Sunday, November 27, 2011

FİLYOS ve FİLYOS PROJESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

FİLYOS HAKKINDA GENEL BİLGİLER



Yüzölçümü:Filyos beldesinin yüzölçümü ortalama 150 kilometrekaredir. Sırtını sarp olmayan yamaçlara dayamıştır. Denizden iç kesimlere doğru 500 metre ile 1500 metre arasında daralıp genişleyen düz bir arazi vardır. Kale önünden Tünel Ağzı denilen Abacık Mahallesine kadar uzanan oldukça uzun kıyı boyunca altın gibi kuma sahip doğal plajları beldeye ayrı bir güzellik katar.

Konumu: Filyos, Karadeniz kıyılarının batı bölümünde, Zonguldak merkezine bağlı Türkali Köyü ile Çaycuma ilçesine bağlı Saz Köyü yakınından denize dökülen Filyos çayı arasındaki kıyı boyunca uzanan bükümlü vadide kurulmuştur. Güney kıyıları zengin ormanlarla kaplıdır. Kasabanın doğusunda bulunan Kale Burnu ile batıdan denize doğru 800 metre uzunluğunda Cenevizliler zamanında yapıldığı sanılan liman döküntüleri mevcuttur.

Bitki Örtüsü: Çevresi kestane, meşe, çam ve köknar ormanlarıyla çevrili olup,  ormanlık alanlarının sona erdiği bölümlerde fundalıklar başlar. Filyos ve çevresinin bitki örtüsü ve su kaynakları (çeşmeler-sebil) görülmeye değerdir. Bu alanlar dağ sporu ve trecking yapmaya çok elverişli olup, deniz, orman ve antikite birlikteliği tadına doyum olmaz bir görüntü oluşturur.

Filyos’ta turizm ve önemi: Filyos beldesi; Zonguldak, Karabük, Yenice, Devrek, Çaycuma ve çevresinin çok yönlü turizm gereksinimlerini karşılayacak büyük bir potansiyele sahiptir. Beldenin, turizmden aldığı pay, ülke ortalamasının çok altındadır. Genel olarak “günü birlik” turizm göze çarpar. Plajlarının uzunluğu ve denizden yararlanma bakımından çevredeki diğer yerleşim birimlerine göre üstünlükleri vardır. Beldede, son bir kaç yıldır turizm alanında hareketlenme göze çarpmaktadır. Sahil boyu  çadır turizmine son derece elverişlidir. Küçük yatırımlarla, turizm alanında ciddi yol alınabilir ve Filyos ve çevresi turizm bakımından dikkat çekici noktaya ulaşabilir.  Varolan kısıtlı olanaklarıyla beldeye gelen turistlere hizmet verme bilinci gelişen belde sakinleri bu yöndeki çabalarını sürekli artırmaktadırlar.

Ancak, Filyos beldesi tek başına turizm potansiyelini artırıcı ekonomiye sahip değildir. Teşvik ve desteğe ihtiyaç vardır. Yaşanan ekonomik sıkıntıların gerekli düzenleme ve yüksek olmayan maliyetlerle aşılacağı söylenebilir. Beldenin turizm payının artmasının ticari yaşamı olumlu yönde etkileyeceği açıktır.
Filyos merkezine bağlı mahalleler ve muhtarları: Hisarönü mahallesi (Kemal Sarı), Kocaali Mahallesi (Ahmet Yankın), Öteyüz Mahallesi (Şeref Köktürk), Sefercik Mahallesi (Arif Sefercik), Abacık Mahallesi (İsmail Yılmaz), Geriş Mahallesi (Alaattin Gökçe)
Filyos Beldesine bağlı köyler ve muhtarları: Gökçeler Köyü (Beytullah Uzun), Derecikören Köyü (Kaya Kara), Çömlekçi Köyü (Sadık Kaya), Akpınar Köyü (Mutaher Ünlütürk), Temenler Köyü (Ramazan Genç), Çayköy (Ramazan Çaylıoğlu), Esenyurt (Mevlüt Karabulut)
Filyos beldesi merkezi köylerinin ilçe merkezine ve il merkezine uzaklıkları, mevcut yolların nitelikleri, ulaşım ve haberleşme olanakları: Filyos’a bağlı köylerin tamamı asfalt, stabilize yollarla merkeze bağlıdır. Filyos’a en uzak köy 20 km ile Esenyurt köyüdür.
Beldeye bağlı köylerin il ve ilçe merkezi ile ulaşımı Zonguldak-Filyos-Çaycuma arası çalışan banliyö tren seferleri  ve mevcut karayolları ile yapılmaktadır. Filyos merkezi ile 7 köy arasındaki haberleşmede telefon kullanılmaktadır.
Kara, deniz  ve demir yollarının  birleştiği noktada kurulmuş olan  Filyos Çaycuma ilçe merkezine 24 Kilometre uzaklıktadır.

Filyos’un jeopolitik özellikleri ve askeri açıdan önemi: Tren yoluyla Zonguldak’tan Kardemir’e nakledilen kömürün beldeden geçmesi, Kardemir’in beldede 270 metrelik bir yükleme-boşaltma (tahmil-tahliye) iskelesinin olması, ağır sanayinin ana malzemesi olan ateş tuğlasının bir fabrikası ile Genel Kurmay’a bağlı 4. Elektronik Birlik Komutanlığının beldede bulunması Filyos’un jeopolitik önemini artırmaktadır.
Buna bağlı olarak Filyos Vadisi Projesinin Karadeniz kapısı olan Filyos limanı ve Birinci Kısım Serbest Bölgesi’nin istimlak ve ihalelerinin gerçekleşmesi Karadeniz’de Filyos’un jeopolitik önemini daha çok artırmaktadır.

 FİLYOS’UN EKONOMİK YAPISI  VE ÖZELLİKLERİ:
Arazi durumu: Arazinin genel yapısı her türlü tarıma uygundur. Ancak sulu ziraat ve herhangi bir sulama şebekesi bulunmamaktadır. Halk genelde yapay gübreye önem vermektedir. Bu bağlamda, yılda 250 ton amonyum nitrat, 150 ton trible süper fosfat kullanılmaktadır. Zirai mücadele daha çok sebze ve meyve ziraatinde yapılmaktadır.

Tarımsal ürünler: Filyos’un köylerinde genellikle buğday ve mısır yetiştirilmektedir. Diğer ürünler gereksinime göre üretilmektedir. Belde merkezinde, 22 bin adet meyve verir halde zeytin, 35 dekar fındık, 10 bin adetin üstünde ürün veren çeşitli cins meyve ürün vermektedir. Ayrıca; 13 bin 600 dekar buğday, 23 bin 900 dekar mısır, 543 dekar da çeşitli cinste sebze üretilmektedir.

Ticari durum:Filyos beldesinde başta demir çelik olmak üzere ağır sanayide kullanılan ateş tuğlası üretimi başta olmakla birlikte,  balıkçılık ve son yıllarda  da turizm işletmeciliği başlıca gelir kaynağıdır.
Kasabada çarşamba ve cumartesi günleri pazar kurulmaktadır. Çevre köylerden gelen köylüler ürünlerini bu pazarlarda satışa sunmaktadırlar. Ayrıca seyyar satıcılar da her gün için mallarını pazarlamaktadırlar. Yörede 56 ortaklı Nakliyat Kooperatifi de bulunmaktadır.

Hayvancılık: Belde merkez ve köylerinde 1570 baş koyun, 5600 büyükbaş sığır, 2515 tavuk yetiştirilmektedir.

Ekonomik gelişme yönü ve olanakları: Filyos  merkezinde kurulu bulunan  Filyos Ateş Tuğla Müessesesinin yıllık tuğla üretim kapasitesi 33 bin tondur. Çaytaş AŞ Tuğla Fabrikasının yıllık üretimi ise 5 bin tondur. Son yıllarda balıkçılıkla uğraşanların sayısında 1994 yılında ihalesi yapılan  Filyos Balıkçı Barınağının inşaatıyla birlikte  her geçen gün artış görülmektedir. Genelde Zonguldak ilinin balık gereksinimi Filyos’tan karşılanmaktadır. Turizm bu yıl canlanmıştır. Filyos’a gelen yerli ve yabancı turistlerin sayısında büyük oranda artış olmuştur. Ayrıca Filyos çayının Karadeniz’e döküldüğü bölümde Filyos çayının ıslahı ve Filyos Vadisi Projesi ile birlikte Orta Karadeniz’in en büyük  liman yapım projesi mevcuttur. Bu proje 1997 yılında Kardemir’e ihale edilmiş bulunmaktadır. Buna ek olarak Birinci Kısım Serbest Bölge ve Liman alanının kamulaştırması 1998 yılında gerçekleştirilmiştir.

Fİlyos Beledİyesİ: Zonguldak il merkezine bağlı iken, 1944 yılında Çaycuma’nın ilçe olmasından sonra Çaycuma’ya bağlı bir nahiye haline getirilen Filyos’ta Belediye kurulması için 2  Ekim 1953’te referandum yapıldı. 31 Aralık 1954’de Belediye kuruldu.Hisarönü, Kocaali ve Öteyüz köylerinin birleştirilmesiyle kurulan Belediyeye, merkezde bulunan Hisarönü köyünün adını alarak Hisarönü Belediyesi oldu. Bucak merkezi olarak adı Filyos olan belde, belediye kurulduktan sonra Hisarönü olarak anılmaya başladı.
Bakanlar Kurulu’nun 26.04.1999 Tarih ve 99/12698 sayılı kararıyla Hisarönü olan beldenin adı “FİLYOS” olarak değiştirildi.

Şehirleşme hızı: 1964 yılında yapılan imar planı  1986 yılında revize edilerek genişletilmiştir. 1986-1987 yılı içinde takriben 16 kilometre imar yolu kamulaştırılarak hizmete sokulmuştur. Yeni yollarla birlikte yapılaşmalar çoğalmış ve 1986 yılı başlarında kooperatifler kanalıyla yapılan 194 ve 165 daire hak sahiplerine dağıtılmış ve kullanıma açılmıştır.

İmar durumu olan kamu alanları: Karabük Demir Çelik Müessesesi Müdürlüğü 31 bin metrekare, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü 36 bin 685 metrekare, Filyos Ateş Tuğla Fabrikası 24 bin 325 metrekare ve Karayolları Genel Müdürlüğü 900 metrekaredir.

Filyos’un içme suyu, elektrik ve kanalizasyon durumu: Filyos merkezinin içme suyu, 1960 yılında 13 lt/sn.lik kuyu olarak inşa edilmiştir. Ancak varolan şebeke suyu yeterli gelmediğinden İller Bankasınca yaptırılan yeni içe suyu şebekesi kentin 2013 yılına kadar su gereksinmesini karşılayabilecek biçimde projelendirilerek yapılmıştır. Şu anda şebeke bitmiş olup, halkın hizmetine sunulmuştur. Ancak yaz aylarında nüfus ikiye katlandığından beldede su sıkıntısı yaşanmış, o nedenle  başlatılan çalışmayla saniyede 8 litre su kapasiteli yeni bir sondaj kuyusu ana depoya bağlanarak beldenin su sorunu tamamen çözümlenmiştir.
Kasabanın KEDAŞ tarafından yönetilen elektrik şebekesinin yanı sıra merkezdeki 4 mahallenin de kanalizasyonu vardır. Diğer mahallelerde foseptiklerle yetinilmektedir. Şu anda kanalizasyon şebekesi projeleri bitirilmiş olup, İller Bankası’nca DPT Yatırım Programına aldırılması için Belediye Başkanlığının başlattığı çalışmalar sürdürülmektedir.

Kültürel durum:
Filyos, Zonguldak ve çevresinin turizm yönünden gelişmiş beldelerinden biridir. Özellikle günü birlik turizm hareketi her geçen yıl artmaktadır.
Filyos ve çevresinden toplanan eski eserlerden gümüş sikkeler, toprak şamdan, küp vb. gibi tarihi eserler Amasra Müze Müdürlüğünde sergilenmektedir.
Filyos  merkezinde 1 adet lise, 2 adet 8 yıllık ilköğretim okulu bulunmakta  olup, okuma-yazma oranı yüzde seksendir.
Sağlık Teşkilatı: 
Filyos merkezinde 1 adet sağlık ocağı bulunmakta olup, ayrıca 1 SSK dispanseri vardır. 4. Elektronik Birlik Komutanlığı’nda da 1 doktor vardır.

FİLYOS’UN SOSYAL DURUMU VE ETNİK YAPISI:
Sosyal Durum: Filyos beldesinde sosyal farklılıklar büyük değildir. Aile tipi pederşahidir(babaerkil). Miras yönünde genelde yakın akraba evlilikleri görülmektedir. Doğum ve ölüm olaylarında karşılıklı ilgilenme ve dayanışma gelenek halindedir. Evlerin çoğu betonarme, karkaş bina olup, iklim şartlarına da elverişlidir. Filyos ve köylerinin dış dünya ile ilişkisi ve bağlantısı kara ve tren yoluyla sağlanmaktadır. Halk  gelişmeye ve değişime açıktır. Yeniliklere hızla uyum gösterebilmekte, turizm etkisiyle de yerli-yabancı farklı dil, milliyet ve kültürlere sahip insanlarla uyum sağlayabilmektedir.
Etnik yapı: Filyos ve köylerinde etnik farklılıklar, dil, din ve mezhep ayrılıkları yoktur.
Nüfus: Son yapılan 22 Ekim 2000 Genel Nüfus Sayımına göre merkez nüfusu 6107’dir.

http://www.geocities.com/filyosum/genelbilgi.htm

Filyos Vadisi Projesi

Fikret Bila

http://www.milliyet.com.tr/1998/06/01/yazar/kulis.html

ZONGULDAK

       BİRKAÇ gündür sel felaketine uğrayan Zonguldak havzasındayız. Felaketin boyutlarını ve bölgenin doğa koşullarını havadan izleme olanağı da bulduk.
       Ankara - İstanbul otoyolunun Zonguldak ayrımından sonra hemen başlayan yüksek dağları, Dorukhan Tüneli deliyor. Mengen'den sonra girilen tünelin çıkışından Karadeniz'e ulaşıncaya kadar yükselen dağların arasında kalan bu bölgeye "Filyos Vadisi" adı veriliyor. Devrek, Bartın, Yenice çayları ve kollarının aktığı bölgede Karadeniz ağzında 30 kilometrelik bir delta oluşmuş durumda. Zonguldak, Bartın, Karabük üçgeninde kalan Filyos Vadisi'nde Devrek, Çaycuma, Yenice, Saltukova, Gökçebey, Hisarönü gibi büyük yerleşim yerleri var.
       Bol yağış alan yüksek dağlarla çevrili bölgenin en önemli özelliği toprağın ve suyun kontrol altına alınamamış olması. Üç büyük çay ve irili ufaklı 55 dere bulunan bölgede bütün sular başı bozuk akıyor. Türkiye'de barajı olmayan tek bölgenin Filyos Vadisi olduğunu öğreniyoruz. Üç büyük çayında da baraj olmayan bölge, her yıl sel felakatiyle karşılaşıyor. Bölge halkı, özellikle Yeniceliler artık sele alışmışlar. Ancak, bu kez yaşadıkları felaketin izleri kapanacak gibi değil. Hem toprak, hem de su, sözleşmiş gibi insanların üzerine akıp duruyor. Sanki Ankara'nın dikkatini çekmek istermiş gibi dağları, köyleri, kentleri, yolları, köprüleri, ağaçları, arabaları süpürüp Karadeniz'e atıyor. Atıyor ki, Ankara, artık, Batı Karadeniz'e gem vurmanın zamanının çoktan gelip geçtiğini anlasın.
       İkram ettikleri çayı bile "belki mikrop vardır" endişesiyle içmekten kaçınan yetkililere dertleniyor bölge halkı:
       "Biraz da bize bakın artık. Biz selden, heyelandan bıktık. Ne toprağa, ne suya karşı durabiliyoruz. Mübarek üstümüze üstümüze geliyor. Bir hal çaresi bulun GAP gibi bizi de kurtarın gari."
       Bu yakarıştan etkilenmemek mümkün değil.
       500 yıldır görülmemiş bu felaket, havzaya gem vuracak bir tozlu projeyi de yeniden gündeme getiriyor: Filyos Vadisi Projesi.
       Yıllardır rafa kaldırılmış olan proje, iki büyük baraj ve bir büyük limandan oluşuyor. Köprüçay ve Çay Barajı ile Filyos Limanı...
       Bu üç büyük proje, hem doğayı kontrol altına alacak, hem de bölgeyi ekonomik olarak kalkındıracak niteliklere sahip. Ama, bugüne kadar hiç raftan inderilmemiş.
       Aklı kesen herkesin Ankara'dan gelen ekiplere söylediği aynı: "Barajlarımızı yapın."
       Fırat'ı, Dicle'yi dizginleyen devletin Devrek ve Bartın çaylarını dizginleyememesi düşünülemez.
       Felaketin tekrarını önlemenin ve Zonguldak havzasını düzlüğe çıkarmanın tek yolu Filyos Vadisi Projesi'ni bir an önce yaşama geçirmek.
       Ankara'nın yapacağı ilk iş, bu projeyi yatırım programına almak olmalı.

BAŞKAN'IN MESAJI

Zonguldak - Bartın – Karabük Ticaret ve Sanayi Odalarının İşbirliği

Bugün kaderli birbirinden farklı olmayan , dün ise Zonguldak'ın ilçeleri olan Bartın ve Karabük'ün değerli oda başkanları arkadaşlarımız ile Kasım ayının son haftasında kamuoyuna sunduğumuz ortak bir deklarasyon ile bundan böyle ortak hareket edeceğimizi açıkladık.

Çünkü üç ilin arasındaki manevi bağlar o denli güçlü ki değil İl, eyalette olsalar, bu bağlar kopmaz, kopamaz. Bartın'ın Amasra, Kozcağız, Kurucaşile, Karabük'ün; Yenice, Eflani ve Ulus ilçelerinden pek çok vatandaşımız Zonguldak'ta ikametgah etmekle kalmayıp, ilçelerine ve köylerine Zonguldak'tan kömürden kazandığı aşı götürmektedirler. Dolayısıyla aşı da , açlığı da Zonguldak'tan ve kömürden bilmektedirler.

Böylesine birbirine bağlı olan yerleşim bölgelerini il- ilçe - köy olarak birbirinden ayırmak siyasi manevra dışında hiçbir şey değildir. Bu yerleşim bölgelerine üretim, istihdam altyapıdan oluşan saç ayağını kurması gerekenler kolaycılığa kaçıp İl yaptılar. Bu siyasi manevranın meyvelerinin belki ilk seçimde aldılar. Şimdi siyasi tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığımızda hiç birisine rastlayamıyoruz.

Oysa bu bölgenin ihtiyacı olan çalışmalardan en büyüğü entegre projelerdir. Zonguldak’ın ve iki komşu ilinin top yekun kalkınmasını sağlayacak çalışmaların ilki 1970'li yıllarda MTA ve TTK öncülüğünde başladı . TTK'nın üretilebilir rezervlerinin belirlemek için yapılan bu çalışmalarda Amasra ve Bağlık rezervlerinin üzerine projeler geliştirildi.



İkincisi ise Filyos Vadisi Projesidir.

Bölgenin kalkınmasını sağlayacak olan Filyos Vadisi Projesinin ilk etüt çalışmalarına başlanıldı ve proje oluşturulmasının hemen arkasından rafa kaldırılarak proje içeriği dede korkut hikayeleri gibi dilden dile dolaşmaya başladı.

1986 yılında TÜSTAŞ, DPT'den aldığı bir ihale çerçevesinde “Zonguldak- Bartın – Karabük Bölgesel Kalkınma Planını” hazırladı . Geniş yankılar uyandıran bu raporda bölgenin kalkınmasını sağlayacak pek çok proje olmasına karşın DPT raporun sadece küçülme ile ilgili kısımlarını uygulamaya başladı. Bu çerçevede 45 bin olan maden işçisi sayısı 13 binlere dek düşürüldü.

Erbakan hükümeti döneminde aynı projeler 5 bakanlığın koordineli çalışması formülü ile oluşturulan “ATILIM GRUBUNCA “ tekrar gündeme getirildi.
Hedef her zaman olduğu gibi Zonguldak- Bartın- Karabük üçgenindeki bölgesel sorunların çözümü için ilk adımı atmaktı.

Ancak popülizm her zaman olduğu gibi icraatın önüne geçince çalışmalar yarım kaldı.
Filyos Limanının yapımı için açılan ve iptal edilen ihaleler, Filyos çayının ıslahı projelerine her yı çekirdek parasına benzer ödenek koyulması ve benzeri demagojileri, asalakların entel meyhanelerinde kulaktan dolma söylevlerini saymazsak bu yıla geldiğimizde Filyos Projesi ülkemizin tek kel aynak projesi olarak ortada duruyor.

Çünkü çeyrek yüzyılı aşkın zamandır, hiç bir şey yapılmayan ve sürekli konuşulan tek proje sanırım Filyos Vadisi Projesidir.

Önce Samsun'da yapılan ve 5 Ocak'ta Ankara'da yapılan iki ayrı toplantıda 5 önemli sorunumuzu Sayın Başbakan ve Bakanlara ilettik . 5 Ocak'ta yapılan toplantıda Başkanımıza Filyos Vadisi Projesi, teşvik, Üniversite, Ulaşım, İstihdam sorunları hakkında sunum yapıldı. Doğal olarak 5 önemli sorunun içinde bizim için en önemlisi olan Vadisi Projesidir.

Bu projenin uygulanması sonucu bölgesel kalkınma başlayacaktır.
Liman, OSB, Serbest bölge, HES, sulama amaçlı baraj, tarıma ve sanayiye kazandırılması hedeflenen arazilerin çokluğu nedeniyle bu proje mega proje olarak önümüze getirilirken, Ülkenin ekonomik gerçekleri de göz ardı ediliyorsa bu da yanlıştır. Çünkü ancak böylesi bir proje ile bölgedeki 100 bini aşkın işsiz istihdam edilebilir. Bu projenin nereye hangi ilçeye yapılacağı bizim için önemli değildir.

Biz Zonguldak İl sınırları içindeki her metre kare Zonguldak toprağında yaşayanı Zonguldaklı görüyor, bu toprakta yaşayanı hemşehrimiz kabul ediyoruz. Nereye, ne yatırım yapılırsa yapılsın Zonguldak'a yapılmış kabul ediyoruz.
Biz Atatürk'ün “münhasır medeniyetler seviyesine yükselmek” 
sözünden bunu anlıyor , yaşam biçimimize de yansıtıyoruz .

(Ancak yazımızın bu bölümünde bir parantez açarak Zonguldak Valisi Sayın Yavuz Erkmen'in Filyos Çayının ıslahı konusunda umut veren açıklamalarından duyduğumuz hoşnutluğa yer vermek istiyoruz. 32 km uzunluğundaki çayın ıslahı bile bölgede umutların yeşermesine neden olur. Her bir km alanda bir fabrika kurulabildiğini varsayarsak Filyos Çayının ıslahının ne denli önemli olduğunu kavrayabiliriz. Ancak çayın ıslahından sonra Filyos çayının debisinde çok önemli artış olacaktır.)


Bartın ve Karabük Oda Başkanları ile başlattığımız işbirliği ve dayanışmanın geniş bir yelpaze ile donatılması halinde bölge pek çok sorunundan arınabilir.

  • TTK'nın sorunlarının çözümlenebilmes, finansal borç ve faizlerinden arınması,
  • Alt yapı ihalelerinin yapılması,
  • Bölgesel kalkınma için teşvik verilmesi,
  • Karaelmas Üniversitesinin büyümesi için

Dayanışma ve işbirliğine evet dedik. Toplantılarımızı ve işbirliğimizi devam ettirme amacı ve kararlılığındayız .

http://www.ztso.org.tr/index.php?link1=oda/mesaj.php&link2=0

No comments: