekonomik gerileme döneminde sosyal kurumlar da yozlaşmış, 1880 ve 1895 yıllarındaki depremler, yangınlar, bulaşıcı hastalıklar ve seller ekonomik yapı ile sosyal yapının bozulmasına neden olmuştur .
(ERİŞ, E., "Bergama Uygarlık Tarihi", Bergama belediyesi Kültür Yayınları, No: 2. S.215)
Bergama'ya gelen seyyahların yazdıklarına göre, XIX. yüzyılda evlerin pek azı kiremitliydi. Yazın genellikle bağlara göç edilirdi. Türkler ovada, Rumlar Kale eteklerinde, Ermeniler batı yakasında, Museviler çay boyunda otururlardı. Bergama'nın geniş bir çarşısı vardı. Çukur Han Bölgesi, 40 dükkanlı kapalı çarşı, 6 kubbeli Bedesten, ayrıca kapalı ve açık loncalar önemli pazar yerleriydi. Zahire loncası, çeşitli ürünlerle dolup taşardı. Kozak fıstıkları, yörenin tahıl ürünleri burada satılırdı. Urgan ve koza loncaları da vardı. Ayrıca, Başmak (eski Tabaklar Çarşısı), bal, pekmez, yağ, peynir pazarları, bahçıvan pazarı, tuz pazarları, hayvan pazarları bulunurdu (ERİŞ, E., "Bergama Uygarlık Tarihi", Bergama Belediyesi Kültür Yayınları, No: 2. S.216).

Ayakkabıcılar arastası, Bergama’nın gereksinimi dışında değişik kentlere de pazarlama yapıyordu. Bergama tabakhanelerinde yapılan kösele ve deriler, arastada salı günleri kurulan tabaklar pazarında satılırdı. Saraçcılık, semercilik, nalbantlık da önemli iş kolları arasında yer almaktaydı. Bergama'da hemen her esnafın bir birliği vardı. Dikici, tabak, saraç, keçeci, demirci, helvacı gibi esnafın birer ustabaşısı bulunur, sanatlarına ilişkin işler onlar tarafından yönetilirdi.

Her mahallede ve ağaların evlerinde konuk odaları bulunurdu. Burada, hatırlı konuklar, yolcular, pazara gelenler için ayrı ayrı odalar, hayvan damları ve hamamlar da yer alırdı.

1950 sonrasında, kentleşme oranının hızla artması, kırdan kente göç olgusu ve Bergama nüfusunun tahmin edilenden hızlı artması ile Tarihi Kent Dokusu içinde bölüntü ve eklentiler artmış, kullanım ve nüfus yoğunlukları artarak genel görünümü ile kiralık ve geçici bir konut alanına dönüşmüştür.

Barınma yoğunluğunun artması, konfor koşullarının ağırlaşmasına ve yetersiz hale gelmesine neden olmuştur. Geleneksel konut dokusunun dönüşümü ile tarihi çevre özellikleri kısmen de olsa yitirilmiş, çevredeki gecekondu alanları çöküntü bölgesi halini alarak, kentin en sağlıksız konut alanlarından birine dönüşmüştür.



PLAN 7 : BERGAMA TARİHİ KENT MERKEZİ

Orta Doğu Teknik Üniversitesi; Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Bölümü'nün 1979 yılında yaptığı bir çalışma olan “Bergama Tarihi Konut Dokusundan Örnek Bir Alan Çözümlemesi”nin amacı "Yamaçevler Yerleşmesi, Dede-Kadı Sokaklarda Tespit, Değerlendirme ve Koruma Projesini Oluşturmak" olarak belirlenmiştir.

Çalışmanın amaç bölümünde; “Bir devre ait kültür, tarih ve çevre değerlerinin korunması, bugün özellikle zengin bir mirasa sahip olan Türkiye açısından oldukça önemli bir konudur. Kentlerin planlama aşamasında korunacak çevre, kent plancıları için, sorunların araştırılıp, değerlendirilmesi gereken alanlar olmalıdır. Bu alanların sorunlarına çözüm getirilip, kentle bütünleştirilerek yaşayan bir doku olarak planlanmalıdır.” denilmektedir (TOL, S., USLU, A. Bergama Tarihi Konut Dokusundan Örnek Bir Alan Çözümlemesi, 1979, ODTÜ, S.1.).

ODTÜ çalışması, Bergama'da kısıtlı küçük bir bölgeyi kapsamaktadır. Kültür Bakanlığı tarafından hazırlatılan, koruma planlaması çalışmaları kapsamında, Bergama'da sosyal yapının özelliklerini; aile yapısını, eğitim ve ekonomik durumu, koruma bilincini vb belirleyebilmek amacı ile bir sosyal anket hazırlanarak uygulanmıştır.

1991 Ağustos ayında, bu kapsamda kentsel sit alanı içerisinde toplam 551 adet sosyal anket uygulanmıştır . Mimari saptama fişi doldurulan her yapıya sosyal sorgulama yapılarak sonuçları yorumlanmıştır. Çalışma yapılan hanelerin sokaklara dağılımı EK Tablo 1’de verilmektedir. Bu çalışmada, ODTÜ tarafından 1980 yılında yapılan sorgulama verileri de değerlendirmiş ve kıyaslanmıştır (TUNÇER, M., Ağustos 1991, “Bergama Tarihi Kent Dokusu Sosyal Yapı Araştırması Sonuçları”, Bergama Koruma Amaçlı İmar Planı, Plan Raporu, AKMAN Proje Ltd).

Korumanın sosyal boyutu önem taşımaktadır ve bir “Sosyal Plan” da birlikte hazırlanmalıdır. Bu plan, Koruma Projelerinin uygulanması sonucu doğacak sosyal sonuçları önceden saptamak, gerektiğinde müdahale etmek, örgütlemek ve denetlemek amacını gütmelidir.

Sosyal araştırma kapsamında tarihi kent dokusu yaşayanlarının, “Aile Yapısı”, “Eğitim”, “Gelir ve Meslek Yapısı”, “Mülkiyet Yapısı”, “Yapı ve Ailenin Konfor Durumları”, na ilişkin veriler değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. 1991 yılı verileri her ne kadar güncelliğini yitirmişse de, gene de genelleştirilebilecek sonuçları sunmak ve ileride yapılacak araştırmalara karşılaştırma olanağı vermek amacıyla aşağıda sunulmaktadır.

Sosyal yapıya ilişkin sonuçlar, korumaya yönelik planlama kararlarına temel olmalı ve sosyal yapının dönüşümüne ilişkin kararlara da yol göstermelidir.

Bergama'da yerleşik nüfusun hareketliliği, kent ile ilişkileri ve korumaya yönelik tutum ve davranışlarına ilişkin sonuçlar da bu çalışmanın sonurgularındandır.


IV.2. BERGAMA TARİHSEL KENT DOKUSU NÜFUSUNUN GENEL
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Bergama nüfusu 1990 genel nüfus sayımına göre 44.321' dir. 1985 Genel Nüfus Sayımında 38.849 olan nüfus, 5 yılda % 14.67 oranında artmıştır (Genel Nüfus Sayım Sonuçları, DİE, 1990, s.21) .

Bergama'da, anket yapılan toplam 563 aile için ortalama aile büyüklüğü 3.5 kişi bulunmuştur (Bkz. EK Tablo 2). Genel olarak tarihsel çevrelerde konutların, bölüntü ya da eklentilerle birden çok ailenin yaşamasına uygun hale getirildiği gözlenmektedir. Ebeveyn ve akrabalarıyla oturan geniş aileler azınlıktadır. 2, 3 ve 4 kişilik aileler çoğunluktadır (Bkz. EK Tablo 3).

1990’ların başında, Bergama'da ortalama çocuk sayısı 1.2 dir (Bkz. EK Tablo 4 ve 5) . Çocuksuz aile ortalaması % 42 ile ülke ortalamasının çok üstündedir. Ancak, 2 (% 23) ve 3 (% 12) çocuklu ailelerin oranı da hayli yüksektir. Ailelerin genel olarak çekirdek aile olması ve kalabalık geniş ailelerin azınlıkta olması, bu çevrenin kır kökenli olmasına karşın kentlileştiğinin bir göstergesidir.

IV.3. EĞİTİM DÜZEYİ

Sosyal anket kapsamında görüşülen 563 aile (toplam 1954 kişi) içinde, 654 ilkokul (% 76), 85 ortaokul (% 10), 86 lise (% 10), 20 meslek lisesi (% 2) ve 20 yüksek okul mezunu (% 2) bulunmaktadır. (Bkz. EK Tablo 6) Eğitim gören 865 kişinin toplama oranı % 44.27'dir.

