3386 Sayili Kanunla Degisik 2863 Sayili Kültür Ve Tabiat Varliklarini Koruma Kanununda Yapilacak Degisikliklerle Ilgili Bakanlikça Hazirlanmakta Olan Taslakta yer alacak asagidaki basliklar ile ilgili görüs ve önerilerim asagidadir.
Doç.Dr. Mehmet TUNÇER
E-posta: utta@ada.net.tr
I) 2863 sayili Kanunda yer alan kültür ve tabiat varliklari ile ilgili tanimlarin yeniden düzenlenmesi;
Tabiat varligi taniminin kaldirilmasi, (Birçok yerde Kültür Varliklari dogal çevre ile bir bütündür. Tabiat Varligi tanimi kaldirilarak “DOGAL SIT ALANLARI” korumasiz mi birakilacaktir? Kültür Bakanligi’nin dogal sitlere karsi tutumu bilinmektedir. Üzerlerinden Dogal Sitleri atmak istemektedirler ama içiçe olan bir çok yerde (Antalya, Patara, Göreme, Pamukkale, Bogaziçi vd..) neler olacak. Arkeolojik, kentsel sitler korunurken dogal sit alanlari ne olacak?)
Peri bacalari, tarihi magaralar ve kaya siginaklarinin kültür varliklari tanimi kapsamina alinmasi, (Yanlis, bunlarin bir çogu dogal olusumlardir. Insan eylemleri ile barinmaya uygun hale getirilmislerdir. Dogal niteliklerini korumak gereklidir.. Yer alti sehirleri de bunlara en iyi örneklerdir. Bunlarin DOGAL, ARKEOLOJIK; TARIHSEL SIT olarak degerlendirilmesi gereklidir)
II) Korunmasi gerekli tasinmaz kültür varliklarina yapilacak insai ve fiziki müdahalelerin yeniden belirlenmesi;
Tasinmaz kültür varliklarinin koruma alanlari ve sit alanlarinda ruhsata tabii olmayan bakim ve basit onarimlarin belediyelerin izni ve denetimi ile yapilmasi, (Bakim ve basit onarimlarin belediye izni ve denetiminde yapilmasi ancak son asamada Koruma Kurulu büro müdürlügünün kontrolü iyi olur diye düsünüyorum..Yani Belediyelere güvenim yok!)
Tescilli münferit kültür varliklarinda yapilacak bakim ve basit onarimlarin koruma bölge kurulu müdürlüklerinin izni ve denetimi ile gerçeklestirilmesi, (Hangi onarimlarin basit onarim olacagina iliskin; Ilke Karari, Geçis Dönemi Yapilasma Kosullari ya da Koruma Plani Karari varsa uygundur aksi taktirde yanlis uygulamalara yol açabilir)
Kültür varliklarina iliskin uygulama ve islemleri yürütmek üzere belediyelerin bünyesinde teknik birimlerin olusturulmasi, (Bu öteden beri söyledigimiz önemli bir konu. Ancak gerekli teknik elemanlari Belediyeler, özellikle küçük belediyeler nasil bulacaklar.. Bunlarin kurulmasinda gerekli personel de tanimlanmali ve yörenin özelligine göre mimar, restorasyon uzmani mimar, arkeolog, korumada uzman sehir plancisi, sanat tarihçi, peyzaj mimari vd.. adet ve nitelikleri belirlenmeli..Baslangiçta Belediyelere Koruma Kurullari Büro Müdürlükleri yardimci olabilir.. Ama, özellikle Büüyüksehirlerde böyle birimlerin kurulmasi iyi sonuçlar veriyor. Bunlari görev ve yetkileri ile sorumluklari belirlenmeli..)
III) Kamu kurum ve kuruluslarina, tescilli kültür varliklarinin kamulastirma yetkisinin verilmesi, zilyetlikle ilgili sorunun çözümlenmesi;
Kültür ve Turizm Bakanliginca belediyelere yalniz kültürel amaçla verilen kamulastirma izninin, her türlü tescilli kültür varligini kamulastirmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluslarina verilmesi, (Yapilarin kamulastirma amacina aykiri kullanilmamasi için gerekli önlemler alinmali. Kamu kurum ve kuruluslarinin özellikle misafirhane, yerel birim vd. kullanimlari için tasinmaz kültür varliklarinin kamulastirilarak, onarilmasina yönelik kararlar yasada yer alirsa hem yeni bina yapimi için israf edilmez hem de tarihsel yapilar degerlendirilir ve korunur.)
Tasinmaz kültür varliklari ve koruma alanlarindaki zilyetlikle ilgili hususlarin Medeni Kanunun genel hükümlerine göre düzenlenmesi ,
IV) Sit alanlarinin geçis dönemi yapi sartlari ile koruma planlarinin yapim süreçlerinin yeniden düzenlenmesi;
Sit alanlarinda geçis dönemi koruma sartlarinin 3 ay içinde belirlenmesi, koruma planlarinin en geç 3 yil içinde hazirlanmasi (20 yil önce çikarilan 2863 sayili yasada da 2 yil kosulu vardi ama hala koruma plani olmayan yerler var. Demek ki bu isler yasa ile olmuyor pek! Koruma Planlarinin hazirlanmasi için yerel yönetimlere verilen yetki yanisira Kültür ve Turizm Bakanligi, Iller Bankasi tarafindan bu planlarin hazirlanmasi, hazirlatilmasinin da yasada yer almasi gerekli. Bunun için önce Bakanlik kendi içinde daha iyi örgütlenmeli, önemli yerlerin Koruma Planlarini kendi yapmali. Ihale ile hele en az teklifi verene verilen planlarla bir yere varilamayacagini aci bir sekilde gördük son yirmi yilda..)
Koruma planlarinin belgelerinin tamamlandigi tarihten itibaren koruma bölge kurullarinca 6 ay içinde karara baglanmasi, (Bu 6 ay çok uzundur. 2 aya indirilmeli. Dogru dürüst yapilirsa, güvenilir bir grup tarafindan PDIK ve Koruma Kurulu’na artik çok fazla bir sey kalmaz. Bu süreç MUTLAKA kisaltilmalidir. Herkesin korumaya olan inancini –varsa ve kaldiysa- sarsmaktadir!!)
Koruma bölge kurullarinca uygun görülen planlarin Belediye Valilik veya ilgili Bakanlikça 3 ay içinde onaylanmamasi halinde re’sen kesinleserek yürürlüge girmesi, (Niye bir aydan üç aya çikariliyor. Zaten gecikilmis planlar. 1 ay yeterlidir. Hatta fazladir bile..)
Koruma planlarinin yapimi için belediyelere aktarilmak üzere Iller Bankasi Genel Müdürlügü bütçesine ödenek konulmasi, (Yani bu planlari hazirlamak için öyle çok büyük paralar mi gerekiyor ama gene de küçük belediyeler için gereklidir..)
Koruma planlari ve çevre düzenleme projelerinin yapimi ve degisikliklerine iliskin usul ve esaslarin yönetmelikte belirlenmesi, (Gene yillardir söylenen bir konu. Bunun bir an önce çikarilmasi gerekli çünkü her plan ayri bir teknikle, yöntemle hazirlaniyor. Hepsi de koruma plani!)
Sit alanlarinin ilanindan önce imar mevzuatina uygun olarak alinmis olan her türlü yapi ruhsatiyesi ve eklerine göre insaatin tamamlanabilecegi hükmü getirilerek, müktesep haklarla ilgili düzenlemelerin yapilmasi, (TAMAMEN YANLIS bence. Sit alani ilanindan önce çok aykiri bir yapi, yapi grubu için ruhsat alinmis olabilir.Ve de bu yapilar yapilastiginda ortada korunacak pek de bir sey kalmamis olabilir. Bu nedenle yapi ve ruhsatlari, mimari projeler irdelenerek bu karar verilmeli. Müktesep hak kavramina da katilmiyorum. Bir planla verilen hak diger planla - kamu yarari varsa- alinabilir. Nitekim Ankara ULUS da böyle uygulamalarimiz olmustur.)
Süreci içinde baslamamis olan insaatlarin bu hükümlerden faydalanamayacagi, (DOGRUDUR)
V) 1. ve 2. grup tescilli kültür varligi tasinmazlardaki her türlü vergi, resim ve harçla ilgili muafiyetlerin genisletilmesi;
Tüm tasinmaz kültür varliklari ile koruma alani ve sit alani olmalari nedeniyle üzerlerine kesin yapilanma yasagi getirilmis tasinmazlarin da bu muafiyetten faydalanmasinin saglanmasi , (DOGRUDUR)
VI) 2863 Sayili Kanunun; arastirma, sondaj ve kazi yapmak hakkinin sadece Kültür ve Turizm Bakanligina ait olduguna iliskin hükmüne ek hüküm getirilmesi;
Gerçek ve tüzel kisilerin gerçeklestirmeyi planladiklari büyük alanlari kapsayan projelerde ihtiyaç duyulan yüzey arastirmalar için uzmanlasmis ilgili meslek gruplarina Bakanlikça izin verilmesi, (DOGRUDUR)
VII) Koruma Yüksek Kurulunun görev ve yetkisinin yeniden düzenlenerek, görevlerinin daha etkin hale getirilmesi,
Koruma Yüksek Kurulunun görevleri;
Tasinmaz kültür varliklarinin korunmasi ve degerlendirilmesine iliskin ilkelerin belirlenmesi,
Koruma bölge kurullari arasinda koordinasyonun saglanmasi,
Uygulamada çikan sorunlarin degerlendirerek görüs verilmesi,
Koruma bölge kurullarina yapilacak itirazlarin degerlendirilmesi,
Koruma Yüksek Kurulunun toplanti sayisinin artirilarak yilda en az iki toplantidan, alti toplantiya çikarilmasi,
Koruma Yüksek Kurulunun alti tabii üye ile bes temsilci üye olmak üzere on bir üyeden olusmasi, (Yüksek Kurul’un özerk ve bilimsel bir yapida olusturulmasi daha dogru olacaktir. Aksi taktirde Merkezi ve Yerel Yönetimlerin – dolayisiyla politik- etkisi kaçinilmazdir.
Tabii üyelerin, Bakanlik ve ilgili kamu kurumlarinin yetkililerinden olusmasi,
Temsilci üyelerin arkeoloji, sanat tarihi, mimarlik, idare hukuku, bilim dallarindan Bakanin teklifi, Basbakanin onayi ile seçilecek bes ögretim üyesinden olusmasi, (SEHIR PLANLAMA unutuldu galiba, koruma konularinin çogunlugu büyük kentler, kentlerin büyük parçalarini ilgilendirmektedir. Basbakanin onayina ne gerek var acaba. Bakanlik kendi belirleyemiyor mu! Ille de politik bir tercih mi yapilacak!)
Koruma Yüksek Kurulu baskaninin Bakanlik Müstesari olmasi. (Tamamen yanlis! Bakanlik müstesari niye? Bu konuda yillarini vermis ögretim üyeleri de baskan olamaz mi? Ayrica, Baskan atamayla ya da yasayla degil de Yüksek Kurulu’un kendi üyeleri arasindan seçimle gelse daha demokratik olur. )
VIII) Koruma Yüksek Kurulu ve koruma bölge kurulu üyeliginin süresi ve mali haklari ile ilgili düzenleme yapilmasi;
Temsilci üyelerin süresinin üç yil olmasi, üyeligin iki yil daha uzatilabilecegi hükmünün getirilmesi,
Kurul üyelerinin huzur hakkinin artirilmasi ile ilgili düzenlemenin yapilmasi, (Bu çok önemli, kurul üyeleri tabiri caizse angaryadan kurtarilmalidir. )
IX) Koruma bölge kurulunun teskili, çalismalarinin yeniden düzenlenerek daha etkin hala getirilmesi;
Koruma bölge kurulunun görevlerinin koruma kurulunun görevleri ile ayni görevleri içermesi;
Koruma bölge kurulunun üyelerinin, tabii ve temsilci üyelerden olusmasi,
Tabii üyelerin; görüsülecek konunun özelligine göre ilgili kamu kurumlarinin temsilcilerinden olusmasi,
Temsilci üyelerin; idare hukuku, koruma konusunda uzmanlasmis arkeoloji, sanat tarihi, mimarlik, sehir planlama dallarindan birer temsilci olmak üzere toplam bes üyeden olusmasi, (Dogal sitler kalkacagina göre Peyzaj Mimarina gerek yok dogal olarak!)
Koruma bölge kurullarina Bakanlikça talep edilen dallardan, Yüksekögretim Kurulu tarafindan önerilecek iki kat üye arasindan seçilecek iki üye ile Bakanlikça seçilecek üç üye atanmasi,
Temsilci üyelerin halen Yüksekögretim Kurumlarindan ögretim üyesi emekli olmus ögretim üyesi ile koruma konusunda uzmanlasmis kisiler olmasinin tercih edilmesi, (Bu da çok önemli Koruma Konusunda hiç bir birikimi olmayan kisiler Koruma Kurulu üyeligi yapmaktadir. Hem de yillarca.. Ve de kendilerinin çok sey ögrendiklerini söyleyerek. Onlarin Koruma Kurullarinda çok sey ögrenmeleri ülkeye de herhalde çok pahaliya patlamaktadir..)
Uygulamaya yönelik projelerin koruma bölge kurullarinca 6 ay içinde karara baglanmasi hükmünün getirilmesi, (Hangi çagda yasiyoruz. Yani el aya giderken 6 ayda koruma kurulu projeye karar verecek de lütfen belediyeler de onu uygulayacak. Yapilar sapir sapir dökülürken sevgili kurul üyelerimiz 1 –2 ay içinde hizli bir sekilde karar vermeliler. Zaten çok gecikilmis bir konudur!)
Cezai hükümlerin günün kosullarina uygun olarak yeniden düzenlenmesi, (Cezalar agirdir ve denetimsizdir. Ancak, agir ceza olmasa idi hemen her sey yok olurdu. Özellikle para cezalari arttirilmalidir. Hapis cezalari da dengeli hale getirilmelidir. Örnegin belediye baskanlari, ve yetkililerinin agir cezada yargilanmalari konusu çok aciklidir. Kendi yapmadiklari islemler için oldugunda hele..)
X) Mevcut tabii (dogal) sitlerle ilgili düzenleme yapilmasi;
Bu alanlarda, Çevre ve Orman Bakanliginin ilgili mevzuat kapsaminda görevli ve yetkili olmasi hükmünün getirilmesi, (Çevre ve orman bakanligi bu konularda (dogal sitler) çok deneyimsizdir. Yeni bir kargasa ortami yasanacaktir ve pek çok seyin yok olmasi olasidir bu arada. Ancak, iki bakanlik ortaklasa bir çalisma sürecine girebilirlerse belki iyi bir sonuç alinabilir..Bence dogal sitler gene eskisi gibi kalmali, yeni dogal sit ilaninda ve bunlarin planlanmasi ve yönetiminde iki bakanlik ortaklasa çalismalidir.)
Mevcut kurullar ve yönetmeliklerin yeni kurullar teskil edilip yönetmelikler düzenleninceye kadar geçerli olacagi hükmünün getirilmesi,
Mevcut koruma kurulu büro müdürlüklerinin koruma bölge kurulu müdürlüklerine dönüsecegi hükmünün getirilmesi.
Yasa taslaginda; umarim tasinmaz kültür varliklarinin sahiplerine yönelik “PARASAL (maddi)”, “TEKNIK” (Plan, proje) “MALZEME” yardimi olusturulmasina iliskin maddeler vardir. Ya da Kentsel sit alanlarini birer “Konut Stoku” olarak görerek bunlarin sagliklastirilmasina (altyapi ve sanitesyon islahi) yönelik plan, projelerin ve uygulamalarin yapilmasina yönelik öngörüler yer almaktadir.
Ya da gene ümarim ki, Yasa degisikligi, sadece Kültür (ve de Turizm) Bakanligi’nin üzerinden “Dogal Sitleri” atmak, ya da Bakanlik yetkilerini arttirarak Koruma Kurullari’nin zaten pek de olmayan özerk yapisina son vermek için hazirlanmamistir.
Artik Kültür Bakanligi’nin sadece tesbit ve tescil yapip, göstermelik bazi planlarla yillarca oyalanmasinin zamani geçmistir. Ülkesel ölçekte dogru dürüst koruma politikalarinin saptanip, uygulamaya yönelik eylemleri gerçeklestirebilecek bir yapiya kavusturulmasi gereklidir. Bu da sanirim yukaridaki bir kaç revizyon maddesi ile gerçeklestirilemez.
Kaynak : http://www.cekulvakfi.org.tr/icerik/haftaninYazisi.asp?ID=22
Mimarlık, Kentsel Tasarım, Şehir Planlama, Bölge Planlama, Arkeoloji, Tarihsel ve Doğal Çevre Korunması. Architecture, Urban Design, Urban Planning, Regional Planning, Historical Preservation, Archaeology, Natural Environment Preservation.
Sunday, February 11, 2007
Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Yapılacak Değişikliklerle İlgili Öneriler
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment