KOCAELİ DEPREMİ SONRASINDA ARTAN KENTSEL TALEPLERİN BOLU İLİNDE YARATACAĞI POTANSİYEL ÇEVRE SORUNLARI
KOCAELİ DEPREMİ SONRASINDA ARTAN KENTSEL TALEPLERİN BOLU İLİNDE YARATACAĞI POTANSİYEL ÇEVRE SORUNLARI
Doç.Dr. Mehmet Tunçer Yrd.Doç.Dr. Arda Yalçuk
1Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Gölköy-BOLU
2Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Gölköy-BOLU
mehmettuncer56@gmail.com, ayalcuk2001@hotmail.com
Özet
Bu çalışmada; 17 Ağustos 1999 tarihinde, Kuzey Anadolu Fay (KAF) Hattının Adapazarı, Kocaeli, Gölcük segmenti üzerinde meydana gelen, Richter ölçeğine göre Ms=7.4 manyitüdünde ve yaklaşık 45-50 saniye süren deprem sonrasında Düzce ve Bolu İlinde oluşan çevresel ve kentsel baskılar incelenmiştir. Deprem sonrasında özellikle konut, sanayi, depolamalara ilişkin talepler Kocaeli Bölgesi dışına yönlenme ve bunun sonucunda özellikle hazırlıksız ve plansız yakalanan Bolu İlinde çevresel sorunlar ve bu çevresel sorunların giderek artması ile İl ve kent ölçeklerinde önleyici önlemlerin alınması incelenmiştir. Amaç; Düzce ve Bolu’da geleceğe yönelik potansiyel çevre sorunlarının tahmini ve alınması gerekli önlemlerin belirlenmesidir.
Anahtar Kelimeler: Bolu, Düzce, Marmara Depremi, Sektörel Gelişme, Sanayi, Çevre Sorunları, Çevre Düzeni Planı
1.Giriş
Marmara Depremi, Bölgenin tamamı ile KAF’ın doğu yönündeki uzantısında yer alan Düzce ve Bolu gibi şehirleri etkilemiştir. Deprem sonrasında, konut, sanayi, depolama vd. kentsel talepler, TEM otoyolu ile doğrudan metropoliten kentlerle bağlantılı Düzce ve Bolu gibi kentlere yönelmiştir. Özellikle, Düzce İli’nin “Kalkınmada Öncelikli İl” olarak ilan edilmesi ile bu İl’de sanayi gelişmesinin Bolu İli’ne oranla daha fazla olduğu saptanmıştır. Bolu İli; genel bir ifade ile 1970-1990 döneminde Türkiye ortalamasından daha az bir büyüme hızı göstermiştir. 1990 – 2000 Arasında ise bu gelişmenin İl olarak ilan edilen Düzce’ye yöneldiği, Bolu’da ise bu gelişmenin oldukça az olduğu gözlenmektedir.
Anılan dönemde Türkiye’de yıllık ortalama toplam istihdam artış hızı 0.020 iken, bu değer Bolu ili için 0,015 olarak gerçekleşmiştir. Bolu İli’nin aynı dönemde; Türkiye ortalamasından daha fazla işgücü artışı gösterdiği sektörler, EGS (Elektrik, Gaz, Su), Mali Kurumlar ve Toplum Hizmetleri olmuştur. Bu gelişme, kamu kesimi istihdamından kaynaklanmıştır. Diğer yandan, İnşaat Sektörü işgücü artışı Türkiye ortalaması ile aynı olup İmalat Sanayi ise Türkiye ortalamasına çok yakındır. Değerler, kamu kesiminin hizmetler, özel kesimin ise başta imalat sanayi olmak üzere üretime dönük faaliyetlerde yatırım yaptığını göstermektedir.
En büyük gelişme Bankacılık Sektörü’nde görülmektedir. Bu sektörü Ticaret, İnşaat, Toplum Hizmetleri ve İmalat Sanayi izlemektedir. Bolu İli 1970 - 1990 dönemi toplam işgücü artış endeksi ise 1990 yılı itibarı ile 134 olarak bulunmaktadır .
Bolu ili, 1970-1990 döneminde Batı Karadeniz Bölgesi (BKB) illerinden daha fazla işgücü büyümesine sahip olmuştur. 1970-1990 döneminde Bolu’da imalat sanayi, Bölge’den daha hızlı gelişmiştir. Buna karşılık, tarım sektöründeki büyüme BKB ortalamasının altındadır. Öte yandan, Ulaşım-Haberleşme-Depolama (UHD) servisi dışında servis sektörü olarak adlandırılabilecek tüm kentsel hizmet sunumlarında Bolu İli endeksleri bölge değerlerinden yüksek çıkmıştır. Bu durum, Bolu ili’ nin BKB’ ye göre ekonomisini çeşitlendirdiği ve yer aldığı Bölge’den daha hızlı büyüdüğü biçiminde yorumlanmaktadır.
2.Materyal ve Metod
Bu çalışmada, Bolu ve Düzce İllerine ilişkin çevresel veriler, sosyo ekonomik veriler, nüfus verileri ve Organize Sanayi Bölgelerine yönelik istatistikî veriler kullanılmıştır. Ayrıca, son yıllarda yapılmış üst ölçekli planlama çalışmaları raporları ve plan hükümlerinden yararlanılmıştır.
1/100 000 Ölçekli Planlar, ülkemizde bir “Alt Bölge” planlaması olarak “STRATEJİLER”, “MAKRO HEDEF ve KARARLAR” içeren bir planlama ölçeğidir. Bu plana diğer tüm planların “ANAYASASI” olarak bakılabilir. Bolu İli Çevre Düzenlemesi Planlama çalışmaları 1998 yılında başlamış, Ağustos 1999 Marmara ve Kasım 1999 Düzce depremlerinin verdiği büyük hasar ve yıkım sonrası iki yıl kadar duraklamıştır. Deprem sonrası Bolu ve Düzce ayrılarak iki ayrı il haline getirilmiştir. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından bütünleşik başlayan İl Çevre Düzeni planlamasının iki ayrı il olarak ayrılması istenmiştir (Plan 1).
Bolu İli Çevre Düzeni Planı (2020) Kararları ve Uygulama Hükümleri (1/100 000) Raporunda Çevre Düzeni Planı’nın amacı ;
• İl’in planlama hedef ve stratejilerini belirlemek,
• İl’in doğal, tarihsel ve kültürel değerlerini koruyarak; farklı sektörlerin gelişme hedeflerini, sürdürülebilirlik bağlamında sağlıklı bir çevrede geliştirmek,
• Alt ölçeklerde hazırlanacak her türde fiziksel planlara girdi olacak planlama kararlarının temelini oluşturmak,
olarak belirlenmiştir.
3. Sonuçlar ve Tartışma
3.1. Bolu İli Nüfus Gelişimi, Çevre ve Sanayi İlişkilerinin İncelenmesi
Bolu’da 1935-1997 yılları arasında toplam nüfusun 2.27 kat artarak 553022’ye ulaştığı görülmektedir. 1935’de kent nüfusunun toplam nüfusa oranı %11,5 iken, bu oran 1997’de %48’e yükselmiştir. 1935-1950 arasında kent nüfusunun toplam nüfusa oranı %11,5 ile sabit seyrederken, 1960’da bu oran %16’ya, 1970’de %21’e 1980’de %24’e, 1990’da sıçrayarak %38’e ve 1997’de %48’e yükselmiştir.
1983 yılında E5 karayolu üzerinde 73 hektar alanda kurulan Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) yapılmasından sonra verimli tarım alanlarının elden çıkmaması, ortak filtre tesislerinin kurulması ve alt yapı tesislerinin bulunması gibi avantajlar sağlanmıştır. Organize Sanayi Bölgesi; Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Belediyesi, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kredi desteği ile kurulmuştur. Üzerinde 61 adet parsel mevcuttur. Kurulu olan 51 adet fabrikanın 46 adedi faal olarak çalışmaktadır.
Bölgede, ahşap, metal, elektrik, yağlı soya, makine, pancar temizleme, cam, plastik doğrama, kimya, poliüretan ve giyim sektörlerinde faaliyet yürütülmektedir.
Bölgede yaklaşık 2.400 kişi civarında işçi istihdam edilmekte olup, toplam istihdam kapasitesi 4.000 kişi civarındadır. OSB’nin tamamıyla dolmamış olmasına rağmen, bazı sanayiler tarım arazileri üzerinde yer seçmekte ve çevresel sorunlar yaratmaktadır.
1999 depreminden sonra yapılan 2000 genel nüfus sayımına göre, Bolu İli’nin dışarıya verdiği göçün aldığı göçten fazla olduğu, yani net göçün (-%10) dolayında olduğu görülmüştür. 2007 yılında gerçekleştirilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)’nin sonuçlarına göre ise, yurt genelinde nüfusu hiç artmayan hatta bir miktar azalan tek İl olan Bolu’nun bazı köylerinin nüfusu ise ilçe nüfuslarını geçmiştir. 2000 Nüfus sayımında 270 bin 650 kişi olan Bolu nüfusu, 2007 sayımında 270 bin 417 olarak açıklanmıştır. Bolu nüfusu ülke genelinde azalan tek il olmuştur. Bu bağlamda; İlin çevre sorunlarında da değişim izlenmiştir. Bu sorunlar aşağıda kısaca irdelenmiştir.
a. Su Kirlilikleri: Bolu ovasını baştanbaşa kateden Büyüksu ve kolları ile geniş yayılım gösteren yeraltı suyu, tarımsal sulama için yapılmış Gölköy Barajı ile pek çok kaynak bulunmaktadır. Ayrıca çalışma alanı dışında Abant, Gölcük ve Yedigöller gibi rekreasyon alanları vardır. Bunlardan Abant, Büyüksuyu beslemektedir.
Bolu Ovasında Organize Sanayi Bölgesi dışında, çeşitli yerlerde yer seçen gıda sanayi ağırlıklı (tavukçuluk, patates vd) fabrikalar, ya doğrudan ya da yan dereler vasıtasıyla dolaylı olarak atıklarını Büyüksu Deresine bırakmaktadır. Bolu şehir kanalizasyonu da Büyüksuyu önemli ölçüde kirletmektedir. Bunlara ek olarak Çimento Fabrikasının bacasından çıkan duman ve çimento tozları çevreyi büyük ölçüde kirletmektedir.
Bolu ili kanalizasyon şebekesi inşaatı 1980 yılında tamamlanmış olup yaklaşık uzunluğu 350 km’dir. Kentin doğu ve batı yakasından toplanan atıksu 1000 mm. çapında iki ana kollektör ile Büyüksu deresine deşarj edilmektedir. Ayrıca Karacasu Belediyesinin atıksuyu da 400 mm. çapında ayrı bir kollektörle aynı bölgede Büyüksu’ya verilmektedir. Arıtma tesisi yeri Bolunun güneyinde Karacasu Köyü yolu üzerindedir.
2005-2006 yıllarında kirliliğe maruz kalmış su kaynakları ve kirlenme nedenleri aşağıdaki Tablo’da özetlenmektedir.
Tablo 1. Su Kaynakları ve Kirlenme Nedenleri
Kirlenme Nedenleri
Su Kaynağı Evsel Sıvı Atık Evsel Katı Atık Sanayi Atık Zirai Atık
Büyüksu Deresi X X X X
Mudurnu Deresi X X X X
Ulusu Deresi X X X X
Mengen Çayı X X X X
Göynük Çayı X X X X
Atık sulardan kaynaklanan kirlilik nedenleri aşağıda verilmektedir .
1. Kanalizasyon şebekesinin yetersiz olması,
2. Evsel nitelikli atıksuların yerleşimde yeterince arıtılmaması,
3. Küçük sanayilerde toplu arıtmanın mümkün olmaması,
4. Fosseptik çukurlarının sağlıklı bir şekilde inşa edilmemesi ve bu atıkların vidanjör ile gelişigüzel yerlere boşaltılması,
5. Zirai mücadele ilaçlarının kontrolsüz kullanımı.
Atıksuların alıcı ortamda oluşturduğu sorunlar ise; suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerinde değişiklikler göstermesi, haşere ve zararlı canlıların üremesine neden olması, alıcı ortamdaki canlı hayatını tehdit etmesi olarak sıralanabilir.
Bu bağlamda sorunlara tedbir olarak, kanalizasyon şebekesinin yapılması ve yenilenmesi, yerleşim merkezinde fosseptik kullanımı, endüstriyel atıkların arıtmaya tabi tutulması, yeterince sık denetim yapılması, işletmelerin SKKY, (2004)’e göre deşarj limitlerinin sağlanarak iznin alınması sıralanabilir. Bolu Belediyesi tarafından 2007-2008 yılında yapılan uygulama ile, Su Kirliliğini Kontrol Yönetmeliği doğrultusunda fabrikaların pis su atıklarının ana sisteme bağlanmıştır. Böylelikle Büyüksu deresi ve benzer bir çok derenin de kirliliğine önemli ölçüde çözüm sağlanmış olacaktır.
Organize Sanayi Bölgesinin altyapısı kapsamında, kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu ve yolları tamamlanmış, asfalt kaplaması yapılmıştır. Organize Sanayi Bölgesinde, parsel tahsisleri aşamasında çevresini ve doğayı kirletici, kimyasal atık içeren tesislere yer verilmemiştir.
b. Hava Kirliliği: 2006 yılı sonu itibariyle Bolu İl sınırları içinde kurulan 40 adet sanayi kuruluşu içinde arıtma tesisine sahip olanlar 13 adettir. Bacadan emisyon iznine sahip olan kuruluş sayısı ise 12 tanedir. Bu sonuçlar sanayi kuruluşlarının yaklaşık % 33 kadarının çevre kirliliğini azaltıcı yönde faaliyetlerini sürdürmediğini göstermektedir. Şekil 1 il sınırları içinde faaliyet alanına göre tesis sayısını göstermektedir.
Grafik 1. 2006-2007 Faaliyet Raporuna Göre Sektörlerde Tesis Sayısı Değişimi
2006-2007 kış sezonunda Bolu ili Hava Kirlilği açısından 1. Grup Kirli iller arasında yer almıştır. Bu kirliliğin azaltılması amacı ile kaliteli kömür kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılmış ve Çevre Orman İl Müdürlüğü tarafından kontroller sıklaştırılmıştır. Bu kirlilğin azaltılmasında en kesin çözüm ise; ile Doğalgazın getirilmesi olduğu düşünülmüş ve doğalgaz boru hattı ihalesine girilerek ilk girişimlerde bulunulmuştur.
c. Katı Atıklar:
Bolu ili katı atıkları gözönünde bulundurulduğunda (2005-2006) nufusun 84 000 olduğu ilde kişi başına düşen ortalama katı atık miktarı 1.90 kg/gün’dür. Toplanan ortalama katı atık miktarı 159 ton/gün olmaktadır. Atık kompozisyonunun % 40’ı organik, % 21 plastik, % 13 cam, % 6 kağıt vs. oluşturmaktadır. Mevcut bertaraf yöntemi düzensiz depolama olup, 2007 yılında düzenli depolama sahasının faaliyete geçmesi ile modern bir tesise kavuşmuştur. Bu tesis sayesinde çöplerin yakılarak enerjiye dönüşmesi sağlanmaktadır.
3.2. Düzce İli Sektörel gelişme Eğilimleri
Düzce,1999 yılında yaşanan depremlerin yıkıcı etkisini yaşamış ve aynı yılın sonunda il statüsüne geçmiş olması nedeniyle kent yaşamı büyük değişikliğe uğramış bir ildir. Özellikle Düzce-Kaynaşlı merkezli ikinci deprem İl'in sanayini, fiziki hasar ve kapanan işyerleri dolayısıyla üretim kayıplarına ve yüksek oranda işsizliğe sebep olarak etkilemiştir. Merkez nüfus deprem öncesi 80.000 civarındayken deprem sonrasında 60.000'lere kadar düşmüştür. Ancak hızla göç alan bir il olarak Düzce'nin çok yakın zamanda nüfusunun artacağı kaçınılmaz görülmektedir.
Depremlerde irili ufaklı; 3.837 işyeri yıkılmış 2.573 işyeri orta hasarlı, 1.606 işyeri ise az hasarlı olup toplam 8.016 işyeri hasar görmüştür. Ayrıca 350 adet büyük ve küçük sanayi kuruluşu depremde hasar görmüştür.
Düzce, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova ve Çilimli İlçe merkezleri ile Kaynaşlı, Konuralp, Beyköy ve Boğaziçi Beldelerinden oluşmaktadır. Kentsel faaliyetlerin en fazla gelişeceği ve çeşitleneceği, Düzce İli’nin 2020 yılı tahmini nüfus büyüklüğü 235 000 kişi düzeyindedir. Kuşkusuz bu değer demiryolu gibi dış etmenlerin gerçekleşmesinde de bir ölçüde bağlıdır.
Düzce, 5084 Sayılı Teşvik Kanunu’nun yayımlanması ile birlikte kapsama giren illerin arasında coğrafi olarak en avantajlı il niteliğiyle derhal ön plana çıkmış, yatırımcıların yoğun ilgisi ile karşılaşmıştır. Düzce’nin en önemli avantajı iki büyük Metropolün ortasında yer almasıdır. Bu yakınlık dahi tek başına büyük bir avantajdır. Zaten Teşvik Kanunu kapsamında olması nedeniyle tercih sıralamasında ilk sırada yer almasının nedeni budur. Düzce yatırım taleplerini en verimli şekilde değerlendirmiş ve özellikle iç krizlerden etkilenmeyecek şekilde, ihracata yönelik çalışan firmaların yatırımlarına öncelik verilmesine özen göstermiştir.
Düzce Organize Sanayi Bölgesi 1996 yılında 173 hektar alana kurulmuş ve bunlardan 63 adet Sanayi Parseli planlanmıştır. Şu anda 1.OSB de 60 civarında fabrikaya tahsis yapılmıştır, bu fabrikalardan 26 adedi faaliyet geçmiş,12 adedinin ise inşaatı bitmiş durumdadır. Geriye kalan fabrikaların inşaatı hızla devam etmektedir. 1.OSB nin tamamı faaliyete geçtiğinde yaklaşık 7-8 bin kişi istihdam edilmiş hale gelecektir. Düzce OSB ‘de toplam 22 farklı sektörde 66 firmaya yer verilmiştir. Teşvikten sonraki yoğun talep, ikinci bir OSB kurulması ihtiyacını ortaya çıkarmış ve Bakanlık tarafından tescili yapılan II. OSB’nde çok kısa bir sürede tahsis yapılacak yer kalmamıştır. 5084 sonrası Düzce OSB Bölgesine çeşitli sektörlerde 376 firma yatırım yapmak üzere müracaat etmiştir. Düzce II. OSB için 2004 yılında yer seçim çalışmaları tamamlanmış 2005 yılında Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı’nca tescil işlemleri tamamlanarak 81 hektarlık alana kurulmuştur. 10 Adet sanayi parselinin yatırımcılara tahsisleri tamamlanmıştır. Organize Sanayi Bölgeleri dışında da çok önemli yatırımların önemli bir bölümü faaliyete geçmiş durumdadır.
5084 Sayılı Teşvik Kanunu’nun Getirdiği Avantajlar:
• Yatırımcılar istihdam ettikleri işçilerin maaşlarından kesilen Gelir vergisi en az 30 işçi istihdam etmeleri koşuluyla % 100 muaftır.
• Yatırımcılar istihdam ettikleri işçilerin SSK işveren payın en az 30 işçi istihdam etmeleri koşuluyla % 100 muaftır.
• Yatırımcılar en az 30 işçi istihdam etmeleri halinde % 20, ve her ilave işçi için %0,5 puan ilave olarak en fazla % 50 oranında Elektik indirimi bulunmaktadır.
• Yatırımcılar en az 30 işçiyi 5 yıl süre istihdam etmeleri halinde Bölgemizde arsa bedeli alınmadan bedelsiz arsa tahsisi yapılmaktadır.
• Teşvik belgesi alınması halinde % 100 KDV indirimi ve Gümrük vergisi İndirimi.
• KOSGEB Proje, nitelikli eleman, fuar, gibi destekleri.
• Yerel Yönetimler ve Meslek Odalarından danışmanlık ve teknik destek
• Eğitim Kurumlarından nitelikli ve ara eleman yetiştirilmesi
Bir geçiş noktası olması bakımından ulaştırma sektörü yabana atılamayacak düzeydedir. Bunun getirdiği mal ve insan taşımacığı hizmeti önemli yer tutar. Karayolu üzerinde taşımacılık sektörünün hizmet alacağı tesis sayısı yoğundur. Otobanla birlikte son yıllarda bunu da tek geçiş olması ve mesire yeri özelliğini taşıması bakımından önem arz etmiş ve daha da yoğunluk kazanmıştır. Bu faaliyet ile hiç azımsanmayacak kadar ekonomik girdi sağlamaktadır.
Tablo 2: Düzce Kentsel Gelişme Alt Bölgesi Temel Nitelikleri
NÜFUS (2020) DÜZCE KENT. GELİŞME ALT BÖLGESİ (*) KENTSEL ALAN (2020) ÖNGÖRÜLEN TEMEL NİTELİK VE EYLEMLER
TOPLAM 360.641 * Tüm kentsel sektörlerde uzmanlaşma
KENTSEL 234.694 2 882 ha. * Sanayi sektöründe görece gelişmişlik
KIRSAL 125.948 * Melen Çayı su koruma kuşağına ve sulanabilir alanlara azami özen
KENTSEL ORAN 42,0%
(*) Düzce, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova, Çilimli Kaynarlı, Konur alp, Bey köy ve Boğaziçi beldelerinden oluşur.
3.3. Gelecekteki Ekonomik Yapıya İlişkin Değerlendirmeler
Ekonomik Temel Kuramı kullanılarak yapılan değerlendirmelerde, Bolu İli’nde planlama döneminde (2020 Yılında) sektörel işgücü kompozisyonunda değişiklikler olacağı ortaya çıkmaktadır. 1990’larda Tarım, Toplum Hizmetleri ve İmalat Sanayi olarak beliren en büyük üç sektör sıralaması, 2020 yılında Tarım, Ticaret/Turizm ve İmalat Sanayi olarak değişecektir.
Grafik 4. Plan Döneminde Sektörel İşgücü Kaymaları
2020 yılında, Tarımın istihdam içindeki payı % 66’lardan % 41’lere düşecektir. İl’in orman kaynaklarının varlığı, verimli ovalardaki sulama projeleri ve endüstriyel bitki üretimi, kümes hayvancılığı gibi ülke ölçeğindeki uzmanlaşmalar ve nihayet erişilebilirliği az olan alanlardaki sektörün alternatifsizliği, tarımı ön plana çıkarmaktadır.
Ticaret/Turizm sektöründeki gelişme çok doğal karşılanmalıdır. Ticaret, Bolu’nun 1970 -1990 dönemi eğilimlerine bakıldığına da önemli bir sektörüdür. Bu sektörün, yeni ulaşım bağlantıları ile daha da gelişeceği ve iki büyük metropolle ilişkisini daha da kuvvetlendireceği açıktır.
Öte yandan Bolu, eşsiz güzelliklerini, çevreyi koruyarak turizm sektörüne hafif yapılanmalarla sunabilecektir ve potansiyelini daha etkin biçimde harekete geçirecektir.
İmalat sanayindeki gelişmeler de özellikle metropoliten kökenli sanayinin yer seçme eğilimleri ile İl’deki yerel yatırımcıların davranışları, böyle bir gelişmeyi nedenleyecek niteliktedir.
3.4. Sanayi ve Kentsel Gelişmeler Karşısında Çevre Sorunlarının Önlenmesine Yönelik Üst Ölçekli Plan Kararları ve Öneriler
1/100 000 Ölçekli Bolu İli Çevre Düzeni Planı’nda ilke olarak tüm sanayi girişimlerinin örgün ve organize sanayi alanlarında geliştirilmesi kararı yer almaktadır. Yer seçiminde tarım alanlarından kaçınılması önem taşımaktadır. Ankara’ya su temini projesinde kullanılacak olan “Işıklar Barajı Koruma Kuşağı” nda, özellikle sanayi tesislerinin yer almamasına özen gösterilmelidir. Atık sularını herhangi bir arıtma tesisine boşaltmayan mevcut tesislerin üretimlerine devamı için teknoloji yoğun ileri atık su arıtma tesisleri kurmaları şartı aranmalıdır.
Bu alanlarda, 1593 sayılı “Umumi Hıfzıssıhha Yasası” ve 26.09.1995 tarih ve 22496 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği” uygulanmalıdır.
1. Sanayi yeri istemleri; gerektiğinde, planın ilkesel koruma kararlarını desteklemek amacıyla mevcut sanayi ve/veya organize sanayi bölgelerine yönlendirilecek, sanayi planlama alanlarında değerlendirilecektir (1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Mad. IV.1.8)
2. Olası istemleri bu plan koşulları uyarınca irdelemek, değerlendirmek ve kirletici sanayi türlerini denetim altına almak amacıyla; ilgili kurum ve kuruluşların görüşü doğrultusunda ve doğal eşikler dikkate alınarak ihtisaslaşmış sanayi bölgelerinin gerçekleşmesi, denetim düzeninin ve çevresel önlemlerin ayrıntılı olarak belirlenmesi sağlanacaktır. (ÇDP/ Mad. IV.1.9)
3. Mevcut organize sanayi bölgelerinde doğması olası çevre kirliliği sorunlarını önlemek amacıyla bu bölgelerde arıtma tesisi yapma zorunluluğuna ilişkin kararlar oluşturulacaktır. (ÇDP/Mad. IV.1.10)
4. Organize sanayi bölgelerini destekleyecek küçük ve orta ölçekli sanayi bölgelerinin oluşturulması sağlanacaktır ÇDP/ (Mad. IV.1.12)
5. Kentsel Gelişme Bölgesi’nde, henüz kullanıma açılmamış sanayi alanlarında, sanayinin ileri teknolojiye yönelmesi teşvik edilecek; sanayi ve yerleşimlerin belli noktalarda aşırı yığılmayı önlemeye ilişkin kararlar, yeni konut dışı kentsel kullanım alanları oluşturularak desteklenecektir. Mevcut sanayi alanlarının sağlıklılaştırılması, çevre kirliliğini önleyici önlemlerin alınması ve arıtma tesisleri oluşturulması zorunludur (ÇDP/Mad.IV.1.21)
6. İçme ve kullanma suyu kaynağı olarak belirlenmiş kaynakların kullanımı ile ilgili olarak “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” hükümlerinin “1/100 000 ölçekli Bolu İli Çevre Düzeni Planı’na ve Uygulama Hükümleri”ne aykırı olmayan hükümleri geçerlidir. Bu su kaynakları çevresindeki her türlü yapılaşma için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ nün görüşünün alınması zorunludur (ÇDP/Mad. V.13)
7. Turistik tesislerin, kamu eğitim ve dinlenme tesislerinin ve toplu olarak gerçekleştirilecek konut yerleşmelerinin pissuları, varsa pissu şebekelerine bağlanacaktır. Pissu şebekesi olmayan yerlerde atık su arıtma sistemi kurulması ve işletilmesi zorunludur. Atık su % 90 oranında arıtılmadan deşarj yapılamaz ve söz konusu arıtma sistemi gerçekleştirilmeden yapı kullanma izni verilemez (ÇDP/Mad. V.16)
8. Çevre Düzeni Planı sınırları içerisinde Atık Yönetim Planı çalışmaları, ilgili Bakanlıklar, Valilik ve Belediyeler tarafından tamamlanarak işlemler buna göre yürütülecektir. Mevcut vahşi katı atık depolama sahaları bu yönetim planı dahilinde rehabilite edilecektir (ÇDP/Mad. V.19)
Küçük sanayi sitelerinin arıtma tesisine sahip olmaları desteklenmeli, yerleşme büyüklüğü açısından bu olanaksız ise sitelerin, beldelerin pis su arıtma tesisine ivedilikle bağlanması zorunluluğu getirilmelidir.
Bu alanlarda, 1593 sayılı “Umumi Hıfzıssıhha Yasası” ve 26.09.1995 tarih ve 22496 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği” uygulanmalıdır.
9. Kanatlı ve diğer hayvan üretim tesislerinin yoğunlaştığı alanlarda, alt ölçekli planlar yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla bu tesisler için vahşi atık depolama alanları belirlenecektir (ÇDP/Mad. V.20).
KAYNAKLAR
Bolu İli Çevre Düzeni Planı (1/100 000) (Bolu İli Ekonomik, Sosyo-Kültürel, Mekânsal Gelişme Deseni Planlaması), Plan Raporu ve Plan Hükümleri, 2007, (UTTA & Semra Kutluay Planlama Bürosu İşbirliği)
Düzce Kentsel Gelişme Alt Bölgesi 1/100 000, 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı (Bolu Valiliği Bayındırlık İskân Müdürlüğü/Düzce Valiliği)
Sanayi, Tarım, Turizm Ve Üniversite Kenti Düzce, Anadolu Sohbetleri, Büyük, M. 2008.
Düzce İli Sanayi Verileri 2008, Düzce İli Sanayi Ve Ticaret Odası.
Bolu İli Sanayi Verileri 2008, Bolu İli Sanayi Ve Ticaret Odası.
Bolu Ve Düzce Sanayi Ve Ticaret Odası Faaliyetleri, 2007-2008, Pps Sunum.
Bolu Ve Düzce Sanayi Ve Ticaret Odaları Kapasite Raporları.
Düzce Organize Sanayi Bölgesi Bilgilendirme Toplantısı Raporları (2007), Düzce Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü
TUNÇER, M., 2000, “Geleceği Planlamak”, Dünya Şehircilik Günü 24. Kolokyumu, TMMOB Şehir Plancıları Odası, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Şehir Ve Bölge Planlama Böl. :“Gelecekte Planlamanın Kurumsal Yapısı” Sunulan Bildiri : “TÜRKİYE‘DE BÖLGE, KENT PLANLAMASI VE KENTSEL TASARIM UYGULAMA SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİNE YÖNELİK BAZI GÖRÜŞLER”. TMMOB Şehir Plancıları Odası. Kasım 2001, Leda Ajans, Ank.
PLAN 1: BOLU 1/100 000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI
No comments:
Post a Comment