Wednesday, December 14, 2011

TUNCELİ- MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI GENEL ÖZELLİKLERİ




TUNCELİ- MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI GENEL ÖZELLİKLERİ (*)

Prof. Dr. Mehmet TUNÇER

Konumu : Tunceli İli

Ulaşım :Doğu Anadolu Bölgesi’nde Tunceli sınırları içerisinde yer alan Munzur Vadisi Milli Parkı Tunceli’ye 8 km. uzaklıktadır.

Kaynak Değerleri :
Karasu ve Murat çöküntü alanları arasında yükselen Munzur Dağlarının jeolojik yapısı, metamorfik, volkanik ve tortul kayaçlardan meydana gelir. Kuzeyde 3300 m ye kadar yükselen bu dağlık alan Mercan ve Munzur suyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır. Mercan vadisinin yukarı kesimlerinde buzul gölleri, dağlardan Ovacık düzlüğüne gelindiğinde kaynayan gözeler, vadi boyunca dökülen küçük şelaleler Milli Parkın peyzajının ilgi çekici örnekleridir.
Mili Parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ise ceviz, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt ve çalı türlerinden meydana gelen zengin bir bitki örtüsü görülür. Sarp ve dik yamaçlar çıplaktır.
Yaban Hayatı; kurt, tilki, ayı, kınalı keklik gibi türlerin yanında dağ keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, su samuru, çil keklik, keklik, kaya kartalı gibi nadir türlerin de barınmasına imkan sağlamakta; Munzur Vadisi ve Mercan suyunda bol miktarda Alabalık bulunmaktadır.
Mercan Vadisinin yukarı kesimlerinde buzul göllerini bu göller oluşturduğu peyzaj görüntülerini, dağlar Ovacık düzlüğüne inildiğinde kaynayan gözeleri ve küçük şelaleleri görülmeye değer kaynak değerleridir.

Mevcut Hizmetleri :
Milli Park içerisinde günübirlik rekrasyonel faaliyetlerden piknik, doğa yürüyüşleri ve isteğe bağlı olarak kamping yapılabilir.

Konaklama :
Ziyaretçilerin kendi imkanlarıyla kamping imkanları söz konusudur.
 Milli Parklar kısaca; Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletler arası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını ifade eder.
Milli park kavramı dünyada ilk kez  Amerika’da 1870’ lerin başlarında ortaya çıkan doğa koruma fikri bu yıllardan itibaren  koruma alanlarının sayı ve alan olarak hızla artmasına neden olmuştur.1872 yılında ABD’de  Yellowstone Milli Parkının ilan edilmesiyle başlayan Milli park çalışmaları bütün dünyada hızla yayılmıştır. Koruma alanları; milli ve milletler arası öneme sahip doğal ve kültürel kaynaklar ile biyolojik çeşitliliği bir servet olarak muhafaza edip gelecek kuşaklara taşımanın önemli bir aracı olması nedeniyle bütün dünyada kabul gören en etkili  ve yaygın statülerdir.
Bugün dünyada 140’dan fazla koruma  kategorisi bulunmaktadır. Bu kategorilerden en etkili ve bilimsel olanı milli parklardır. Dünya Koruma Birliği ( IUCN )’nin verilerine göre dünya yüzeyinin %6,29’dan fazlası koruma alanı olarak ayrılmış olup bu konuda hassas olan ülkelerde  bu oran yüzölçümlerinin % 10’ unu  aşmaktadır. Türkiye’de ise korunan alanlarının ülkenin genel alanına oranı %1 civarındadır. Amerika’da % 11’12, Avusturya’da % 24, Danimarka’da % 32, Almanya’da % 26, İsrail’de % 15, Y.Zelanda’da % 23, İngiltere’de %21’dir.
Türkiye’de ilk milli park çalışması 1958’de Yozgat çamlığının milli park statüsüne alınmasıyla başlamıştır.Yurdumuzda bugün çeşitli özellikte ve büyüklükte 33 adet milli park vardır.
Doğu Anadolu’da bulunan Munzur vadisi milli parkı, 1971 yılında bakanlar kurulu kararıyla ilan edilmiş olup 42000 hektar büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük milli parkları arasındadır.
Munzur vadisini milli park yapan özellik ve kaynak değerlerinin genel özellikleri aşağıda değinildiği gibidir;
Munzur Vadisi Modeli 
(Kaynak : SELİN Ormancılık Haritacılık İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti)



Jeolojik ve hidrolojik yapısı: Munzur vadisi sahip olduğu irili ufaklı dağlar ve tepelikler, buzul gölleri, yaz kış berrak akan akarsuları ve bu akarsu ve derelerin binlerce yılda oluşturdukları oyuntular, dik bir duvar gibi ortalama 1000 m. yüksekliğe varan uçurumlar, vadiyi ilginç görünüme sokmaktadır. Bu ilginç jeomorfolojik yapı dünyada benzeri az bulunan bir doğa peyzajı sunmaktadır.Bu yapı içerinde oluşmuş çeşitli mağara ve diğer oluşumlar bölgede yaşayan birçok yaban hayvanlarının korunmasına ve üremesine uygun ortamlar olarak dikkati çekmektedir.

Doğal bitki çeşitliliği ( Flora zenginliği ): Munzur vadisi sahip olduğu zengin bitki çeşitliliği ile tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. Milli Parkta, tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ise ceviz, kızılağaç, dış budak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt, ve çalı türlerinden meydana gelen zengin bir bitki örtüsü görülür. Sarp ve dik yamaçlar ise çıplaktır.

            Yaban Hayvanları ( Fauna zenginliği ): Munzur vadisi Türkiye’nin en zengin yabanıl hayatının bir arada yaşadığı yerlerdendir. Önemli yaban hayvanlarından bazıları; Memeliler; ayı, kurt, tilki, domuz, dağ keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, su samuru, kirpi, sincap, sansar, kokarca, vaşak gibi hayvanlar önemli fertlerini oluşturmaktadır. Ayrıca kaya uyuru adlı bir kemirgen memeli Türkiye’ye endemiktir ve Munzur dağlarında yaşadığı bilinmektedir. Sürüngenler: değişik renkte ve türlerde zehirli ve zehirsiz yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, yengeçler, akrep vb. Kuşla; önemli kuş türlerinden bazıları; ürkeklik, kınalı keklik, yabani güvercin, kaya güvercini, tahtalı, üveyik, kumru, bıldırcın, tarakçın, ispinoz, arı kuşu karga çeşitleri, bülbül çeşitleri, yırtıcılardan; kartal, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, akbaba, turna, leylek, bahri, sığırcık, balıkçıllar, kazlar, ördekler, puhu, baykuşlardır. Balıklar ve su hayvanları: Munzur vadisi içerisindeki göllerde ve derelerde birçok balık türü ve diğer canlılar yaşamaktadır. Balıkların en önemlileri; alabalık, sazan ve yayın balıklarıdır. Munzur Alası diye anılan alabalık türü Türkiye endemiği olup çok değerli bir alabalık türümüzdür. Eti kavuniçi renginde ve çok lezzetlidir. Munzur çayı, bu balık için bir yaşam alanı olması ve bu balığın gelecek kuşaklara aktarılması açısından buraların gen kaynak alanı olarak da korunmasını gerektirir. Ayrıca bu akarsularda yengeçler, su kaplumbağaları, kurbağalar, yılanlar, böcekler ve daha bir çok mikro organizmalar yaşamaktadır. Kültürel ve Mitolojik Değerler: Munzur vadisi içerisinde hidrolojik - jeolojik yapı ve biyolojik zenginliği yanı sıra yörede yaşayan halkın kültürü, inanışları mitolojik açıdan Munzur vadisi milli parkının önemli bir kaynak değeridir. Munzur dağı, Munzur çayı ve Munzur vadisi milli parkı adını aldığı Munzur Baba ve meşhur efsanesi, nesilden nesile günümüze ulaşmıştır. Kutsal Munzur Baba, saflığı, manevi kişiliğiyle halen yöredeki halkın üzerinde etkilidir. Dağlara, çaylara isim olmuş Munzur, bugün yöredeki çocuklara, işyerlerine ve çeşitli firmalara da isim olmaktadır.Yine yöredeki Düzgün baba ve diğer türbeler, su gözeleri halkın inanışları ve kültürü açısından önemlidir.

MUNZUR VADİSİ HİDROJEOLOJİSİ

Munzur Suyu, Kolları ve Vadileri:

Munzur suyu Ovacık ilçesinin 10-15 km batısında Ziyaret Köyü yakınlarındaki gözelerden kaynağını alır. Kuzey Munzur Dağları'nın Ovacık-Zeranik Ovası'yla birleştiği noktada onlarca gözeden fışkıran sular az aşağıda birleşerek kocaman bir nehir halinde doğuya doğru akar, Halvori bölgesinde güneydoğuya kıvrılır, Tunceli il merkezinde Pülümür (Harçik) Irmağı'yla birleştikten sonra güneye yönelir Mazgirt ilçesinin batısından geçtikten sonra Keban Baraj Gölü'ne dökülür. 144 km uzunluğundaki Munzur Suyu, saniyede ortalama 87 metreküp su akıtmaktadır. En yüksek akım Nisan ayında 398 m3/sn'dir. En düşük akım ise Ekim ayında: 44 m3/sn'dir. Munzur'un, kolları Havaçor, Mamuşağı, Şamuşağı, Kodi, Kabuşağı, Aksu, Mercan Hürmek, Merho, Nanikuşağı, Haçılı, Torunoba, Kalan dereleri ile Aşhirik, Dereova, Kutudere, Çukurdere ile beslenen Pülümür Suyu'dur. İlkbaharda karların erimesi ve yağmurların yağmasıyla sadece Nisan-Mayıs aylarında zaman zaman bulanık akan Munzur, yılın diğer aylarında çok berraktır. Geçtiği yerlere hayat verir.


Munzur Suyu Yer Yer Derin Vadilerden Akar
 Öyle ki kaynağından 75 km uzaklıktaki Tunceli il merkezinin içme ve kullanma suyu ihtiyacı Munzur'dan karşılanır. Adını Munzur adlı bir ermiş-çobandan alır. Bu nedenle yöre halkınca kutsal sayılan Munzur kirletilmemiştir. Munzur vadisi ve yukarıda sayılan akarsuların vadileri bir çok doğa güzelliği içerir. Zengin bitki ve hayvan türleri besler. Yöreye özgü alabalıklar bu sularda bulunur. Dağları anlatırken belirtilen yabanıl hayvanların ve bitkilerin yanı sıra, bu vadilerde ve yamaçlarında, meşe, gürgen, söğüt, kavak, pelit, akçaağaç, huş, dişbudak, kızılağaç, karaağaç, sarıçam, köknar, ardıç, ceviz, çınar, çalı türleri gibi ağaç çeşitlerinin oluşturduğu ormanlar vardır.

Munzur Vadisi Milli Parkı:
Türkiye'nin ve dünyanın bu doğa harikası keşfedildikten uzun yıllar sonra 21 Aralık 1971 tarihinde 6831 sayılı kanun kapsamına alınarak Milli Park haline getirilmiştir. 42.000 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en büyük milli parklarındandır. Merkezi Tunceli-Ovacık karayolunun 8. km'sinde olup yukarıya doğru yayılarak devam etmektedir. Milli Parklar yasasına göre: Tabii ve ekolojik denge, (tabii eko-sistem değeri) bozulamaz. Yaban hayatı tahrip edilemez. Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz, denmektedir. Munzur Vadisi, Milli Park olduktan sonra kurt, çakal, yaban domuzu, karga dışındaki tüm hayvanlar koruma altına alınmıştır. Üveyik, bıldırcın, tahtalı, kokarca, sansar, tavşan ve keklik belirli zamanlarda avlanabilmaktedir. Diğer hayvanların avlanması yasaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 22 kurumu tarafından ortaklaşa hazırlanan "Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli İnkişaf Planı’na göre "milli parklar her nevi ilmi araştırmalara müsait olmaları yönünden taşıdıkları değer yanında, sosyal, kültürel ve turistik hareketlere imkan vermeleri bakımından da önem taşımaktadır. Parkın kurulmasına bunlar esas teşkil etmektedir." Aynı planda Munzur vadisi ile çevresinde yaşayan yaban hayvanlarının; ayı, kurt, vaşak, tilki, sansar (ağaç ve kaya sansarı), su samuru, porsuk, sincap (alacalı, kırmızı, siyah ve beyaz renkli), tavşan, yaban domuzu, yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, bezuvar keçisi, kartal, akbaba, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, delice, çaylak, puhu, baykuş, ur kekliği, keklik, çil keklik, toy, mezgeldek, turna, kaz, bıldırcın, çulluk, tahtalı ve kaya güvercinleri, balıkçıllar (beyaz, gri ve alaca), leylek (nadiren siyah leyleğe de rastlanır) olduğu belirtilerek. "memeli hayvanlarla kuşlar bakımından çeşitlilik gösteren bu yöre, av ekonomisi bakımından önemle üzerinde durulması gereken bir saha niteliğini taşımaktadır" denilmektedir. Çengel boynuzlu ve bezuvar dağ keçilerinin, Avrupa'da da korunan istisnai türler olduğunu, ur kekliğinin ise dünyanın başka bir coğrafyasında hemen hemen bulunmadığını belirtilmektedir
Aynı planda; "Tunceli İli Ovacık İlçesi arasında bulunan Munzur Vadisi Milli Parkı'nın kuruluşu ile bölgeye sosyal ve ekonomik faydalar sağlayacağı nazarı itibara alınırsa tabiatın korunması ve değerlendirilmesinin, ilerisi için birçok imkanlar sağlayacağı şüphesizdir" tespiti yapılarak ve özellikle vadiyle dağlarda yaşayan çengel boynuzlu ve bezuvar keçisi ile ur kekliği, kırmızı benekli alabalığın önemine değinildikten sonra "milli parka bazı değerler kazandıracak enteresan göller ve kanyonlar da nazarı itibara alındığında milli park sahasını geniş tutacak zarureti kendiliğinden doğmuştur. Bu itibarla ziyaretçilere enteresan objeler göstermek gayesi hedef tutularak, Munzur Dağları da ele alınmıştır. Milli park olarak muhafaza ormanları sınırları ele alınmış ve Munzur Dağları ve Mercan Deresi nazarı itibara alınarak kuzeye doğru uzatılmış ve bu suretle sahanın bütünlüğü sağlanmış bulunmaktadır. ... Munzur gözeleri çevresini ihtiva edecek şekilde hudutlandırılmıştır. Bu bölgenin bütün hususiyeti kış mevsimine isabet eden yağış nispetinin bölge içinde en yüksek olmasıdır. Bölge esas itibariyle güzel tabiat parçaları ile dağlık bölgelerde av hayvanlarına ve kıymetli alabalığa rastlanması bakımından önem taşımaktadır. Vadide büyük kanyonları görmek mümkündür. 2000 metrenin yukarısında bulunan dağlık bölgeler, dağ gölleri, yaylalar ve soğuk sular sahaya ayrı bir özellik vermektedir. Munzur Vadisi Milli Park sahasına, Tunceli ilinin batı kısmında bulunan Ovacık ilçe merkezinden il merkezine kadar uzanan Munzur Vadisi esas teşkil eder. Bu bölgenin 23.364 hektarlık kısmı 1968 yılında muhafaza ormanı ve av rezerv sahası olarak ayrılmıştır. Milli park olarak muhafaza ormanları sınırları ele alınmış ve Munzur Dağları ve Mercan Dereleri nazarı itibara alınarak kuzeye doğru uzatılmış, bu suretle sahanın bütünlüğü sağlanmış bulunmaktadır. Böylelikle milli park sahası Tunceli il merkezinin 6,5 km batısından başlayarak 47 km devam eden Munzur vadisini ve buradan kuzeye doğru Munzur Dağlarını içine alacak bir şekilde ve tabii hudutlara dayandırılarak belirlenmiştir. Bu sınırlandırmada milli park sınırları içinde kalan Munzur Vadisi'ndeki fauna ve bilhassa alabalık populasyonu ve Munzur Dağları üzerinde bulunan dağ gölleri, mıntıkanın vahşi tabiatı kaynak olarak kabul edilmiştir." denmektedir.

MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKININ DAHİL OLDUĞU BÖLGEYE İLİŞKİN GENEL ÖZELLİKLER VE ULUSAL PLANLAR
,
            Aşağıdaki bilgiler DAP (Doğu Anadolu Projesi) kapsamında geliştirilen sonuç raporunda yapılan tespitlerden derlenerek hazırlanmıştır.

Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt ve Tunceli illerinde işlemeli tarıma uygun olmayan VI. ve VII sınıf arazilerde sürdürülmekte olan çok düşük verimli tahıl üretimi bu alanlarda erozyonun ciddi bir biçimde artmasına yol açmaktadır. Bu alanlarda tahıl üretimi çiftçiye gelir desteği sağlanmak suretiyle durdurulmalı ve bu alanlar sun’i mer’aya dönüştürülmelidir.

1990- 1997 döneminde Bölge içinde nüfus payı en çok düşen iller sırasıyla, Tunceli, Gümüşhane ve Kars’tır. Bölge nüfusu içinde payı en çok artan iller ise, sırasıyla Hakkari, Van ve Malatya’dır.

Farklı metotlar ile yapılan tahminlerde, nüfusu azalan illerde bir süre sonra eksi değere ulaşıldığı görülmektedir. 1997 yılı tespitlerine göre ciddi nüfus kaybeden bu iller Bayburt, Bingöl, Erzincan, Gümüşhane, Kars ve Tunceli’dir. Yapılan projeksiyonların bu illerin nüfus kaybetmeyecekleri, ancak nüfuslarında ciddi bir artışın da olmayacağı varsayımından hareket edilmiştir. Bölgede yaşanan terör olaylarının bitmesinin ve Bölgede beklenen ekonomik hareketliliğin bu illere ciddi boyutta bir geri dönüşü sağlayamayacağı, göç hızını önemli ölçüde düşüreceği düşünülmekte, Bölge halkı mevsimlik işçi olarak yakın bölgelere kısa süreli terkler yapsa bile, bunun sürekli göç halini almayacağı beklenmektedir.

Bölgedeki diğer illerin hepsinin nüfuslarının 100.000 üzerine çıkacağı, en düşük nüfuslu ilin ise Bayburt olacağı tahmin edilmektedir. Bayburt’un 2020’de tahmini nüfusu 116.000’dır. Bayburt’tan sonra gelen en düşük nüfuslu il ise 133.000 nüfusla Tunceli olacaktır.

Yatırım Programı’nda 16’sı Erzurum, 13’ü Malatya-Elazığ ve 5’i Van Alt Bölgesi’nde olmak üzere toplam 33 sulama projesi bulunmaktadır. Bu projelerden halen 28 adedi ihalesi yapılmış uygulanmakta olan projeler olup, 5 adedi ise yatırım programında olan ancak ihaleleri yapılmamış projelerdir. İhalesi yapılmayan projeler Gümüşhane-Yukarı Kelkit-Sadak Sulaması, Bingöl-Genç, Elazığ -Konatlı, Tunceli-Akpazar ve Tunceli-Çemişgezek Projeleridir. Bu projelerden 5 adedinin İç Karlılık Oranlarının 9’un üzerinde olması ihalelerin yapılmasını faydalı kılmaktadır. Bu sayılara Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen küçük sulama projeleri dahil değildir.

Bölgenin mer’a ve orman örtüsü ile kaplı olması gereken VI., ve VII. Sınıf işlemeli tarıma uygun olmayan alanlarının yaklaşık 500.000 ha.’ında çok düşük verimlerle tahıl (buğday, arpa) tarımı yapılmakta, bu ise beraberinde çok ciddi bir erozyon sorununu getirmektedir. Bu tip yanlış arazi kullanımı Bölgenin Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Elazığ ve Tunceli illerinde yoğunlaşmaktadır.

Orman alanlarının Bölge illerine dağılımında da önemli dengesizlikler bulunmaktadır. İl yüzeyinin; Bingöl’de yüzde 29,4’ü Gümüşhane’de yüzde 23,8’i, Tunceli’de yüzde 26,7’si ormanlarla kaplıyken , bu oran; Ağrı’da yüzde 0,8, Iğdır’da yüzde 0,04’tür (Orman Genel Müdürlüğü 1 998).

İ kinci Alt Bölgede yer alan Tunceli’de faal nüfusun yüzde 72,6’sı tarım sektöründe çalış maktadır. Ancak, İl topraklarının sadece yüzde 1 4’ü tarıma elverişlidir. İl ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayanmakla birlikte, üretim ilkel yöntemlerle yapılmakta olup kültür hayvancılığı yok denecek kadar azdır. İl orman varlığı açısından zengindir. İl topraklarının yüzde 27’si ormanlık arazidir. İlde sanayi tesisi sayısı çok düşüktür. OSB inşası halen devam etmektedir.

Proje Adı: Doğu Anadolu Bölgesinde İşlemeli Tarıma Uygun Olmayan Alanların Rasyonel Kullanımı Projesi
Uygulayıcı Kuruluşlar : Dünya Bankası Küçük Çiftçi Desteği
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sivil Toplum Örgütleri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Çiftçi Örgütleri
Uygulama Alanı : Elazığ , Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt, Tunceli

Proje Adı : Orman Tahdit ve Kadastro Projesi
Uygulayıcı Kuruluşlar : Orman Bakanlığı
Uygulama Alanı : Proje uygulama alanı tüm alt bölgeler olmakla beraber, öncelikli iller Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane, Hakkari, Malatya ve Tunceli’dir.

Proje Adı : DAP Ağaçlandırma, Erozyon Kontrolü ve Mer’a Islahı Projesi
Uygulayıcı Kurulu : Orman Bakanlı ı
Uygulama Alanı : Proje uygulama alanı tüm iller olmakla beraber, ağaçlandırma çalışmalarında; Ağrı, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane, Kars, Malatya ve Tunceli illerine, erozyon kontrolü konusunda ise, Erzurum, Malatya ve Tunceli illerine öncelik verilecektir.

Fizibilite Etüdü Yapılmakta Olan Tarım Sektörü Projeleri:
Tunceli Tatlı Su Balıkçılığı Projesi

Proje Adı : Peynir ve Tereyağı Üretim Tesisi
Uygulayıcı Kurulu : Özel sektör firmaları
Uygulama Alanı : Kars,Iğdır, Ardahan, Bingöl, Hakkari, Muş, Tunceli ve Bitlis

Proje Adı : Su Ürünleri İşleme Tesisi
Uygulayıcı Kurulu : Özel sektör firmaları
Uygulama Alanı : Elazığ,Van ve Tunceli

Proje Adı : Su şişeleme Tesisi
Gerekçe : Tunceli su potansiyeli yüksek olan bir il konumundadır. Bu potansiyel şu anda değerlendirilmemektedir. Kurulacak olan su paketleme tesisi ile Tunceli’de su kaynakları değerlendirilecek, istihdam ve katma değer artışı sağlanacaktır. Tesisin ölçek büyüklüğü, fizibilite etüdü aşamasında ayrıca tespit edilmelidir.
Uygulayıcı Kuruluş : Özel sektör firmaları

Malatya Turizm Merkezi’nde Devam Eden Projeler
Kültür Merkezi           : Tunceli-Merkez

Devam Eden Kültürel Donatı Projeleri
İlçe Halk Kütüphanesi : Tunceli-Mazgirt
Kültür Merkezi : Tunceli-Merkez
İlçe Kültür Merkezi : Tunceli-Ovacık

Gelecek Dönem İçin Uygulanacak Stratejiler :

Erozyonun önlenmesi
Mer'a ıslah çalışmaları yapılması, Mer'a ıslah çalı malarının yaygınlaştırılması, Dış kaynaklı
kredilerden yararlanılması, Elazığ , Bingöl, Tunceli.


 (*) Bu metin Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı Çalışmaları için hazırlanmıştır. 
















No comments: