Aşağıdaki yazı Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılmıştır:
ANKARA Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu Müdürlüğü’ne
16.06.2006
Sayın Genel Müdür ve Sayın Koruma Kurul Üyeleri,
Birkaç yıldır Başkent Ankara’da tarihsel/kültürel ve doğal
çevrelerimiz rant uğruna katledilmektedir. Bunun son örneği Cumhuriyetimizin
gelişme, kalkınma ve çağdaşlaşma, uygar bir ülke olma hayallerinin somut
örneklerinden olan “HAVAGAZI FABRİKASI” nın yıkımıdır.
Sanırım son yıllarda hafızamız zayıflıyor.. Ankara'da olup
bitenleri unutuyoruz. Bir kentli olarak, bir koruma plancısı olarak, bir
Cumhuriyet çocuğu olarak ilgi duyduğum, önemsediğim ve hatırladığım bazı
yıkımları kısaca hatırlatmak istiyorum..
• Keçiören
Bağlarının yok edilmesi (gecekondu Islah/Sağlıklaştırma adı altında),
• ETLİK
Bağlarının yokedilmesi (Sağlıklaştırma, Islah Planları ile),
• Kavaklıdere
şarap fabrikası arazisi, Kavaklıdereye adını veren bağlar yok edilerek yerine
KARUM ve HİLTOn ve SHERATON yapılması (1986-87'ler),
• HACIBAYRAM
Meydanına girişte sol tarafta bulunan tescilli / tescilsiz yapıların Meydana
çıkan merdivenli yol yapılması amacıyla yıkılarak yokedilmesi (1990'lar),
• MİLKA
Pastahanesinin yıkılarak yerine İş merkezi yapılması,
• Ankaralının
anıları olan PİKNİK'in yıkılması,
• EBK
arazisinin yok edilerek (ki burası AOÇ nin kent merkezine kadar giden yeşil
kamanın bir parçasıdır) üzerine MİGROS, VD nin yapılması,
• DİKMEN
Vadisinin ve Dikmen GİRİŞİ YEŞİL DOKUNUN yok edilmesi (Park ve binlerce konut
inşası ile),
• Dikmen
gecekondularının yok edilerek çok katlı yapılaşması,
• Son
yıllarda (2006'da yapılanlar insana ürküntü veriyor) Çukurambarların yok
edilmesi (Aşırı yoğun olarak),
• ULUS
Şehir Çarşısının çok katlı yapılaşması (Altındaki arkeolojik buluntulara
rağmen),
• Atatürk
Orman Çiftliğinden küçük büyük parçaların çalınması yetmiyormuş gibi % 5
yapılaşma kararı ile BŞB’ne devir edilmesi (Son Günler)
• YENİ
SAHNE’nin yıkımı (Bu günlerde..)
• HAVAGAZI
FABRİKASININ yıkılması (GECEYARISI 14-15.06.2006)
UNUTTUKLARIMI DA SİZ EKLEYİNİZ..
Medeni ülkelerde bu tür “DOĞAL DEĞERLER”, “ARKEOLOJİK ve
KENTSEL SİT ALANLARI” “KIRSAL PEYZAJ”, “TARİHSEL/KÜLTÜREL DEĞERLER”, “SANAYİ
DEVRİMİ ÜRÜNLERİ”, “KENTSEL ANI NOKTALARI”, ‘özenle korunup, onarılmakta,
gerekli ise yeni kullanımlar verilmekte ve çağdaş yaşama yeniden katılmaktadır.
1964 yılında ülkemizin de katıldığı “VENEDİK TÜZÜĞÜ”
ilkeleri de bunu gerektirmektedir.
Yıkım kararını verenlerin bunları bilmemesi mümkün değildir.
2863 (5226) sayılı KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YASASI” da bu
doğrultuda BAKANLIĞINI’ZA kamu adına bu değerleri koruma görevi vermiştir.
Hele koruma kurulu üyeleri olarak KAMU YARARINA ve KAMU ADINA
bu tür değerleri korumak için görevli bulunanların bu kararı alması affedilecek
bir tutum değildir.
Bu nedenle, medeni ülkelerde olduğu gibi BELEDİYE BAŞKANI VE
KÜLTÜR BAKANININ İSTİFASI’nın gerektiğini düşünmekteyim. Ayrıca, KORUMA KURULU
ÜYELERİNİN ve RAPORTÖRLERİNİN de SORUŞTURULMASI VE GÖREVDEN ALINMASI
gerektiğini düşünmekteyim.
Bu kararlar bundan sonra alınacak bu tür kararlara örnek
olur ise üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının da bu kararlara toplu bir
şekilde KARŞI DURMALARI gerektiğini düşünmekteyi.
Koruma konusunda 25 YILINI vermiş bir kişi olarak, Kültür
Bakanlığına BU UYARIYI YAPMAYI bir Bilim İnsanı, bir Ankara’lı ve bir KORDER
üyesi olarak da kendime görev saymaktayım..
Saygılarımla..
Doç.Dr. Mehmet TUNÇER
1 comment:
merhaba, ben de 20 yıl boyunca Gazi üniversitesine derse giderken Havagazı Fabrikasının yanından geçtim. Bundan 15 yıl kadar önce gene yıkım tehlikesi atlattı ancak Mimarlar Odasınıntepkileri ile tescillenmişti fabrika.. Bunu yapanlar çok bilinçli ve programlı hareket ettiler bence.. 15 yıl hiçbirşey yapılmadan beklendi. Halbuki hem ODTÜ hem de Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri projeler geliştirdirler, sergilediler..Sanayi yapılarının korunması, endüstri mirası konusunda tezler yapıldı, sanayi arkeolojisi konusunda konferanslar verildi. Belediyenin bunları bilmemesi, koruma kurul üyelerinin bunları bilmemesi izlememesi olası değil..Burası önce bir hipermarkete yer açmak için temizlerdi. Un fabrikaları, antrepolar yıkıldı... Arkasından ana aks üzerinde olduğu için arsası çok değerli olan bu fabrika yıkıldı..
Bakın eloğlu neler yapıyor:
"The Society of Industrial Archaeology is made up of over 1,800 members, world-wide, who have a strong interest in preserving, interpreting and documenting our industrial past and heritage. Whatever your profession or favorite pursuit, if you share our interest in the industrial past, we welcome you to join us. Any questions ? Please contact us at sia@mtu.edu"
The SIA reaches across North America for traces of the industrial past. Each year, in different cities or regions with a significant legacy of industrial activity, the SIA holds a Fall Tour. Special IA Study Tours are arranged on an occasional basis worldwide. Central to all of these gatherings are special tours of contemporary and historic industrial sites and processes.
Tbii bizde şarkıcı, türkücü ve futbolcu klüpleri daha yaygın olduğu için kimsenin aklına böyle bir dernek kurmak gelmemişti!
Britain was the first industrial nation. For the last two centuries industry has had a major influence on the society, environment and landscape in which we live.
The Association for Industrial Archaeology
The AIA is the national organisation for people who share an interest in Britain's industrial past. It brings together people who are researching, recording, preserving and presenting the great variety of this country's industrial heritage. Industrial architecture, mineral extraction, heritage-based tourism, power technology, adaptive re-use of industrial buildings and transport history are just some of the themes being investigated by our members.
Every year the Association monitors over 200 hundred applications to alter or demolish industrial sites and buildings. We work with other amenity groups to protect Britain's heritage and represent Britain on the International Committee for the Conservation of the Industrial Heritage.
www.industrial-archaeology.org.uk
Hala korunacak sanayi anıtları, değerleri var ülkede.. Hepsi yok olmadan bunlara yönelik dernekler kurulmalı, Koruma Kurulları yasada olmamasına rağmen korunacak değerler arasına bu tür anıtları da almalıdır..
Bu tür Cumhuriyet anıtlarının en önemli kültürel değer özellikleri de onların bir dönemin "sessiz tanıkları" olmalarıdır..
Post a Comment