Görüldüğü gibi, Bergama tarihi kent dokusu genel olarak orta eğitim düzeyinde bir nüfusu barındırmaktadır (1991’de). İlkokul mezunlarının oranı (%76) iken, ortaokul mezunları (%10) ile ikinci sırada yer almaktadır. Tarihi dokuda yaşayanlar genel olarak yakın çevredeki eğitim olanaklarından yararlanmaktadır.

IV.4. GELİR DÜZEYİ VE MESLEK DAĞILIMI

IV.4.1. GELİR DÜZEYİ

Ailelerin aylık ortalama gelir düzeyi ile ilgili sorular, sosyal anketlerde genel olarak cevapsız bırakılan yada belirli bir endişe ile kasıtlı olarak ya yanlış cevaplandırılan yada eksik beyan edilen sorulardır.
Buna rağmen belirli bir yörede yaşayanların gelir düzeyinin ortalama olarak bilinmesi bile planlama kararlarında, sosyal yaklaşımlarda önem taşımaktadır.

Bergama sosyal anket uygulaması sonuçlarına göre (1991), ailelerin ortalama 1.000.000.-TL aylık gelirleri bulunduğu saptanmıştır (Bkz. EK Tablo 7).

Hane başına düşen ortalama aylık gelir 1979'da 14.709.-TL'dan 1991'da 1.000.000.-TL'ye yükselmiştir. Aileler genellikle aylık maaş, ticaret, tarımsal işler ya da marjinal işlerden kazanç elde etmektedirler. Yöre halkının orta düzeyde bir gelir grubuna dahil olduğu söylenebilir. Gelir düzeyinin oldukça yüksek olmasının bir nedeni de, birçoğunun Bergama yakın çevresinde topraklarının bulunmasıdır. 4-100 Dönüm arasında değişen miktardaki tarımsal alanlarda zeytin, tütün ve pamuk gibi çok gelir getirici ürünler yetiştirilmektedir.

IV.4.2. MESLEK YAPISI VE EKONOMİK FAALİYET
ALANLARI

1979 ODTÜ araştırması sonuçlarına göre, en büyük meslek grubunu % 53 ile küçük esnaf ve serbest meslek grubu oluşturmakta idi. Bunu, % 20 ile çiftçi, % 9 ile ise memurlar takip etmekteydi (TOL, S., USLU, A., 1979, Bergama Tarihi Konut Dokusundan Örnek Bir Alan Çözümlemesi,ODTÜ).
.
1991 Sosyal Yapı Araştırması sonuçları, 1979 ODTÜ araştırmasında belirlenen sonuçlarla benzeşmektedir. Buna göre küçük esnaf ve serbest meslek grubunun Bergama'daki ağırlıklı oranları devam etmektedir (Bkz. EK- Tablo 8).

Görülen en belirgin değişim, yerleşik küçük memur ile teknik eleman serbest meslek sayısındaki ve oranındaki artıştır. Ticarete bağımlı olarak küçük esnaf oranı da artmıştır (Bkz. EK- Tablo 9).

Esnaf nüfusu ile marjinal işlerde çalışanların sayısındaki artışın, çevrenin ticaret kapasitesindeki artış ile bağıntılı olduğu düşünülmelidir. Memur sayısındaki artış, kiraların nispeten düşük olması ve pek çok kamu kuruluşunun konut alanlarına yürüme mesafesinde bulunmasındandır. Esnaf grubunun yanı sıra, perakende ve toptan ticaret erbabı, seyyar satıcılar, lokanta vb. işletenler ile ticaret sektörü en yaygın sektörlerdir. En yüksek oranı oluşturan emekliler nüfusun genel karakteristiğini oluşturmaktadır.



IV.5. KONUT MÜLKİYETİ VE KİRACILIK

Bergama Tarihi Kent Dokusunda 1979 yılında, ODTÜ tarafından yapılan araştırma sonucuna göre nüfusun % 28'i kirada oturmakta iken, 1991 araştırması sonuçlarına göre bu oran % 20'ye düşmüştür. (Bkz. EK Tablo 10)
Ev sahipliliği oranının, 1979'da % 72 iken, 1991'de % 80'e yükseldiği görülmektedir. Ev sahipliliği oranının fazla olması, konutların genellikle el değiştirmediğini ortaya koymaktadır. Bu oranın göreceli olarak zaman içinde arttığı da gözlenmektedir. Ancak, genel olarak geleneksel konutların genel standartlarının düşük olması, onarım gereksiniminin bulunması gibi nedenlerle konut değiştirme ve apartman dairesine çıkma talepleri yaygındır.

Konut sahipleri genel olarak, zemin katlar veya avlu içindeki bölmeleri kiraya vermektedirler. Kiracılık oranının düşük oluşu, bu çevrenin sosyal ve ekonomik bakımdan az değiştiğini yansıtmaktadır. 1979 araştırmasından 1991 yılına kadar, Bergama tarihi kent dokusunda oturan ev sahipleri oranı göreli olarak artmışsa da, kiracılık da oldukça yüksek bir oran içermektedir.

Bergama geleneksel konutlarında, 1991 yılında kira bedelleri ortalama min. 85.000.-TL. ile, max. 257.000.- TL. arasında değişmektedir ve ortalama kira bedeli 165.163.- TL.'dir (Bkz. EK-Tablo 11). ODTÜ araştırmasında ortalama kira bedeli 1500.-TL. olarak saptanmıştır. Bu yılda kira bedelleri 500-2000.-TL. arasında değişmekteydi. Bu bedellerin yapının konfor durumuna, oda sayısının az ya da çok olmasına göre değiştiği ve mülkiyet ile konfor durumu karşılaştırıldığında kiralık konutlarda da konfor ünitelerinin (mutfak, banyo, tuvalet) bulunduğu belirtilmektedir (TOL, S., USLU, A., 1979, Bergama Tarihi Konut Dokusundan Örnek Bir Alan Çözümlemesi,ODTÜ, s.5).

Kiraların yeni yerleşim alanlarına oranla daha düşük olması, orta alt gelir gruplarının bölgede yer seçmelerine ve yapıların bakımsız kalmasına neden olmuştur. Yeni yapılarda kiracılık olgusuna rastlanmamaktadır. Bu durum az da olsa bazı ailelerin eski konutlarını terk ettiğini göstermektedir. Konutlarda ortalama 1.1 hane oturmaktadır.

Bergama'da kiracı nüfus ise oldukça hareketli bir yapı göstermektedir. Ev değiştiren, apartman dairesi sahibi olarak ayrılanlar bulunmaktadır. Bergama tarihi kent dokusunun tarihi ticari merkeze yakın olan kesimlerinde konutun yanı sıra, ticaret, işyeri, depo gibi konut dışı kullanımlar da yer almaktadır.

IV.6. SONUÇ, DEĞERLENDİRME VE SOSYAL YAPI ÖNERİLERİ

Bergama tarihi kent dokusu, arkeolojik sit alanları, geleneksel çarşı kesimi ve yeni Bergama ile birlikte düşünülerek geliştirilmesi gereken tarihi, kültürel ve sosyal bir çevre olarak karşımıza çıkmaktadır. Bergama tarihi kent dokusundaki mahalleler birbirine çok yakın fiziki ve sosyal özellikler göstermektedir. Ancak güneye doğru inildikçe fiziki yapı ile sosyal yapının değiştiği gözlenmektedir.

Tarihi kent merkezinde yer alan geleneksel ya da yarı geleneksel, kır kökenli yada düşük gelir gruplarına hizmet veren merkez ile Kızıl Avlu çevresindeki ve güneye doğru yönelen turistik amaçlara yönelik yeni ticaret merkezi, bu sosyal yapıyı ister istemez etkilemektedir.
Ticaret, servis, hizmetler ve marjinal meslek gruplarının barındığı, geçici ve sürekli değişken görünüm arz eden bu sosyal yapı, ekonomik açıdan nispeten daha güçsüz, eğitim açısından orta seviyede, tarihi doku ve arkeolojik alanlara karşı ilgisiz ve bilinçsiz olarak görülmektedir.

ODTÜ saptamaları; 1991 Sosyal Anket sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, Bergama'da dıştan bazı fiziki etki ve yenilemelere karşın sosyal yapının oldukça durağan ve benzer özellikler arz ettiği, giderek alım gücü düşmesi, gelir gruplarının dengelerinin bozulması vb. ekonomik nedenlerle sosyal ve fiziki yapının daha da bozulduğunu söylemek mümkündür.

Bergama da eskiden bu yana var olan turizm faktörü, çeşitli altyapı yatırımlarının yapılması (PTT, yol onarımı, çocuk bahçesi, meydan ve kavşak düzenlemeleri), yapılan yayınlar ve turizm yatırımlarının artması gibi nedenlerle Bergama'ya karşı olan ilgiyi büyük oranda arttırmıştır.
Bu ilginin sağlıklı bir planlamayla yönlendirilmesi, turizm, kültür ve turistik ticaret eylemleri ile, konaklama işlevlerinin Bergama geleneksel mimari özelliklerini koruyup geliştirici bir doğrultuda kullanılması gerekli görülmektedir. Bu düzenlemeleri yaparken, planlamanın başlıca amacı, Bergama sosyal yapısının korunması, geleneksel özelliklerinin değerlendirilerek halkın korumaya katılımlarını sağlamak, ev sahipleri ile kiracıları mümkün olduğunca mağdur etmeyecek sosyal ve ekonomik çözümler geliştirmek olmalıdır.

Koruma amaçlı bir planlamanın sosyal yapıya yönelik ilkeleri ve yönlendirici önerileri aşağıda özetlenmiştir:

• Korumaya yönelik bir planın kararlarının amacına ulaşması, ancak bu kararların kamu ve yerel halk tarafından benimsenerek amacına uygun olarak uygulanması çabaları ile gerçekleşebilecektir.

• Böyle bir plan, tarihsel ve kültürel çevrenin korunup geliştirilmesi ve geleceğin Bergama'sına çağdaş anlamda yeniden kazandırılmasını amaçladığı kadar, sosyal çevrenin de geliştirilmesi, ekonomik ve sosyal olarak gelişmesini de hedeflemelidir.

• Bergama geleneksel dokusunda, konut sahipleri ve kiracıların, genel olarak yaşayanların haklarını koruyup gözetmek en azından sosyal bir görev olarak her türlü planlamada göz önüne alınmalıdır.

• Ancak, koruma ve geliştirme amaçlarına ulaşmada, nüfus yoğunluğu, barınma yoğunluğu, tüm koruma alanlarında temel bir sorun olarak planlamalarda karşılaşılmaktadır.

• Nüfus yoğunluğunun azaltılması zaman içinde konut olarak kullanılan bazı yapıların koruma planlarında öngörülen kullanımlara dönüşümü ile kademeli olarak gerçekleşebilecektir. Acil onarım gerektiren ve öncelikle korunması gereken yapılara etkin olarak müdahalenin kamu eliyle yapılması gerekmektedir. Bu yapıların geri kazanımlarında, yapıda yaşayanların ve mülk sahiplerinin hakları korunmalıdır.

• Kamu, yapacağı kamulaştırmalarda, yada kiracı boşaltmalarında, takas, yer gösterme ya da gerçek bedel karşılığı ödeme gibi yöntemleri uygulamalıdır. Kişilerin yakın çevrede iş sahibi oldukları düşünülerek, yapılacak yeni yapılar mümkün olduğunca tarihi kent merkezi ve yakın çevresinde olmalıdır. Kişilerin ulaşım giderlerini minimize edici, sosyal çevrelerinden koparmayacak yaklaşımla uygulama yapılmalıdır.

• Kamu, sosyal yapının geleneksel üretim ve satış faaliyetlerine öncülük edecek ve varolan el sanatlarını (bakırcılık, dericilik, dokumacılık vb) geliştirici bir şekilde yeniden oluşmasına gayret etmeli, geleneksel Türk El Sanatları ile uğraşanların yanı sıra çağdaş sanatçıların da bu doku içinde yer almasına öncülük edecek uygulamalar yapmalıdır.

• Konaklama işlevlerine (otel, motel, aile pansiyonculuğu vb) destek personel ile ticaret erbabının Eski Bergama evlerine yerleşmelerinin koruma ve geliştirme ile ekonomik aktivitelerin bir arada olmasına yardımcı olacağı düşünülmelidir.

• Bergama’ya yönelik koruma / sağlıklaştırma / geliştirme amaçlı planlama ve projelendirmelerde; sosyal sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmeli ve 'Esnek Planlama Yöntemleri' çerçevesinde kararlar verilmelidir.


(Ek Tablolar Blog'a konmamıştır.)

No comments: