Monday, September 12, 2022

PUL KOLEKSİYONUM (Filatelist Mehmet Tunçer)

 

PUL KOLEKSİYONUM (FİLATELİST MEHMET)


Bugün 23 Haziran 2021, pul koleksiyonu yapmaya sanırım ortaokulda başlamıştım, yani 12-13 yaşlarında... Bu benim için bir filatelist olmak ve unutulmaz eşsiz pullara sahip olmak pul albümleri alarak onları düzenlemek çok keyifliydi, neredeyse hırs derecesinde... İlk pul defterimi pullara olan merakımı arttırmak için dayım vermişti sağ olsunJ

PTT'ye abone olarak, özellikle 1970'ten sonra her çıkan pulu almıştım. Önceleri bir adet alırken, sonra dörtlü blok almanın ve ilk gün zarflı almanın önemini öğrenince, Ulus'taki merkez postanesine (yıkılıp yok edilen o güzelim tarihi bina) ilk gün damgalı zarfları almak için gitmeye başladım...

Kıbrıs’tan fotoğraf koymak için aldığımız albümlerden bazılarının içine pul büyüklüğünde kâğıt keserdim – arkası yapışmasın diye- sonra itinayla yerleştirirdim.


Daha sonra, Bahçelievler PTT sinde ilk gün damgalı zarflar/pullar satılmaya başladı ve bu pul merakı epeyce pahalıya mal olan bir meraktı... Hele harçlığımın enflasyon karşısında yok olmaya başladığı günlerde😊 Anneme enflasyonunun ve harçlığımın yetersizliği hakkında dilekçe yazmıştım, uzun zaman anlatılmıştı. Ama harçlığım da artmıştıJ Anneciğim, pul ve yağlıboya masraflarım karşısında şikayet etmeden ama zorlanarak benim harçlığımı arttırmıştı!

Kızılay'daki Uluer gibi önemli pul satıcılarına gidip gelmeye başlayınca, bu işin sonunun olmadığını ve hakikaten bir servet gerektirdiğine anladım... 1968 pul kataloğu elimin altındaydı -o zaman büyük paralar verip aldım- ve pulların fotoğrafları ile fiyatlarıyla, tarihleriyle tanıtılan, özellikle Osmanlı pulları, sürsajlı pullar, ilk gün damgalı pullar vd.

 


  Yaklaşık 400 sayfalık bir katalog kitaptı ve ben bunu hala saklarım...


Sonra zaman zaman Filatelist ve Pul Dergilerine abone olmuştum... Pul merakı o kadar sarmıştı ki beni, yaz tatilinde bile giderken bir el çantası, ya da bir bavulun yarısı, benim pul albümlerim ile zarflar içinde pullar ile doldurulur, zarflar ve listeleri, kataloğu yanıma alırım, gittiğimiz yerde masanın üstüne dağılır pullar, yeniden yerleştirilir ya da yeni gelenler suya batırılır –kesilir- arkasındaki yapışkanlı kâğıt çıkarılır... Bunların kenarlarının sağlam olmasına dikkat edilir ıslanan ve arkası çıkarılan pulları kurutma kâğıtlarının arasına koyarım ve ütülerim kuruturum... Onları sınıflarım, sınıf sınıf ülke ülke dizerim...


Ülkelerin bulabildiğim nüfusu, başkentleri, konumları için küçük notlar daktiloda yazarım ve onları albümün içinde sıralarım... Pulu sayfaya yerleştirmenin, dizmenin ve pul albümünün..



düzeni çok önemlidir...

Bu alışkanlık, ileride benim de planlama ve projelendirme de gözlerin alışkanlığı, hangi karenin, hangi dikdörtgenin neyin yanına geleceği, paftaların düzeni, konut dokusu kitlelerinin yerleşimi ve konut dokusunun tasarlanması gibi birçok konuda bana bilinçaltından yardımcı olmuştur...

Ve ayrıca, ülkelerle ilgili birçok bilgiye edinmek -o zaman internet yok tabii- başka verilerden, her 15 günde bir aldığımız Cumhuriyet Ansiklopedisi ve diğer gazetelerin verdiği ansiklopediler önemli kaynaklarımdı... Ve çok bilgi edindiğimi sanıyorum...

Pul koleksiyonu yapmak, kültür meselesi ve bunların her birinin üzerindeki mekânlar, kişiler, anma günleri, özellikle resim, ressam, tablo merakı ile bağlantılı olarak yağlı boya tabloların ofset pırıl pırıl baskısı, reprodüksiyonları vd... İnternet olmayan bir çağda bunlar bize çok önemli bilgiler verirdi... Özellikle Leonardo, Renoir, Monet, Van Gogh, Cezanne, Rembrandt, Michaelangelo, Türk Ressamları İbrahim Çallı benzeri ünlü ressamların tabloları vardı...


Kaynak: https://docplayer.biz.tr/56918866-Sanatci-ve-tablolar-konulu-cumhuriyet-donemi-turk-posta-pullari-artist-and-paintings-themed-republic-period-turkish-postage-stamps.html

 

Bahçelievler Pazar Yeri’nin karşı köşesindeki apartmanın altında bir kırtasiyecimiz vardı ve buradan çok pul almışımdır... Buranın sahibi bizi desteklemek için -ya da daha çok satış yapmak için- mesela 5 liralık 10 liralık pul alanlara bir kupon verirdi ve daha sonra bu bir çekilişte ödüllendirilirdi... 10-15 liralık 20 liralık 25 liralık pul ödülü kazandığım olmuştur... Eski pulları toptan satardı, eski damgalı pullar 10-50-100 tanesi zarf içinde topluca, şimdi tam hatırlamıyorum ama 5-10-20 lira, yabancı olursa biraz daha pahalıydı... Ve bütün harçlığımı ben neredeyse kitap, yağlıboya ve pula yatırırdım... Hatta bazı pulları almak istemem nedeniyle (1953 tarihli İstanbul'un Fethi Serisi – Fatih Serisi-müthiş bir pul serisi-) borç almıştım, çok zorlanmıştım... Ama sonra da satmak için uğraştım neden olduğunu bilmiyorum ama bir paraya ihtiyacım oldu onu götürüp tekrar geri sattımL


 

ANNEMİN PUL DEFTERİ


Bir gün, Bahçelievler 1. Cadde 56/2 de otururken, sanırım İstanbul'dan anneannem ya da dedem tarafından getirilen ve uzun zaman bana efsane gibi anlatılan pul defteri... Defter değil aslında çok eskimiş, bir sarı kağıt defter ve sarı defterin içine annemin Kıbrıs'tan İngiltere'den gelmiş pulları kesip sakladığı, ama itina ile küçük yapışkanlı kağıtlarla yapıştırdığı sarı bir defterdi.

Belki de, 15-20 sayfalık bir defter ama hakikaten bir kısmı tahrip olmuş, ezilmiş –kaymış- yapıştırırken zarar görmüş pullar... Kıbrıs pulları, İngiltere pulları, İngiliz kraliçe ve kıralının pulları ve benzeri pullar değişik ülkelerden pullar... Bunlar tabi tek tek ayrıldı, suya kondu ve arkasındaki yapışkanlı kâğıtlar çıkarıldı... Zarar görenler, yıpranmış olanlar, ikinci el değiş tokuş için bir küçük albüm var, oraya konuldu...


Tabii bu arada Zuhal, Meral, Seval’e de pul biriktirmeleri için -babam tarafından herhalde- birer küçük pul defteri alınmıştı, onlara da bu merak sirayet etsin diye… Fakat para koleksiyonu, kartpostal koleksiyonu yapmak isteyen vardı... Tabii kitap okumayı seven ve kitap almak isteyenler de vardı... Kardeşlerimin değişik merakları vardı ve hatta pul-para değiş tokuş yapardık ama hiçbir zaman onlar bu konu üzerinde çok fazla durmadılar...

Ankara Filateli Derneğine üye olmuştum ve Filatelistler zaman zaman Zafer Pasajı’nın altında pul sergileri açarlardı... Ve buraya da giderdim... Çok güzel sergilerdi ve o pullar hakikaten özenerek baktığım ama sahip olamadığım pullardı...

 “ANKARA 79” Posta Pulları IV: Ulusal Sergisi’ne “Kongreler” teması ile katılmıştım oradan diploma aldığımı hatırlıyorum... Tabii pul merakı eee, her çıkanı alırsınız, alırsanız ve takip ederseniz, yaşam boyu süregelen bir hobi oldu...

Sevgili İzzet Suphi eniştem (Havva halanın eşi) Kıbrıs'tan geldiği zaman bana büyük pul defteri hediye getirmişti... 

Kıbrıs'a gittiğimizde 1975 lerde, Lefkoşa'daki Hasan amcam bana ilk gün damgalı muhteşem bir Kıbrıs Pulları zarfları hediye seti verdi, kendi koleksiyonundan... Bunlar benim koleksiyonumun en güzel ilk gün zarfları oldular... Bunları sonradan hepsini itina ile yerleştirdim her bir pulun bir anısı, bir özel günü anımsatan değeri vardı. Yurtdışında çıkan birçok pulda nadiren de olsa Mustafa Kemal Atatürk'ü görmek ya da İstanbul ve bazı çok ünlü Türk-Osmanlı bilim insanı, düşünür ve benzeri kişileri pullarda görmek hoş bir şeydi...

 


İngiltere'ye gittiğim zaman 1976 ağustosunda, tabii gene param yok ve müzik tutkusu giderek daha öne çıkıyor... Ve bütün paramı, hoparlörleri üzerine kapanınca çanta gibi olan Sony marka Stereo portable müzik setine harcadığım için pul almaya hiç param kalmamıştı... Yalnız birkaç tane ilk gün damgalı pul almıştım, sanırım o zaman çıkan Concorde uçağı ile ilgili pullardı... Zaman zaman tabii mektup arkadaşlarımdan gelen, Richard’ dan, Roma’dan Anna Maria’dan, Finlandiya’dan Arja Linna’dan gelen mektuplar ve içinde bazen bana gönderdikleri pullar çok değerliydi... Çok güzeldi keyif vericiydi, her çıkanı alamasam da pul merakım hala devam ediyor...

 

No comments: