BOLU İLİ SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPISINA İLİŞKİN BİLGİLER
Doç. Dr. Mehmet Tunçer
Bu rapor, 1999 yılı başlarında UTTA Planlama Danışmanlık Ltd. tarafından hazırlanmasına başlanılan "Bolu İli 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı" kapsamında hazırlanmıştır.
Bolu İli’nin ülkenin iki metropol alanı arasında yer alması, çalışma, eğitim vb amaçlarla hareketliliğin ve ilişkinin kolaylığı, yaş gruplarında olduğu gibi, cinsiyet dağılımında da ortalamalara yakın bir yapı ortaya koymaktadır. Göç olgusu nüfusun sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde etken bir olgudur.
I. SEYAHATNAMELERDE BOLU
Tarihsel belgeler Bolu ile ve çevre yerleşimleri hakkında o dönemin fiziki, sosyal ve ekonomik göstergelerini vermektedir.
I.1. İBN-İ BATUTA: “...Şehre girince Ahi’lerden birinin zaviyesine gittik. Oradan Gerdi Bolı’ya (Gerede) geçtik. Güzel, büyük bir beldedir. Sokak ve çarşıları geniştir. En soğuk şehirlerdendir. Ayrı mahalleleri olup, bir mahallede oturan diğeri ile konuşmaz. Sultanı Şah Bey’dir. Güzel yüzlü, iyi huylu, temiz ahlaklı bir kişidir.
Zaviyede hatib ve fakih Şemseddin Dımışki Hanbeli ile görüştüm. Bu zat bir gün sultanın bizi ziyarete geleceğini söyledi. Sultan ile bir saat görüştük. Halimi ve hangi sultanlarla görüştüğümü sordu. Sonra bana eyerli bir hayvan ile bir kat elbise gönderdi”.
I.2. KATİP ÇELEBİ: “... Susuz bir şehirdir. Çarşıları, camileri, hamamları, medreseleri, hanları vardır. İstanbul’dan altı metre uzaklığındadır. 32 köyü bulunmaktadır. Burada ağacı kestane ağcına benzeyen, lezzeti badem, tanesi fındık gibi bir cins fındık yetişir. Çok güzeldir.
Bu şehir düz bir alanda kuruludur. Çevresi dağlarla kaplıdır. Ancak doğu ve batısı açıktır. 3 hamamı, 3 camisi vardır. Bunlar Şemsi Paşa Camii, Karaçayır Mahallesi Camii, Debbağlar Camii ve Gölböri Mahallesi Camii’dir. Güneyinde çifte ılıcası vardır. Erkeklere ait olanının iki havuzu bulunur. Kadınların havuzu bir tanedir. Mudurnu yaylaklarından gelen küçük bir nehir vardır ki Gölpazarı ile Hisarönü kazaları arasında denize karışır ve Gölböri Mahallesi yöresinde küçük bir gölceğizi vardır. Bolu yakınlarında iki göze vardır. Birinin suyu donup taş olur, Diğerinin suyu taşı eritir. Oraya ağaçtan tekneler koyarlar. Bolu da üzüm olmaz.
...Gerede, Bolu’dan iki merhale doğuda Viranşehir ile Bolu arasında kuru bir alanda kuruludur. 4 mahalle, 2 cami, 1 hamam vardır. 78 köyü bulunur. İyi köselesi olur. İstanbul’daki tarakçılar genellikle Geredeli’dirler.”
I.3. POLONYALI SİMEON: “.....Dağ, orman ve ovalar arasında müşkül yolları aştıktan sonra Bolu’ya geldik. Burada boyacılık, kaftancılıkla meşgul 15 tane Ermeni vardır. Şehir bir yaylanın üzerindedir. Bolu’nun biraz elirisinde bulunan bir dağdan fışkıran su aşağıya geldikten sonar yumuşak bir taş halini alıyordu. Bunu hayretle gördükten sonra yolumuza devam ederek Gerede’ye geldik. Bu çok yüksek, soğuk ve dağlık mahalle, Erzurum gibi şiddetli bir kışı olduğu söyleniyordu.”
I.4. EVLİYA ÇELEBİ: Osman Gazi zamanında Sungurbay Şemsi tarafından fethedilmiştir. Bu sebeple kendisine oğuldan oğula ocaklık verilmiştir. Şimdi bunlara Paşa Evladları derler.
Kalesini Bursa tekfuru yaptırmıştır. Topraklı bir dağ üzerinde dört köşe bir kaledir. 14 zeamet, 55 timarı vardır. Çeribaşısı ve Alaybeyi vardır. Beş nahiyesinin adı Etraf-ı şehr, Gökçe, Sazak Gerede, Durdur Divan ve Bağlıca’dır.
Her ne kadar Türklük ise de eşrafı ve tüccarı çoktur. 34 mahalle, 34 mihrab, 300 kadar tahta örtülü evi vardır. Bazı yabancıların ev ve hanları kiremit örtülüdür. Paşa Sarayı, Şemsi Paşa Sarayı, Zülfikar Ağa Sarayı vardır. Çarşı içindeki Mustafa Paşa Camii ve Ferhad Paşa Camii Mimar Sinan’ın yapıtıdır. Şemsi Paşa Hamamı meşhurdur. 7 hanı, 7 çeşmesi, bedesteni vardır tümü de Şemsi Paşa hayratıdır. 400 kadar dükkanı vardır. Medrese ve Darü’l-hadisi olduğunu bilmiyorum ama 700 kadar okulu vardır. 200’ü geçen hafızı bulunur. Bilginleri pek çoktur.
Bağ ve bahçeleri pek çok olup, beyaz kiraz ve bozası meşhurdur. Bir cins bardakları vardır ki segek ve buduc denir. Bolu tahtası İstanbul’da beğenilip aranır. Halkı genellikle tüccar ve kibardır.
Güneyinde bir ılıca vardır. Uyuz hastalığına iyi gelir. Suyu içenin midesini düzeltip vücudunu pembeleştirir. Ilıca yakınında Yozgad Baba Tekkesi adında bir ziyaret yeri vardır.
... Bolu Sancağı içinde Subaşılıktır. 150 akçalık bir kazadır. 1.000 adet tahta ve kiremit örtülü evi vardır. 1 hamam, 3 han, 200 dükkan, 7 kahvesi bulunur. Bıçakçısı ve deri tabakçısı çoktur. Gerede gönü ve sahtiyanı meşhurdur. Halkı genellikle softa olup Türktür. Çevresi ile 40.000-50.000 Türk vardır.
Nahiyeleri: Kızılözü, Alçaözü, Aladivan, Birdivan, İkidivan, Üçdivan, Dörtdivan, Beşdivan, Altıdivan ve Yedidivan’dır.
Bolu Sancağı Nahiyesi’nde 150 akçalık kazadır. 300 tahta evi vardır.
I.5. TAVERNİER: “... Dağ yamacında kurulu Bolu şehri sakinleri ekseriyetle Rum’dur. Bolu dağları çok yüksek ve iki günlük yol boyunca her cins yüksek ağaçlarla dolu bir ormanlıktır. Ormanların içinden müteaddid seller akar ve Sadrazam Köprülü’nün yaptırdığı köprüler olmasa, geçid mümkün olmayacaktı. Aynı sadrazam, yağmurlu mevsimlerde geçilmez hale gelen dağ yollarını da İstanbul’a kadar kaldırımla döşetmiştir. Bolu yolunun kenarında birçok yerlerde, dikili taşları ile birçok Müslüman mezarları vardır. Bu yerlerde taş bulunmadığı için, mezar taşlarının orada eskiden beri mevcud kiliselerin enkazından temin edildiği, aynı taşların muhtelif renkten olmasından da anlaşılıyor.”
I.6. CHARLES TEXIER: “Eski Bolu şehrinin ilk ismi Bitinyum idi. Ondan sonra Klavdiopolis adı verildi. Bolu ismi bu ikincisinin son hecesinden meydana gelmiştir. Strabon Bitinyum şehrinin Niyum’un üst yanında olduğunu söyler. Pozanyas’ın beyanatına göre Bitinyum’un halkı menşe itibarı ile Arkadi ve Mantineerler’dendir.
İmparatorlar devrinde Bitinyum yerine Klavdiopolis denmiştir. Burası önceleri Adriyen’den, Mantine’den imtiyazlar aldı sonra Teodos tarafından Evturyad (Euturyad) Vilayeti’nin başkenti yapıldı. Bir depremde şehir tamamen yıkılarak ahalisinin büyük bir kısmı öldü. Bizanslı Etiyen der ki: Bitinyum, merkezi Salonya adında küçük bir şehir olan Salon adında bir nahiyede idi. Burası çok sığır besleyen meraları ile meşhurdu. Yaptığı bir peynir türü ta Roma’ya kadar gönderilirdi.
Bitinyum harabeleri tümüyle Bolu şehrinin olduğu noktada değildir. Doğuya doğru 3-4 km. uzaklıktaki Eski Hisar adlı yerdedir. Ayakta kalmış hiçbir eski eseri yoktur. Sadece bir miktar kitabe ile mimari süsleme bulunmuştur.
Yeni Bolu şehri kuzey ve doğusundan dağlarla çevrili verimli bir ovanın ortasındadır. Önemli bir abidesi yoktur. 4-5 minareli camisi ile birkaç kervansarayı vardır. Ilıca adıyla bilinen sıcak su kaynakları şehrin güneyindedir. Bahçelerle çevrili mahalleler içinde 25.000 nüfus yaşar. Bu şehir hiç savaş görmemiştir. Surları var idiyse de halen tümüyle yıkılmıştır. İstanbul-Ankara arasında geçiş merkezi olduğundan yapağı ve boyacılıkta kullanılan sarı tohum üzerine ticaret yapar. Kervanlar birbirini izler. Önceleri içinden geçen İran ticareti, vapurların bulunmasıyla Trabzon üzerinden yapılmaktadır.
İmparator Konstantin’in verdiği bir ünvan sonunda Filadiyopolis adını alan eski Karatya şehridir. Pitolome bunun ilk ismini koruduğunu söyler. Bizans imparatorları zamanında Gerede bir piskoposluk merkezi ve vilayetin başlıca şehirlerinden biriydi.
Yeni Gerede’nin oldukça hareketli bir sanayi ve ticareti vardır. Yetiştirilen çok miktardaki keçi sürüleri sahtiyanın esas maddesini teşkil eder. Koyun derisi tabakçılığı da canlıdır. Şehri ve köyleri kuşatan meyve ve sebze bahçeleri çok güzeldir. Şeftali, kayısı, kiraz ve armudu çok iyidir.”
II. OSMANLI DÖNEMİ’NDE BOLU’NUN SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPISI
1811’e dek Voyvodalıkla yönetilen Bolu, 1864 Vilayet Nizamnamesiyle, Vilayet Merkezi Kastamonu olan bir mutasarrıflık durumuna geldi.
Vital CUINET, La Turquie d’Asie adlı eserinde (1891), Bolu Sancağının yönetsel olarak, 8 kaza, 5 nahiye ve 1131 köyden oluştuğunu kaydediyor. Bu 8 kazadan (Bolu, Ereğli, Bartın, Göynük, gerede, Düzce, Mudurnu, Devrek), Ereğli, Bartın ve Devrek günümüzde Zonguldak İli Sınırları içindedir.
Cuinet’e göre, XIX.yy.’da Bolu ve çevresinde yaşayan Müslüman halkın çok büyük çoğunluğu, bu bölgeyi ilk kez fetheden Osmanlılar’ın soyundan gelmektedir.
Bolu’da yaşayan az sayıda Ermeni nüfusun büyük çoğunluğu “Gregoryen” olup, imparatorluk içinde yaşayan diğer Ermenilerden oldukça farklıdır ve hemen hemen tümü göçebedir.
Bu nedenle, nüfus tablosunda belirtilen Ermeniler, genellikle belirli bir bölgeye yerleşmiş olanların sayısını vermektedir.
XIX. yüzyılda Bolu ve kazalarında yaşayan Rum Ortodoks halk ise, eskiden
bu bölgede ticaret kentleri kurmuş olan Yunan Kolonileri halkının soyundan gelmektedir.
II.1. KAFKAS GÖÇLERİ :
XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kafkasya’dan başlayan göçler, özellikle 1911-1912 Balkan Savaşının ertesinde , Bolu çevresinde çerkez, Adige ve Abaza (Abhaz) gibi Kafkas göçmenlerinin yoğun biçimde yerleşmelerine neden olmuştur .
1855-1877 arasındaki göç dalgalarının sonunda, Kafkasya’dan 1 milyona yakın göçmen Osmanlı Devletinin çeşitli yerlerine yerleştirildi. 1877 Osmanlı Rus savaşı, ikinci bir göç dalgasına neden oldu. 1911-1912 Balkan savaşları ertesinde, Rumelide iskan edilmiş göçmenlerin Bolu’ya yerleştirildiğini görüyoruz.
II.2. OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE EĞİTİM :
XIX. yüzyılda Bolu Sancağı’nda eğitim Osmanlı geneliyle karşılaştırıldığında ileri bir düzeyde sayılabilir. Çeşitli düzeylerdeki öğrenim kurumlarında çok sayıda öğrenci okumaktaydı.
Cuinet, Bolu merkez Kaza’daki eğitim kurumları ve öğrenciler için aşağıdaki sayıları vermektedir.
TABLO I. BOLU MERKEZ’DE 19.YY. SONUNDAKİ EĞİTİM KURUMLARI VE ÖĞRENCİ SAYILARI
ETNİK VE DİNSEL EĞİTİM KURUMU ÖĞRENCİ
TOPLULUKLAR
Müslüman 15 Medrese 180
Müslüman 2 Erkek Ortaöğrenim 270
Müslüman 1 Kız Ortaöğrenim 153
Müslüman 150 Erkek İlkokulu 2500
Rum Ortodoks 1 Erkek İlkokulu 60
Rum Ortodoks 1 Kız İlkokulu 50
TOPLAM 170 Eğitim Kurumu 3213
GEREDE 6 MEDRESE 150
1 ORTAÖĞRETİM 30
1 İLKOKUL 100
TOPLAM 280
MUDURNU 8 MEDRESE
2 ORTAÖĞRENİM KURUMU
135 İLKOKUL TOPLAM 2875
GÖYNÜK 2 MEDRESE
1 ORTA ÖĞRENİM KURUMU
183 İLKOKUL
TOPLAM 186 ÖĞRETİM KURUMU 3475 ÖĞRENCİ
Bolu Sancağı’nda Rüştiyelerin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. 1853’de, Maarif Meclisi’nce vilayetlerde açılması kararlaştırılan Rüştiye Mektepleri’nin sayısı 25 idi. 1872 Kastamonu Salnamesinde ilk Bolu Rüştiyesinden söz edilmektedir.
TABLO 2 : 1903 MAARİF SALNAMESİ’NDE, BOLU VE KAZALARINDAKİ ORTAÖĞRETİM KURUMLARI VE ÖĞRENCİ SAYISI
BOLU 1 İDADİ 90 ÖĞRENCİ
GEREDE 1 RÜŞDİYE 59 ÖĞRENCİ
GÖYNÜK 1 RÜŞDİYE 35 ÖĞRENCİ
MUDURNU 1 RÜŞDİYE 44 ÖĞRENCİ
AKÇAŞEHİR 1 RÜŞTİYE 39 ÖĞRENCİ
DÜZCE 1 RÜŞTİYE 71 ÖĞRENCİ
III. BOLU İLİ GÜNÜMÜZ SOSYAL ve KÜLTÜREL YAPISI
Bolu İl merkezinde yapılan gözlemlere göre İl merkezini Düzce, Abant, Kartalkaya gibi yerlerden soyutlayan belli bir aidiyet duygusu ve Bolu’luk bilinci olduğu gözlenmektedir.
İzzet Baysal üniversitesi, Bolu’ya %90 oranında diğer illerden öğrenci çekmektedir. İstanbul ve Ankara’nın yakın olması, kolay ulaşılabilirlik, Bolu’daki üniversitenin çekiciliğini arttırmaktadır. Üniversite Bolu’nun sosyal yapısında ve yaşantısında, kültürel yaşantısında değişikliğe yol açmıştır. Çeşitli fakültelerin ve yüksek okulların ilçelere dağıtılması ile buralarda kültürel etkinlikler artmış ve sosyal yaşantıya belirgin bir canlılık gelmiştir.
İl merkezinde, Düzce, Gerede, Mudurnu ve Göynük’te halk sosyal ve kültürel faaliyetlere büyük bir ilgi duymaktadır.
Ancak, İl merkezinde sadece bir sinema ve bir tiyatro bulunmaktadır. Oysa kafeterya, kahvehane ve bilardo salonu sayısı nüfusa göre oldukça fazladır. İl merkezinde birçok dernek bulunmaktadır. Ancak bunların bir çoğunun herhangi bir etkinliği bulunmamaktadır.
III.1. GENEL NİTELİK
Etnik ve kültürel bakımından Bolu İli, Batı ve Doğu kesimleri olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bolu Dağı’nın ayırdığı bu iki kesimden Batıda kalan bölgede Düzce, Akçakoca, Yığılca, Gökkaya, Çilimli, Cumaoca ve Gümüşlü; Doğu’da kalan bölgede ise Bolu İl Merkezi, Göynük, Mudurnu, Mengen ve Kıbrısçık yer almaktadır.
III.2. GÖÇ OLGUSU
Bolu’nun Doğu kesiminde etnik bir farklılık ve gruplaşma görülmezken, Batı kesiminde etnik farklılıkların oluşturduğu değişik sosyal ve kültürel yapılar gözlenmektedir. Ancak bu kesimde de etnik gruplar arasında mekansal bir kaynaşma bulunmaktadır.
İl Merkezinde, göçlerle gelen gruplarda (özellikle Güneydoğu ve Karadeniz Bölgelerinden) iş sektörü bazında bir gruplaşma görülmektedir. Ancak, etnik farklılığa dayalı mekansal bir gruplaşma olmayıp, tam tersine mekansal bir kaynaşma vardır. Bunun sonucunda merkeze yönelik göç artmaktadır. Göçle gelenler, Bolu halkı tarafından kolaylıkla benimsenmektedir. Özellikle İl Merkezine İlçelerden de belli bir göç gözlenmektedir. Mudurnu, Kıbrısçık, Seben İlçeleri merkeze en çok göç veren İlçelerdir. Bu göçlerde yayla turizmi de bir neden oluşturmaktadır. Kırdan göçen, özellikle memur ve işçi kesimi, kırla bağlantısını kesmemekte ve ihtiyaçlarının bir kısmını oradan sağlamaya devam etmektedir.
III.3. SOSYO-KÜLTÜREL YAPI
Bolu İli’nin kırsal kesiminde yaşayan halk geçimini tarım, hayvancılık, turizm ve orman işlerinden elde ettiği gelirle sağladığından, özellikle İlin güneyindeki kırsal kesimde bulunan ilçelerde kültürel etkinlikle çok az bulunmaktadır. Bu kesimlerde sönük bir sosyal yaşantı biçimi görülmektedir.
Küçük ilçe merkezlerinde el sanatları gelişmiştir. Bakırcılık, kalaycılık, sıcak demircilik ve oyacılık yaygındır. Bu durum kuzeydeki ilçelerde, özellikle de karayolu kenarında bulunanlarda farklılık gösterir .
Bu yörelerin halkı gelenek ve göreneklerine bağlı olmalarının yanı sıra, çağdaş yeniliklere de kolaylıkla uyum sağlamaktadır.
III.3.1. DÖRTDİVAN İLÇESİ :
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bulunmaktadır. Köroğlu’nun doğduğu yer olduğundan son iki yıldır, Köroğlu Yayla Şenlikleri yapılmaktadır.
Osmanlı Döneminden kalma tescilli bir Cami ile köylerde birkaç tescilli türbe bulunmaktadır. Halk Kütüphanesi için uygun yer bulunamamış. Eski İlkokulun 2 dersliğinin Kültür Bakanlığı’na 25 yıllığına tahsisi yapılacak ve Halk Kütüphanesi’ne dönüştürülecek.
III.3.2. GEREDE İLÇESİ:
Evliya Çelebi; Gerede için “İnsanları Softadır” demiş. Sosyal yapıda fazla bir değişim gözlenmiyor. ANAP aşırı oy kaybetmiş. Üç dönem ANAP’lı Belediye Başkanı (% 38), yerini FP’ye (%48) bırakmış. Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından ortaklaşa restore edilen “KİÇİ KALE” turizm için bir potansiyel.
Sanayi ve Ticaret Odası 1995’de kurulmuş.
III.3.3. MUDURNU İLÇESİ :
III.3.3.1. EĞİTİM :
Mudurnu’da okuma yazma oranı % 98.9’dur.
• 1 Lise (bünyesinde ortaokul),
• 1 Kız Meslek Lisesi (Pratik Kız Sanat Okulu),
• Taşkesti Beldesinde 1 İlköğretim Okulu,
• 2 Tanesi Şehir Merkezinde olmak üzere 94 İlkokul mevcuttur.
• Çok Amaçlı Bir Lise yapımı sürdürülmektedir.
• 100 Yıl Köyü’ne 5 derslikli bir ilkokul yapılmıştır.
Bu okullarda 147 Lise, 576 Ortaokul ve 2256 İlkokul öğrencisi eğitim görmektedir . Köylerin orman köyü olması ve iş sahalarının bulunmaması nedeniyle gençler köyleri terk etmekte ve bu okullardaki öğrenci sayısının azalmasına neden olmaktadır. Bu güne kadar öğrenci azlığından dolayı 21 ilkokul kapanmış bulunmaktadır. Bu nedenle taşımalı eğitime geçilmiştir.
III.3.3.2. SOSYAL ve KÜLTÜREL YAPI :
• Kıyafetler :
Mudurnu’nun yerli halkı eski kıyafet olarak; erkekler düğünlerde, lata, potur, şalvar ve setre giyerler. Kadınların kınalarda; özel olarak giydikleri bindallı, üç etek ve ağır entarileri özel işlemelerden olup, bunlar günümüzde yüksek fiyatlarla alınıp satılmaktadır.
• Halk Oyunları :
Son yıllara kadar gelen ve hemen hemen herkes tarafından bilinen mahalli oyunlar, saz heyeti tarafından çalınan “Çuhacıoğlu Peşrevi” ile başlar. Daha sonra “Melek hanım” türküsü oyuncular ve saz heyeti tarafından çalınır, söylenir. Meşeli Oyunu, Mudurnu Zeybeği, Çiftetelli, Dodaraz mahalli oyunlardır .
• Mudurnu İğne Oyaları :
İlçe el sanatları arasında en yaygın olanıdır. El emeği göz nurunun yarattığı bu oyalar, imkansızlıklar nedeni ile pazarlanamamakta, yok pahasına satılmaktadır.
• Mudurnu Yemek Yarışmaları :
Mudurnu’da 1991 yılından bu yana Turizm Haftasında “Yemek Yarışmaları” yapılmaktadır. Bu yarışmalar gelenekselleştirilerek, kültürün bir parçası olan Mudurnu mutfağını sergilemeyi amaçlamaktadır. Mudurnu’nun mutfak kültürü oldukça zengindir. Amaç, bu kültürün yeni nesillere tanıtılması ve kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır .
• Mudurnu’da Ahilik:
Tarihi Ahilik’le kaynaşmış olan Mudurnu’da bazı Ahi gelenekleri hala yaşamaktadır. Bunlara örnek olarak “Esnaf Duası” ve “Orta Parası” adı ile toplanan yardımlar verilebilir. 1993 Yılında Ahilik üzerine bir Sempozyum düzenlenmiştir.
• Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı :
1986 yılında kurulan Vakfın amacı; muhtaç durumda olan, kanunla hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayan kişiler ile, geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim öğrenim imkanı sağlanması halinde topluma yararlı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişilere yardım etmek, sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı teşvik etmektir.
III.3.4. GÖYNÜK İLÇESİ :
Göynük genelde kentsel nüfus bireysel göçler alsa da, dışa sürekli göç veren, doğal artış hızı ise düşük olan bir yerleşmedir. Ekonomik kaynakların kısıtlı olması, diğer taraftan ise eğitim düzeyinin yüksek oluşu sonucu, ailelerde tahsil yapan hemen herkesin büyük kentlere gitmesine neden olmuştur. Yerleşmede genellikle yaşlılar kalmıştır.
Nüfus Yapısı
Yerleşme nüfusunun 1955-85 yılları arasında cinsiyetler itibariyle nüfus yapısı aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
YIL ERKEK % KADIN %
1955 48.8 51.2
1960 52.9 47.1
1965 49.8 50.2
1970 49.8 50.2
1975 52.5 47.5
1980 60.8 39.2
1985 57.1 42.9
Görüldüğü gibi erkek-kadın dengesi dönemlere göre sürekli bir değişim göstermiştir. Çok önemli dalgalanmalar söz konusu olduğu halde, yerleşmede edinilen tüm bilgiler ışığında böyle bir durumu belirleyecek bir neden de görülmemektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, 30 yılı aşkın bir dönem içinde Göynük durağan bir nüfus yapısına sahip olmuş, tüm gelişimi kendi içinde olmuştur. Bu arada olan göçler ise tüm aile bireylerinin bir arada gittiği göçler olmuş, mevsimlik işçilik yoktur. Ayrıca, önemli bir asker nüfus da yoktur. Sapmaların fazla olduğu dönemlere bakıldığında ise, son üç nüfus sayımı görülmektedir.
Göynük’te çocuk nüfusun azdır. Buna karşılık yaşlı nüfus Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Ayrıca, 10-19 arası erkek yaş grubunda bir yığılma olduğu görülmektedir. Bunun nedeni, orta öğretimde okuyan ve köylerden gelip pansiyonlarda kalan erkek öğrencilerdir. Genelde, 25 yaş üzerindeki erkek nüfusun yoğun olmasına karşın, kadın nüfusunun hemen her yaş grubunda yoğun olmasına karşın, kadın nüfusun hemen her yaş grubunda Türkiye ortalamalarının altında kaldığı görülmektedir.
GÖYNÜK TÜRKİYE
BAĞIMLI NÜFUS ORANI (%) 34.6 43.2
FAAL NÜFUS ORANI (%) 65.4 56.8
BAĞIMLILIK ORANI (%) 52.9 76.1
DOĞURGANLIK ORANI (%) 8.4 11.4
YAŞLILIK ORANI (%) 8.0 4.6
1985 yılı itibariyle il ve ülke ölçeğinde doğurganlık oranları ise şöyledir.
TÜRKİYE ORTALAMASI :11.4
BOLU İL TOPLAMI :9.9
BOLU İL MERKEZİ :8.7
BOLU İLÇE MERKEZLERİ TOPLAMI :8.8
BOLU İLİ KÖYLER :10.4
görüldüğü gibi tüm il içinde doğurganlık oranı Türkiye ortalamasının altındadır. İl ortalamaları ile uyumlu olmakla birlikte, tüm il içinde en düşük doğurganlık oranı, yıllık olarak Göynük’tedir. Yerleşmenin fiziksel gelişim olanaklarının yanı sıra ekonomik gelişiminin de az olması sonucu yetişkinlerde göç olması doğurganlığın düşük olmasının nedenlerindendir. Tüm il içinde ise genelde doğurganlığın düşük olması eğitim düzeyinin yüksek olmasındandır.
Çocuk oranının düşük olmasının sonucu bağımlı nüfus oranı da düşüktür. Buna karşılık, genç nüfusun göçü sonucu yaşlılık oranı Türkiye ortalamasının çok üzerindedir.
Sosyal Yapı
Göynük halkı homojen bir sosyal yapıya sahiptir. Mahalleler arasında önemli sosyal farklılıklar bulunmamaktadır. Önemli sayılabilecek gelir farklılaşmaları ve bunun mekana yansıması da pek görülmemektedir. Gelirlerdeki farklılaşma, genel olarak mekana yansıyacak boyutta olmamaktadır. Bugünkü Göynük’ün sosyal görünümü, elli yıl öncesi İstanbul’un orta sınıf mahallelerinin görünümüdür. Eskiyen ve yer yer köhnemiş bir fiziksel doku içinde, gençlerin olanakları dahilinde ve daha iyi olanaklar aramak için terkettiği, yaşlıların kendi gençliklerinin dekoru hatta yaşam koşulları içinde yaşamlarını sürdürdüğü bir kent görünümündedir Göynük. Evlerin birçoğunun döşenişi dahi eskiyi andırmaktadır. Pencerelerin birçoğunu eski dantel perdeler örtmektedir. Sosyal yaşam da nostaljik bir yavaşlıkla devam etmektedir. Ancak, eski sermaye birikimi artık büyük ölçüde Göynük’ten dışarı nakledilmiştir. Maddi durumları iyi ailelerin büyük bölümü, Göynük’teki evlerini korumakla birlikte, Bolu hatta İstanbul’da oturmayı yeğlemiştir. Eğitim düzeyi yüksek olduğu için, okuyabilen gençlerin hemen tümü büyük kentlerde yüksek eğitim görmektedir. Bunun sonucu, atandıkları görevler de çoğu zaman Göynük dışında olmaktadır. Ancak, emeklilerin Göynük’e dönme eğilimi yüksektir. Aile büyüklerinin kasabada ikameti sonucunda, özel günlerde ailenin dışarıdaki genç fertleri de gelmektedir. Böylece, yerel bağ tamamen kopmamaktadır. Zengin kesimin, dışa göçünün bir nedeni de oturdukları konutların çoğunun tarihi eser olarak tescil edilmiş olması ve bu konutların, zengin aileler için de, onarım ve bakımlarının çok yüksek bedeller gerektirmesidir. Evlerin zor ısınması, istenilen tadilatların yapılamaması, diğer nedenlerdir.
Yerleşmede daha önce de belirtildiği gibi eğitim düzeyi, benzer nüfus büyüklüğünde yerleşmelere oranla oldukça yüksektir. 1985 yılı itibariyle yerleşmede eğitim düzeyini belirleyen oranlar kadın, erkek ve toplam nüfusta aşağıda sunulmuştur.
ERKEK (%) KADIN (%) TOPLAM (%)
OKUMA-YAZMA 90.2 77.0 84.6
CAHİL NÜFUS 9.8 23.0 15.4
OKUR-YAZAR OLUP
OKUL BİTİRMEYEN 12.3 16.5 14.0
İLKOKUL MEZUNU 51.7 48.1 50.1
ORTAOKUL MEZUNU 13.9 5.8 10.5
LİSE MEZUNU 4.5 3.8 4.2
MES. LİSESİ MEZUNU 4.7 2.2 3.7
ÜNİVERSİTE MEZUNU 3.1 0.6 2.1
Okuma yazma bilmeyenler genellikle yaşlı nüfustur. Gençlerin hemen tümü ilkokula devam etmekte olup, okur yazardır. Genellikle kız-erkek ayrımı yapılmaksızın okuyabilen öğrencilerin tümünün bir üst eğitim kuruluşunda okumasına özen gösterilmektedir. Ailelerde çocuk sayısının az olması da çocukların okutulmasında diğer bir etkendir.
İnşaat alanlarının kısıtlı, konutların büyük olması sonucu Göynük’te ailelerin birçoğu geniş aile tipindedir. Hanelerin %76.3’ünde tek aile, %23.7’sinde birden fazla aile oturmaktadır. Ortalama aile büyüklüğü 3.48 kişi olup, hanede ortalama aile sayısı 1.28’dir. Hiçbir mahallede oturan kişi sayısı 5’in üzerine çıkmamaktadır. Hanelerin kişi sayılarına göre dağılımı ve mahalleler itibariyle hane adetleri ile hanede ortalama kişi sayıları aşağıdaki tablolarda sunulmuştur.
HANEDE KİŞİ SAYISI HANE %’Sİ
1 9.6
2 17.7
3 16.6
4 26.7
5 13.7
6 7.3
7 4.1
8 2.3
9 1.4
10+ 0.6
TOPLAM 100.0
MAHALLE HANE SAYISI HANEDE KİŞİ SAYISI
CUMA 118 3.91
ÇEŞME 149 4.92
HACIABDİ 163 4.66
KEPKEBİR 93 3.63
SOFUALİ 130 4.44
YENİCE 220 4.65
TOPLAM 873 4.45
Yerleşmede ailelerin %57’si 3-5 kişilik aileler olup, %27.3’ünde aile nüfusu 3’ün altında, %15.7’sinde ise 5’in üzerindedir. Mahalleler arasında önemli sayılabilecek bir farklılık görülmemektedir.
Göynük’te herhangi bir etnik sorun veya sosyal problem yoktur.
III.3.4.1. EĞİTİM :
17. yüzyılda yaşayan Evliya Çelebi, “Seyahatname” sinde Göynük’te 20 Sıbyan Mektebi olduğunu yazar. “8 mahallesi 2000 kadar evi vardır” .1878 yılı Kastamonu Vilayet Salnamesinde Bolu Sancağı, Göynük kazasında 35 öğrencili bir Rüştiye mektebi olduğu yazılıdır.
Vital Cuinet’in “La Turquie D’Asie” , Paris (1884) adlı eserinde; kazada 2 medrese, 1 orta dereceli okul ve 183 mahalle mektebinin bulunduğu, bu okullarda toplam 3400 öğrencinin eğitim gördüğünü yazmaktadır .
• İlköğretim Okulları :
• Egemenlik İlköğretim Okulu,
• Göynük İlköğretim Okulu,
• Kuyupınar-Ovaboyu İlköğretim Okulu,
• Dedeler İlköğretim Okulu,
• Ahmetbeyler İlköğretim Okulu,
• Ekinciler İlköğretim Okulu,
• Narzanlar İlköğretim Okulu,
• Orta Öğretim Okulları :
• Orhan Çalış Çok Programlı Lisesi,
• Akşemseddin İmam Hatip Lisesi,
• Yüksek Öğrenim :
Göynük’te Eskişehir Anadolu Üniversitesi, yabancı Diller Eğitim Merkezi inşaatı tamamlanmak üzeredir.
• Halk Eğitim Merkezi :
Göynük halk Eğitim Merkezi 1969 yılında açılmıştır. Yaygın eğitim anlamıyla halkın her kesimine eğitim hizmeti vermektedir. Biçki, dikiş, trikotaj, çiçekçilik, traktör bakımı ve kullanımı, üniversiteye hazırlık, yabancı dil, bilgisayar, slaj, Elektik tesisatçılığı gibi kurslar açılarak 1391 kişi eğitilmiştir.
• Kur’an Kursları :
Göynük İlçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı dört Kur’an Kursu bulunmaktadır.
III.3.4.2. SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT
• İlçe Halk Kütüphanesi :
1963 yılında açılmıştır. 13848 kitabın bulunduğu halk kütüphanesinin daha uygun hizmet verebilmesi için uygun bir mekana ihtiyaç vardır.
• Folklor :
Halkın sosyal ve kültürel yaşam tarzını daha iyi anlayabilmek için toplumsal etkinliklere bakmak gereklidir. Gelenek ve görenekleri en iyi yansıtan düğün, bayram, doğum ve ölüm gibi olaylardaki adetlerdir.
Göynüklü’lerin yemek konusuna düşkün olduklarını ifade etmek için “Göynüğün Boğazı” diye bir tabir kullanılır.
• Hacet Bayramları :
Göynük Köylerinde her yıl Mayıs ve Haziran aylarında hacet bayramı veya yağmur duası adları altında hayır cemiyetleri yapılır. Köy halkının tümünün katılımıyla gerçekleştirilen bu cemiyetlere civar köyler de davet edilir. Sosyal yardımlaşma, dayanışma ve kaynaşmanın en güzel bir örneğidir.
• Esnaf Duası :
Dini bayramların Arife sabahları mezarlıklara topluca gidilir. Ziyaret ve dualardan sonra dönüşte, çarşı esnafı ve halk topluca esnaf duası yapar. Dua çarşı içinde dükkanları yoğun olduğu yerde yapılır.
III.3.5. YENİÇAĞA İLÇESİ
III.3.5.1. EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU
Yeniçağa İlçesinde eğitim ve kültür faaliyetleri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülmektedir. Bu ilçede eğitimin köklü bir geçmişi olup, o zamanlar köy statüsünde olan beldede, ilk olarak Cumhuriyet döneminde ilk okul yapılmış, bu okul uzun yıllar beldeye ve yöre halkına hizmet vermiştir.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde eğitim ve öğretim faaliyetleri sürdüren 3 İlköğretim Okulu, 1 çok Programlı 60’ıncı Yıl Lisesi (Ticaret Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi ve Dini Lise) 1 Çıraklık Eğitim Merkezi ve Halk Eğitim Müdürlüğü, Akşam Sanat Okulu hizmet vermekte olup, ayrıca bir de Özel Öğretim Kurumlarından Saray Gölyüzü Motorlu Taşıyıcılar Sürücü Kursu mevcuttur.
1998-1999 Eğitim ve Öğretim döneminde İlçedeki toplam öğrenci sayısı 1293 olup, bu öğrencilerin 615.i kız, 678.i erkek öğrencidir. Yine bu okullarda 81 öğretmen eğitime hizmet vermektedir. Buna rağmen branş ders öğretmeni açığı bulunmaktadır.
İlçeye bağlı 16 köyün tümü taşımalı sisteme geçmiş olup, bu yönden herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Taşımalı sistemdeki öğrencilerin öğle yemeği Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğü ile koordineli bir şekilde yürütülmektedir.
İlçedeki tüm okullarda, Halk Eğitim Merkezi, A.S.O ve Çıraklık Eğitim Merkezinde bilgisayar donanımı bulunmaktadır.
İlçede, Yaşar ÇELİK tarafından yapımına 1997 yılında başlanan 24 derslik Mehmet Çelik İlköğretim Okulu inşaatı tamamlanarak eğitim ve öğretim hizmetlerine açılmıştır.
III.3.5.2. SOSYAL VE SPORTİF FAALİYETLER :
Sportif faaliyetler; Yeniçağa Gençlik ve Spor Kulübü çatısı altında sürdürülmekte olup, voleybol ve futbol dallarında yoğunlaşmaktadır. İlçede kapalı spor salonu bulunmaması ise büyük bir eksikliktir.
III.3.6. YIĞILCA İLÇESİ
III.3.6.1. YERLEŞMENİN SOSYO-EKONOMİK YAPISI
Yığılca, ilçe merkezi olması nedeniyle yerleşmeye ve kendisine bağlı köylere idari, eğitim, sağlık hizmetleri sağlamaktadır. En geniş tarımsal etkinlik aracı ormanlıktır. İlçede Orman İşletmelerinin bulunması (1958) nüfusça Yığılca’nın gelişmesini sağlamıştır. İlçenin dağlık ve ormanlık bir arazide yer alması tarıma dayalı bir ekonominin gelişmesini engellemiştir. Son yıllarda besi tavukçuluğu, halkın geçim kaynaklarından biri olmuştur. Ticaret ve idari-sosyal hizmet sektörleri de en fazla gelişme gösteren ekonomik uğraşlardır. Çevre köylerden yurt dışına giden işçilerin yatırım olarak konut yapımına yönelmeleri ilçede inşaat sektörünü geliştirmektedir.
III.3.6.2. SOSYAL YAPI
Yığılca, yarı kentsel bir yerleşmedir. Ekonomik yapı, sosyal grup ve farklılaşmayı belirleyen en büyük etkendir.
Ticari gelirleri yüksek gruplar ile idari üst kademe görevlerde bulunanlar üst sosyal grubu oluşturmaktadırlar. Tarımda topraksız ve az toprak sahibi olanlar, düz işçiler alt sosyal grubu meydana getirmektedirler. Sosyal farklılaşmanın mekana yansıması çoğunlukla konutun kalitesine göre ayrılmaktadır.
Genelde merkez mahallesinde üst, Ahmetler’de alt sosyal grubun yerleştiği gözlenmiştir. Toplumdaki değişmeler geniş aile yerine çekirdek aile tipini yaygınlaştırmaktadır. Yerinde yapılan araştırmalarda ilkokul çağı çocukların tamamına yakını ilkokula gitmekte olup öğrenci sayısı 485’tir.
İlkokuldaki öğrenci sayısı nüfusun %14.9’unu oluşturmaktadır.
Çalışan nüfus toplam nüfusun %35.06’sıdır.
Faaliyet Kolu Çalışan %
İnşaat 55 4.82
K. Sanatlar 48 4.21
Tarım, Hayvancılık 374 32.81
Banka-Kredi 14 1.23
Ulaştırma 60 5.27
Ticaret 270 23.68
İdari ve Sosyal Hiz. 319 27.98
TOPLAM 1140 100.00
III.3.7. GEREDE İLÇESİ
III.3.7.1. SOSYAL YAPI
• Sosyal Yaşantı ve Konut Dokusu:
Gerede’de diğer ilçelere nazaran daha geleneksel ve muhafazakar bir hayat tarzı hakimdir. Önemli karayollarının üzerinde bulunmasının getirdiği temas ve etkilenme sonucu, çağdaş hayat tarzına doğru sürekli bir değişim ve ekonomik hayatta da buna bağlı bir değişme son yıllarda çok belirgindir. İlçe merkezi hızla gelişirken, köyler boşalmaktadır.
Köylerdeki konutlar genellikle eski tip ahşap, biriket ve kerpiçtir. Son yıllarda yapılan binalarda yer yer betonarmeye rastlanmaktadır. Gerede İlçe merkezindeki eski ahşap Gerede evleri yerlerini çok katlı betonarme konutlara bırakmıştır. Konut yapımı çok fazla olmakla birlikte toplu konut kooperatifi uygulaması son yıllarda başlamıştır. Belediye sınırları içerisindeki konut sayısı 6698’dir.
• İş ve Çalışma Hayatı:
Gerede halkının geçim kaynağı; hayvancılık, orman işçiliği, esnaf ve sanatkarlık oluşturmaktadır. Ayrıca GERKONSAN fabrikası ve inşa halindeki fabrika inşaatları belirli istihdam oluşturmaktadır.
Köy nüfusunu hızla düşmesi; köy yerleşmelerinde tarımın makinalaşmasını ve bilinçli hayvancılık yapılmasını önlemiştir. Bu nedenle köy ürünleri, çoğunlukla köylerde tüketilmekte, artan ürünler ilçe pazarında satışa çıkmaktadır.
İlçe merkezinde ticari hayat dericilik, marangozluk, oto tamirciliği, sıcak-soğuk demircilik ve nakliyecilik dallarında yoğunlaşmıştır. Dericilik (Tabaklık-Debbağ) ve bakırcılık Gerede’nin geleneksel sanatıdır. Dericilik sanayileşmeye adım atmıştır. Dericiliğe paralel kemercilik son yıllarda belirli bir istihdam yaratmıştır. Bunun yanında köylerde (Çayören ve Avşartarakçı) kemik tarakçılığı geleneksel olarak yapılmaktadır.
Orman ürünlerine bağlı olarak marangozluk ve inşaat işçiliği (kalıpçı, duvarcı, boyacı, demirci) ilçede ve köylerde istihdam yaratmaktadır. Yurt dışında çalışan belirli sayıda işçi bulunmaktadır. Bunlar köyleriyle veya ilçe merkeziyle ilişkilerini kesmemişlerdir. Emekliliklerinde ilçeye yerleşmekte ve ekonomik bağlantılarını sürdürmektedirler.
• Kültürel Eylemler
a) Kütüphane:
Gerede İlçe Kütüphanesinde 2 memurla Gerede Belediyesi’ne ait binada bir okuyucu salonu 1 büro ve kitap deposundan oluşmaktadır.
Halk kütüphanesinin 1998 yılı Aralık ayı sonu itibariyle 26.008 kitabı mevcuttur. Kütüphaneden 1998 yılı sonu itibariyle 10.481 erkek, 10.135 bayan okuyucu olmak üzere toplam 20.516 okuyucu yararlanmıştır.
İlçe merkezinde bir adet haftada bir yayınlanan mahalli gazete çıkmakta olup, 3 adet baskı matbaası mevcuttur. Müstakil kitabevi yoktur.
Sinema ve tiyatro seyircisi (televizyon etkisiyle) oldukça az olan ilçemizde bu ihtiyaç, okullar ve özel turne tiyatroları tarafından zaman zaman giderilmeye çalışılmaktadır.
İlçede yayın halinde Gerede FM radyosu istasyonu hizmet vermektedir.
• Sportif Faaliyetler:
İlçe Spor Müdürlüğü 1 müdür, 1 memur ve 1 bekçi bakıcı ile hizmetlerine devam etmektedir. İlçe Gençlik Spor Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla sportif faaliyetler oldukça artmış olup, yaz spor okulları kapalı ve açık saha sportif faaliyetler yapılmaktadır. İlçenin tek spor kulübü olan Gerede Spor futbol ve basketbol takımı mevcuttur.
Gerede Spor Basketbol Takımı Bölgesel 3. Ligde mücadele veren İlin tek takımıdır. Gerede Spor Futbol Takımı amatör ligdedir. Ayrıca bölgenin iklim yapısı nedeniyle kayakçılık yapılmaktadır. Okullarda yeterli beden eğitimi öğretmeni olmaması nedeniyle sportif çalışmalar yeterli düzeyde değildir.
III.3.8. ÇİLİMLİ İLÇESİ
III.3.8.1. SOSYAL YAPI
Çilimli İlçesinde elektrik, su, PTT gibi temel altyapı hizmetleri tamamlanmıştır. Ancak, İlçede ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde yeterli miktarda konut bulunmamaktadır. Kamu Kurumlarına ait lojman sayısının az olması ve mevcut konut sıkıntısı nedeniyle, görevlilerin bir kısmı Düzce ilçesinde ev kiralamak suretiyle konut ihtiyaçlarını gidermektedirler. 1991 yılından beri ilçe Belediyesince 54 konuta iskan verilmiştir.
İlçede bugüne kadar sosyal yaşantıyı geliştirmeye yönelik etkinlikler düzenlenmemiştir. Sadece geleneksel hale getirilen “Karaköy Mevlidi” her yıl Ağustos ayında yapılmakta ve bu mevlid-i şerife civar köy ve kasabalardan çok sayıda vatandaşın katılımı ile adeta bir kutlama ve şenlik gününe dönüşmektedir.
• Sağlık :
İlçe Sağlık Grup Başkanlığı bünyesinde Çilimli Merkez, Dikmeli ve Pırpır Sağlık Ocağı ile bunlara bağlı sağlık evleri bulunmaktadır. Sağlık ocaklarında çevre sağlığı hizmeti, acil bakım ve tedavi, adli hekimlik, bulaşıcı hastalık kontrolleri, aşılama hizmetleri, gebe ve çocuk takipleri gibi hizmetler yapılmaktadır. İlçe merkezinde 10 yataklı sağlık merkezi tamamlanmış olup hizmete açılmak üzeredir. Yenivakıf ve Kırkharman Köyleri’nde sağlık ocağı inşaatı devam etmektedir,
• Dernek ve Vakıflar :
İlçede “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı” bulunmaktadır.
1998 faaliyet yılı döneminde;
• 248 kişiye 2.286.000.000 TL’lik ayni yiyecek,
• 64 kişiye 639.000.000 TL’lik ayni yiyecek,
• 238 kişiye 1.313.000.000 TL’lik reçete,
• 337 kişiye 3.435.000.000 TL’lik nakdi yardım,
• 1236 kişiye 20.379.000.000 TL’lik ayni eğitim yardımı,
• 110 kişiye 1.237.500.000 TL’lik nakdi eğitim yardımı,
• 128 kişiye 2.240.000.000 TL’lik ayni yakacak yardımı,
• 1 kişiye 50.000.000 TL’lik barınma yardımı,
• 2 kişiye 87.800.000 TL’lik diğer yardımlar,
• 95 kişiye 475.000.000 TL’lik olağanüstü durumlar için yardım,
• 35 kişiye 1.134.000.000 TL’lik geçimini temin edici yardım,
olmak üzere yıllık toplam 2494 kişiye 33.276.306.000 TL’lik yardım yapılmıştır.
Ayrıca taşımalı sistemde eğitim gören 860 öğrenciye 1998 yılı içinde toplam 15.480.000.000 TL’lik yemek yardımı yapılmış, bu yardımlara 1999 yılında da devam edilmiştir.
III.3.8.2. EĞİTİM VE KÜLTÜREL YAPI
Çilimli İlçe merkezinde çok programlı 1 lise, 7 derslikli bir ilköğretim ve 20 derslikli İbrahim Hoşver İlköğretim Okulu bulunmaktadır. İlçeye bağlı 22 köyde 24 okul mevcuttur.
• Yenivakıf İlköğretim Okulu’na Kafyayla,
• Çalılık ve Kiraztarla köyleri ilköğretim öğrencileri, Topçular İlköğretim Okulu’na,
• Topçular 2. Köyü ve Arabacı Köyü ilköğretim öğrencileri, Pırpır İlköğretim Okulu’na,
• Döngelli, Yeniköy, Tepeköy ve Yukarıkaraköy ilköğretim öğrencileri, Dikmeli İlköğretim Okulu’na,
• İshaklar, Alacamescit köyleri ilköğretim öğrencileri taşımalı ilköğretim kapsamında eğitim ve öğretimine devam etmektedir.
Ayrıca, Bıçkıbaşı, Hızartepe, Kuşoğlu, Söğütlü, Sarımeşe, Karacörtlen 1,2 köyleri ilköğretim okulu öğrencileri ve Esenli Köyü 6,7,8. Sınıf öğrencileri, Dikmenli Köyü 7. Sınıf öğrencileri ile İshaklar Köyü 7. Sınıf öğrencileri taşımalı ilköğretim kapsamında merkez İbrahim Hoşver İlköğretim Okulu’nda eğitim ve öğretimleri yapılmaktadır.
Taşımalı sistem ile okuyan 790 öğrenciyi, ihale sonucu Çilimli Belediyesi’nce taşımaları yapılmakta olup, bu öğrencilere 14.09.1998 tarihi itibariyle İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca öğlen yemeği verilmektedir.
İlköğretimde 995’i kız, 1031’i erkek öğrenci olmak üzere toplam 2026 öğrenci mevcudu bulunmaktadır.
Çok programlı lisede öğrenci sayısı ise 26 erkek 4’ü kız olmak üzere toplam 30 öğrenci mevcudu bulunmaktadır.
İlçe kurulduğundan beri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne memur ataması yapılmamış, idari hizmetler İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün şahsi gayretleri ile hizmetlileri bürolarda çalıştırmak suretiyle yürütülmektedir. Hizmetin daha etkin olarak yürütülmesi için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne en az 2 memur kadrosunun tahsis edilerek atama yapılması gerekmektedir.
1992 yılında Halk Eğitim Müdürlüğü kurulmuş, hizmetini İbrahim Hoşver İlköğretim Okulunun bahçesinde bulunan 2 derslikli binada sürdürmektedir. Halen 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 1 kadrolu usta öğreticisi ve 1 hizmetli kadrosu mevcuttur. 1998-1999 öğretim yılında 12 giyim branşında kurs açılmış olup bu kurslara 187 öğrenci devam etmektedir.
İlçede okuma yazma oranı 1981 yılından sonra açılan yetişkinlere yönelik kurslarla yükseltilmiş, bu oran %95’lere çıkmıştır. Yüksek öğrenime yönelik okul, basımevi, kitabevi, sinema, tiyatro, kütüphane ve kültür merkezi bulunmamaktadır.
Çilimli Spor Kulübü mevcut olup 1. Amatör Küme Liginde mücadelesini sürdürmektedir. Stadyum mevcut olup spor faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca belediyeye ait halı saha da spor severlerin hizmetine sunulmuştur.
İlçe Müftülüğüne bağlı 38 adet cami, 4 adet Kur’an kursu bulunmaktadır. Camilerden 1 merkezde olmak üzere toplam 4 adet caminin inşaatı devam etmektedir. Kur’an kurslarında 20’si yatılı, 65’i gündüzlü olmak üzere toplam 85 öğrenci bulunmaktadır.
İlçe Müftülüğü 1998 yılında kendilerine ait yeni hizmet binasına taşınmış olup, hizmetlerini buradan yürütmektedir. Müftülükte 1 müftü, 1 daktilograf, 1 hizmetli, 37 imam hatip, 1 müezzin kayyım ve 5 adet Kur’an kursu öğretici kadrosu bulunmaktadır.
III.3. 9. CUMAYERİ
III.3.9.1. SOSYAL YAPI :
Konut: İlçe merkezinde ve köylerinde konut ihtiyacı yok denecek kadar azdır. İlçe merkezinde binaların %80’i betonarme, köylerde ise %50’si betonarme yapıdır.
İlçede sinema, tiyatro, kitabevi, kütüphane, park, bahçe, oyun alanları, spor tesisleri gibi sosyal faaliyet alanları olmadığından halkın büyük bir çoğunluğu boş zamanlarında kahvehanelerde, televizyon ve radyo başında geçirmektedir.
İlçede sportif faaliyetlerden özellikle futbol gençler arasında çok yaygındır. Resmi olarak 1978 yılında Cumayeri Spor Kulübü kurulmuş ve halen 1. Amatör kümede mücadele etmektedir. İlçe merkezinde nizami olarak yapılmış bir futbol sahası bulunmaktadır. Bunun dışında köylerimizde futbol sahaları bulunmaktadır. Bu sahalarda köy gençleri tarafından çeşitli zamanlarda turnuvalar düzenlenerek sportif faaliyetler sürdürülmektedir.
İş ve çalışma hayatı: İlçe merkezinin ve köylerinin büyük bölümü tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bunun yanında inşaat sektöründe her mevsim çalışmalarına devam etmektedir. İlçe merkezinde halkın çoğu esnaflık, alış veriş ve küçük el sanatları ile uğraşmaktadır. Tarım ürünlerinin başında fındık gelmektedir. Ekili dikili arazi olarak fındık 5978 hektardır.
Görüldüğü gibi ilçe halkının geçim kaynağı fındıkçılıktır. Bölgenin iklimine ve arazi yapısına uyum sağlayan fındık bitkisi geniş alanlara dikilmiş ve halkın iş ve çalışma hayatında önemli bir yer tutmuştur.
Fındıkçılığa bağlı olarak bölgenin iş ve çalışma hayatını etkileyen fındık kırma ve işleme fabrikaları kurulmuş ve halkın büyük bir bölümü bu sektörde çalışmaya başlamıştır.
İlçede bu amaçlı iktisadi teşebbüsü olarak Fiskobirlik tesisleri kurulmuş ve halen faaliyetlerine devam etmektedir.
İş ve çalışma hayatına etkili olan diğer kuruluş da ilçe sınırlarında bulunan Pak Maya tesisleridir.
İlçede ayrıca çeşitli iş kolları da; bakkal, nalbur, manifatura, konfeksiyon, terzi, ayakkabıcı, market, manav, fırın, tuhafiyeci, mobilyacı, kasap, kırtasiyeci, berber, lokantacı, kahvehane, oto tamircisi, soğuk demirci, camcı, büfeci, petrol bayii ve buna benzer esmafın ticari hayatı iyi denecek şekilde sürmektedir.
III.3.9.2. EĞİTİM VE KÜLTÜREL YAPI
Eğitim ve kültürün tarihi gelişimi: İlçede ilk önce iki ilkokul, bir ortaokul bulunmakta idi. Daha sonra ortaokul pansiyonlu İlköğretim okulu haline getirilmiştir. Halen merkezde bir pansiyonlu ilköğretim okulu, iki ilkokul, yirmi köyde ise yirmi ilkokul bulunmaktadır. Bu okullardan iki tanesi ilköğretim okulu olup, 1. ve 2. kademe eğitim öğretim yapılmaktadır.
Köy okullarından Dokuzdeğirmen ve Ören köylerinde ilköğretim okulu, Avlayan Köyünde ilkokulda eğitim devam ederken diğer köylerde taşımalı eğitim uygulamasına geçmişlerdir.
1998-1999 öğretim yılında Cumayeri ilçesindeki eğitim ve öğretim okullarında fen bilgisi dolabı, sosyal bilgiler takımı, matematik takımı mevcut olup, ihtiyaç bildirilmesi halinde eskiyen araçlar yenilenmekte, eğitim için gerekli araç ve gereçler kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hizmet aracı olmayıp, bir hizmet aracına ihtiyacı vardır.
İlçede Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde bulunan Halk Eğitim Müdürlüğü 1990 yılından beri görev yamakta ve 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 2 temel giyim kurs öğretmeni, 1 trikotaj öğretmeni, 1 folklor öğretmeni ve 1 hizmetli ile faaliyetlerine devam etmektedir.
Bu kurslarda kursiyer giyim, kumaş boyama, el ve makine nakışı, bilgisayar kusları görmektedir.
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, okul müdürlükleri ve muhtarlıkların ortak çalışmaları sonucu okuma yazma oranını gösteren aşağıdaki istatistik çıkarılmıştır.
Okuma Yazma Oranı 14-44 yaş arası %98
44 ve üstü %91
İlçe genelinde okur-yazar durumu %95 olarak saptanmıştır.
İlçenin kültür faaliyetlerinden olan folklor dalında 5 ayrı yöre halk oyunlarının tanıtılmasına ağırlık verilmiştir. Halen kurs 68 bayan, 46 erkek kursiyerle devam etmektedir.
No comments:
Post a Comment