BALIKESİR OTOGARI VE YAKIN ÇEVRESİ
KENTSEL YENİLEME VE KENTSEL DEĞİŞİM PROJESİ
KENTSEL TASARIM AÇIKLAMA RAPORU
Eylül 2002
Dr. Kamutay TÜRKOĞLU Doç. Dr. Mehmet
TUNÇER
I.
KENTSEL YENİLEME VE KENTSEL DEĞİŞİM
I.1. Kent
Merkezlerinin Yenilenmesi İçin Planlama
I.2. Yenilemenin
En Önemli Amacı Kentsel Tasarım
II.
KENTSEL YENİLEMEDE PLANLAMA VE TASARIMI YÖNLENDİREN İLKESEL
KARARLAR
II.1. Araştırma ve
Analiz Aşaması’ndan Yansımalar
II.2.
Değerlendirme Süreci’nde Tanımlananlar
II.2.1. Mülkiyet Yapısına İlişkin
II.2.2. Alanın Bütünlüğü, Sınırları
ve Bölgelendirilmesine İlişkin
II.2.3. Alan İçi Ulaşım Sistemi’ne
İlişkin
II.2.3.1. Yayalaştırma
ve Yasaklamalar
II.2.4. Yapılanma Süreçlerine
İlişkin
II.2.4.1.
Yürürlükteki İmar Planı’na Göre Yapılaşmış ve Yapılaşacak Çevre
II.2.4.2. Yenilenecek
Yapılı Çevre
II.2.4.3. Korunacak ve
Yenilenecek Kamu Mülkü alanlar
III.
YAPILANMA VE AÇIK ALAN DÜZENLEME KOŞULLARI
III.1. İmar
Planlama- Yapılanma Koşulları
III.2. Kamusal
Açık Alan Düzenleme Koşulları
BALIKESİR OTOGARI VE YAKIN ÇEVRESİ
KENTSEL YENİLEME VE KENTSEL DEĞİŞİM
PROJESİ
KENTSEL TASARIM AÇIKLAMA RAPORU
I.
KENTSEL YENİLEME
VE KENTSEL DEĞİŞİM
I.1. Kent Merkezlerinin Yenilenmesi İçin Planlama
“Merkez İş Alanları (MİA) kentlerimizde
nüfus artışı ve kentin gelişimi doğrultusunda hem yatay hem de dikey olarak
hızlı büyüme, gelişme eğilimindedir. Nüfus artışı ve kent ekonomisi ile kent
merkezi üzerinde yıkılıp yenileme yolu ile taban alanları ve yüksekliklerinin
arttırılması yönünde genel olarak spekülatif baskılar oluşmaktadır. MİA içinde
bu tür yenileme talepleri genellikle parçacı, bütüncül planlamadan kopuk mimari
projelere dayalı ve isteme bağlı olarak gündeme gelmektedir. Yer yer meydan
düzenlemeleri, yaya yolu ve yaya bölgeleri düzenlemeleri yapılmakta ve
ağırlıklı bölgeler oluşturmaya çalışılmaktadır. Büyük iş merkezleri, oteller,
işhanları, büro ve kent kompleksleri yoğun ve çok katlı yapılaşmalar oluşmakta,
bu olgu MİA sorunlarını arttırmaktadır.
Bu yoğunluk artışı kapalı iç mekanlar (han, süpermarket, galleria vb.) ve yer
altı çarşı ve otoparkları ile çözümlenmeye çalışılmaktadır. MİA kullanımları
plansız ve denetimsiz bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Genellikle bu
yaygınlaşmanın ana caddeler boyunca ve konut altı geliştiği gözlenmektedir.
Yıkılıp, yapılaşma, çok katlı ve yaygın/büyük taban alanlı kitleler,insan
ölçeğini aşan, doğadan kopuk bir çevrenin oluşumuna yo açmaktadır. Bu yüzden
MİA gelişimini yönlendirici bütüncül makro bir planın eksikliği ya da
yetersizliği sürekli yakınma konusu olmaktadır. MİA içinde yer alan büyük
ölçekli yenilenmeler( iş merkezleri, çarşı, rant tesisleri, otel, katlı otopark
vb.) kent merkezlerinin alt ve üst yapısına, sosyal ve kültürel çevresine
belirgin yükler getirmekte, sorunlar yaratmaktadır.”
“Planlama
pratiğinde 1/1000 ölçekli planların kent merkezlerinin yukarıda sıralanan
karmaşık sorunlarını çözmede yetersiz kaldığı bilinen bir gerçektir. Bu
yetersizliği gidermenin bir aracı olarak 1/500 ve daha büyük ölçeklerde kentsel
tasarımın, disiplinler arası bir çalışma ve peyzaj, altyapı ve mimari ağırlıklı
olarak gündeme gelmesi, bilinen ve kaçınılmaz bir gerekliliktir.
MİA planlaması
çalışmalarında:
·
Kent bütünü ile ulaşım (yaya, taşıt, servis, bisiklet vb.)
ve kullanım (konut, ticaret, sosyo-kültürel vb.) bağlantılarının kurulması,
·
Kent bütünü ile yeşil/açık alan oluşturulması, yaya+bisiklet
yolları ile bağlantıların kurulması,
·
Tarihsel merkez ile yeşil/açık alan sistemi oluşturulması,
iyileştirilmesi ve çevre ile uyumlu bir yenilenmenin sağlanması,
·
İnsan yaşam çevresi olarak MİA’nın çevre duyarlı, ekolojik
bir yaklaşımla ele alınması, su ve yeşil gibi öğelerin kullanımı ile daha
yaşanabilir bir çevre oluşturulması,
·
Hava kirliliği, gürültü ve altyapıya ilişkin çevre
sorunlarının çözülmesine yönelik önlemlerin alınması.”
“Günümüz
kentlerinde, özellikle Merkezi İş Alanlarında, kentsel tasarım projeleri yoğun
olarak gündeme gelmektedir. Önceleri kısıtlı bir kesimde yaya bölgesi
düzenlemeleri olarak başlayan bu tür tasarımlar giderek Merkezi İş Alanları’nı
hatta geçiş alanlarını da kapsayan bir gelişme göstermiştir.”
“Kentsel tasarım
projelerinin üretilmesi kuşkusuz çok sayıda nedene bağlıdır. Bununla birlikte
Türk kentlerindeki uygulamalardan edinilen izlenimler; Kentsel Tasarım
Projeleri’nin temel çıkış noktalarının genelde:
·
Kentsel
gereksinimleri karşılamak ve dönüşüm projelerinin konusu olarak,
·
Kentsel doku ve tek yapı eskimelerine karşı bir önlem ve
yenileme aracı olarak,
·
Günlük yaşamı
kolaylaştırıcı önlemler aracı olarak,
·
Merkezi İş Alanı’ndaki fiziki ve görsel yoğunluğu azaltıcı
bir önlem olarak,
·
Özellikle merkezi alanlarda ve toplu konut sitelerinde
ekonomik endişelerle yapılan ve arazi fiyatlarını ve taşınmaz değerlerini
arttırıcı önlem olarak,
·
Çağdaşlaşma simgesi olarak yoğun kullanılan alanların
düzenlenmesi aracı olarak,
·
Kültürel ve özellikle inançlarla ilgili motifleri ön plana çıkaran, kente ait özgün değerlerin korunması
ve daha iyi sergilenmesi hedefini güden ve hemşehrilik ve aidiyet duygularının
arttırılması için araç olarak
Belirlenebileceği
ortaya konmaktadır.
“Anılan yaklaşımın
başarıya ulaşabilmesi için:
·
Kentsel varlıkların özenle araştırılması ve iyi dökümante
edilmesi,
·
Özgün değerlerin iyi kavranması,
·
Bunların ışığı altında, tekdüze ve standart tasarım ilke ve
standartlarından vazgeçilmesi ve özellikle taklitçilikten kaçınılması,
·
Kolay uygulanabilir ve ekonomik olabilirliği olan
tasarımlara gidilmesi, ancak bunlar yapılırken kentin ve tasarımın özgün
niteliğinden ödün verilmemesi,
·
Halk katılımının sağlanması ve kentli tarafından gereksinime
duyulan ve kullanılan bir düzenlemenin getirilmesi,
Kentsel tasarımda
uyulması gereken ana ilkeler olarak belirtilebilir.”
“Balıkesir’de
Otobüs Terminali’nin ve ona komşu küçük sanayi alanlarının büyüyen kent
merkezine koşut yeniden işlevlendirilmesi ve geliştirilmesi söz konusundur.
Yenilenmenin özel kişiler ve kamu yönetimi işbirliğinde özendirilmesi ve
yönlendirilmesi için Kentsel Tasarım’ın etkin bir araç olarak kullanılması
hedeflenmiştir.
Bu örneklerde;
·
Uygulamada işbirliğini, dayanışmayı gerekli kılacak
“bölgeler, alt bölgeler ve öncelikler” esneklikleri de öngörülecek biçimde
tanımlanmıştır.
·
18. Md. İmar Uygulaması’nın yanısıra, rızai anlaşmaları ön
plana çıkaran özel hukuka öncelik verilmiş, dar alanda uygulama kolaylığı ve
özendiriciliği oluşturulmuştur.
·
Kamu Yönetimi’nin de pay alacağı, kontrol edeceği,
özendireceği ve yol göstereceği KATILIM öngörülmüştür.
·
Varolan haklar ile beklentilerin sentezinde özendirici ama
haksızlık ve sorun taşımayan olanaklar sağlanmıştır.
·
Özellikle bölge içinde rantların bölüşümünde eşitlik ilke
olmuştur.
·
Genel planlama ilkelerine, yasal/hukuksal sisteme aykırı
olmamak koşulu ile, işlevsellik/kullanışlar açısından yatayda ve düşeyde
tercihlilik getirilmiştir.
·
Yapılanma koşullarından bu
tercihliliğe bağlı olarak esnek hükümler oluşturulmuştur.
·
Yapı haklarının imar uygulama öncesi kadastral mülke göreli
eşit oranda saptanması ilkesi benimsenmiştir.
·
Özellikle merkezlerde önem taşıyan zemin kat kullanımlarının
varolanlarının gerisine düşmemesi sağlanmıştır. bu amaçla, 1. Bodrum, zemin kat
ve 1. Katların birbirinin sürekliliğinde oluşmasını sağlayan kararlar
geliştirilmiştir.
·
Özel olsun, kamusal olsun veya mekanları ve açık alanların
yüzölçümleri, özel ve kamu mülkü yapısız
alanların yeniden ve birlikte tasarlanması ile arttırılmıştır.
·
Kamusal kullanımlı açık alanların standardı; kamulaştırma
yerine rızai anlaşmalarla, kaybolmayan hatta özendirici yapı hakları karşılığı,
bedelsiz olarak belediyelere külfet yüklemeden yükseltilmiştir.
·
Özel ve kamusal açık alanlar, kamudan kamuya özelden özele
ve kamudan özele, özelden kamuya irtifak/intifa hakları korunması öngörüleri
ile zenginleştirilmiştir. Örneğin; yapı blokları arasında üst kat bağlantıları,
kolonat, arkad, pergola, saçak, kiralanabilen meydan/kaldırım/teras sistemleri
vb. gibi kararlar üretilmiştir.
·
Yapılı ve yapısız, kapalı ve açık alanlar sürekliliği ve
bütünleşmesi özel ve ayrıntılı tasarım kararları, yaklaşıma sınırları vb.
uygulama kolaylıkları ve özendiriciliği ile sağlanmıştır.
·
Uygulama bölgelerinde işbirliğini sağlama amacıyla, bağımsız
parseller yerine uygulama bölgelerini, maliklerin birlikte belirlenmesini
özendirici/yönlendirici esnek hükümler/öneriler geliştirilmiştir.
·
Bu bağlamda; tüm yapı kotları için maksimum sınırlar içinde
yüzölçümü ve kat adetleri esnekliği/serbestliği öngörülmüştür. Bu esnekliğin
yanısıra; çevre ilişkilerini sağlıklı kurabilmek için alçak ve yüksek yapılı
kesim ayrımı getirilmiştir.
·
Bu öngörü, farklı yapı adalarındaki benzer oluşumların
birbiri ile ilişkisini gözeterek tasarıma aktarılmıştır.
·
Yapılanma/tasarım
koşulları içinde, ekonomik veya
kültürel değeri nedeni ile korunmasında zorunluluk veya yarar olan
yapıların korunmasını sağlayan hükümler de üretilmiştir.
·
Kentsel Sosyal Donatı Alanlarında gerekli standartlara uygun
olarak yapı yaklaşma sınırları ve iç düzenlemelerde esneklik sağlanmıştır.
·
Yapılı alanlarda olduğu gibi özel veya kamu malı açık alanların belirli bir esneklik
içinde çok işlevli veya tercihli kullanılmasına fırsat verilmiştir.
·
Mimari, tasarım, vazgeçilmez planlama koşulları ve
sınırlamalarının yanısıra çok geniş esneklikler/olanaklar tanınmıştır.
·
Açık alan düzenlemelerinde sert, yarı sert ve yumuşak
KAPLAMALAR ile, örtücü, alçak ve yüksek bitki dokusu vb. tüm peyzaj öğelerinin
bir sonraki süreçlerde ve uzmanlık projelendirilmelerinde dikkate alınmak üzere
esnek, sökülüp takılabilir ve tercihli olmaları boyut ve kullanımlarının
tasarım ilkeleri ile çekişmemesi için yönlendirici belirlemeler yapılmıştır.
·
Özgün veya sıradan tüm kent
mobilyalarının tanımı için benzer ilke ve tutum izlenmiştir.
·
Özellikle kalıcılık
açısından da yararlı olacak olan, özürlülerini çocukların haklarını
toplumsal hakların yanında değerlendirilen tasarım ilkeleri benimsenmiştir.
·
Kentsel Tasarım’a kazandırılan bu temel özellikler, teknik
altyapılar açısından da uygulama esneklikleri ve kolaylıkları getirecektir.
Özellikle duran trafik/otopark sorunlarının, kamusal ve özel açık alanların
arzulanan ve olması gereken kullanımını geriletmeyecek biçimde çözülmesi için
kısıtlamalar getirilmiş, yanısıra çeşitli olanaklar öngörülmüştür.
·
Bu tasarım süreci içinde, ulaşım ve trafik sistemleri
bağlamında transit oto ve servis toplu
taşın sistemlerinin proje alanı bağlantılarının, yeniden gözden geçirilmesi
olanağı doğmuştur.
·
Böylece bir kentsel tasarım süreci, kentsel yenilemelerde
kentsel simge ve/veya kent plastiği oluşturacak doğal, kültürel, sanatsal
objelere de mekanda yer verebilme fırsatı yaratabilmiştir.
I.2. Yenilemenin En Önemli Aracı:
Kentsel Tasarım
“Mimarlık ve planlamadan çıkarak ulaştığımız KENTSEL TASARIM, hemen
söylenmesi gerekir ki, planlamanın gereğidir. Kentsel çevrede ayrıntıda tüm
girdileri gözeten özel tasarım yönetimidir. Sınırları geliştirilmiş bir
MİMARLIK TASARIMI değildir. Mimarlıktan daha önce açık, yarı-açık ve kapalı
mekanlar bağlamında ona da yön veren bu düzenlemedir. Bir uygulama aracıdır.
Kentlerin sağlıklı gelişmesi için olmazsa olmaz bir süreçtir.
Kentsel Tasarım,
uygulamaların hazırlanmasında yönlendirici, olabilirliği test edici, farklı
uygulamaları bütünleyici, mimari tasarım esneklikleri oluşturucu, uygulamaların
diğer araçlarını sağlayıcı, esneklikler/seçenekler sunan bir EYLEM’dir. Bu özelliğin yanısıra, kendinde temel tasarımın
tüm öğelerini de barındırır. Bu nedenle, mekanı oluşturan çeşitli öğeler ile
bütün arasındaki ilişkileri somut biçimde kurar.
Temel tasarımda
değerlendirilen boyut, biçim, ölçü, oran, tekrar, ritm ve benzeri kavramlardan
çıkarak mimarlık ve şehircilik ilkeleri ile de bütünleşen ve böylece soyut SANAT’tan ayrılan sanatsal bir çabadır.
Farklı disiplinlerle birlikte tasarım mimarlıkta da planlamada da varolan bir nesnel
biçimlenme sürecidir. Uygulamaya dönüklüğü nedeni ile akılcı, parasal kaynak
yaratıcı ve özellikle iki boyutlu toprak sahipliliğinin üçüncü boyutlardan da
yararlanarak aktarımlarını da sağlamanın bir aracıdır. Özel kamusal,
toplumsal/yarı kamusal alan oluşturmada gerekli yasal-hukuksal bir belgeye
dönüşerek imar uygulamalarının hızlandırıcısı, nitelikli geliştiricisidir.
Daha önce de
değinildiği gibi tüm imar uygulamalarında kullanılmalıdır. Burada tanımlanan
tasarım PROGRAM ‘dan yola çıkan bir eylemdir.
Özellikle
yapılı/yapısız kamusal çevrelerin projelendirilmesini hedefleyen yarışmalarda
bir özel tasarım aracı olarak kullanılmalıdır. Bu aracın kullanımının
yaygınlaştırılması bir ilke olmalıdır.[1]
II.
KENTSEL YENİLEMEDE PLANLAMA VE TASARIMI YÖNLENDİREN İLKESEL KARARLAR
Öncelikli olarak
planlama ve tasarımı yönlendirecek kararların temel verileri ile ilgili bazı
eksikliklerinin tamamlanması hatırlatılmıştır. Bunlar:
·
Toprak mülkiyeti (Kadastral desen) ile ilgili bazı eksik ve
yanlışlıkların düzeltilmesi,
·
Mülkiyetlerin çok hisseli, bağımsız ve kat mülkiyetine
dayalı olan durumlar ile ilgili yaklaşımların açıklanması,
·
Planlama ve tasarım paftalarına, kadastral/mülkiyet
deseninin daha belirgin olarak yansıtılması;
·
Analiz amacı ile üretilenlere; değerlendirmede yardımcı
olmak bağlamında “Sorunlar-Olanaklar”
paftasının da eklenmesi;
·
Fotoğraf albümü için, çekim noktalarının gösterildiği bir
“Şema-Plan”’ın yapılması
olarak
açıklanmıştır.
Tüm bu hatırlatma
ve işlemlerin hepsi tamamlanmış ve bu rapor ekinde sunulmuştur. Mülkiyet
deseninin belirginleştirilmesi ile ilgili istem, planın sunum aşamasında
gerçekleştirilecektir.
Mülkiyetlerin
tekil, hisseli ya da kat mülkiyeti ayrımının; planlama ve tasarım sürecinde
nasıl değerlendirileceğine ilişkin “Özel Açıklama”, planlama/tasarıma ilişkin
ilkesel kararların oluşturulması AŞAMASI’nda yapılacaktır.
II.2.Değerlendirme Sürecindeki Tanımlamalar
II.2.1. Mülkiye Yapısına İlişkin
Alan bütününde; özellikle varolan kadastral desen ile imar
çapları ile oluşmuş fiziksel dokunun korunması yerinde geliştirilmesi ana fikri
üzerinde ilkesel olarak birleşilmiştir. Değişim ve gelişimin bu temel kararı
gözetecek biçimde planlanması ve tasarlanması tutarlı görülmüştür.
Bu temel karar,
daha önce değinilmiş olan; çok sahipliliğin ve yatay kat mülkiyetin saptanması ve işaretlenmesinin gereğini
ortadan kaldırmıştır. Böyle bir mülkiyet bilgisinin özel yönlendirmesi;
getirilecek yeni imar kararlarının esnekliği ve tercihliliği esas olduğu için
söz konusu olmayacaktır.
Örneğin, varolan
kadastal (eski ve yeni) desenin genellikle korunması tekil veya çok sahiplilik
ayrımında sorun taşımayacaktır. Çünkü komşu parsellerin yeni imar parselinde
hisselenmesi öngörülmüştür. Bu ortamda yürürlükteki “İmar Planı”’nın yapılanma
koşullarına göre yapılaşmış parsellerdeki hukuk sürecektir. Yapıyı yok sayan
yeni imar parseli söz konusu değildir.
Bunun yanısıra;
birleşerek yeni bir imar parseli oluşturulması gerekmeyen büyük yüzölçümlü
parsellerin tekil/bağımsız yapılaşması öngörülmüştür. Bu karar; uygulama
kolaylıkları, kimlikli özel noktalar/simge yapılar üretme fırsatını verecektir.
Ayrıca; gerekirse”imar uygulama alanları”kapsamında ele alınarak “Düzenleme
Ortaklık Payı/DOP” aracılığı ile kamulaştırılmalarda toprak kaynağı
oluşturulabilecektir.
II.2.2. Alanın Bütünlüğü, Sınırları ve Bölgelenmesine İlişkin
Alanın
çeperlerindeki iki ana yol ve “Çay Deresi” ile çok kesin tanımlanmış olan
bütünlüğünün korunması; bir başka anlatımla; alanı kateden/bölen transit taşıt
trafiğine izin verilmemesi öngörülmüştür. Alanın yakın çevresindeki varolan
ulaşım sistemi ile yetinilebileceği ve/veya onların dış alanda
geliştirilebileceği var sayılmıştır. Bu konuda “Nazım Plan Müellifliği
Kurumu”ile de görüş birliğine varılmıştır.
Hafif
raylı veya özel otobüs yolu olarak toplu taşıma sistemini öngören varolan
planlama, “Ulaşım Planlama İlgilileri” yeniden değerlendirilmiştir. Bu ilkesel
kararlar benimsenmiştir.
Kullanışlar açısından; Alan’da önerilen
dört bölgenin önerisinin üçe indirilmesine, konut bölgesinin, “ÖZEL KOŞULLU
TİCARET ALANLARI” olarak tanımlanmasına karar verilmiştir. Varolan imar planına
göre büyük bir bölümü oluşmuş adaların, yürürlükteki koşullarda yenilenmesi
veya tamamlanması sürecinde; zemin katlar dışında isteğe bırakılan, ticaret ve
büro faaliyetlerine öncelik tanıyan konutu erteleyen “ÖZEL KOŞULLAR”’da da
uzlaşılmıştır.
II.2.3. Alan İçi Ulaşım Sistemine İlişkin
Alan
bütününü transit taşıt trafiğinin bölmemesi ilkesinin yanısıra, boyutları kontrol
edilebilecek bir “KENTSEL ALTMERKEZ“
için gerekli ve tutarlı bulunan yayalaştırma ilkesi de benimsenmiştir. Belirli
zaman dilimlerindeki servis taşıt trafiği ve özel durumlar dikkate alınarak
tasarlanacak bir açık alan-yol sisteminin uygun olacağı saptanmıştır. Ancak
bunu sağlamak üzere alanın çeperlerinde özellikle yer altı ve yer üstü otopark
çözüm önerilerinin geliştirilmesi kararlaştırılmıştır. Özellikle yer altı
otoparkların üzerine geliştirilebilecek yeşil alanlar parkların
oluşturulmasında kaynak yaratabilecektir. Özel izinlerle özel saatlerde
giriş-çıkış koşulu ile özel otoparklar ancak bodrum katlarda
düzenlenebilecektir.
“Hafif
Raylı Sistem veya Otobüs Özel Yolu” biçiminde geliştirilebilecek toplu taşım
sistemi ve buna ilişkin aktarma noktaları ile zorunlu yüzey otoparklar ve
duraklar da bu temel yayalaştırma ilkesine dayalı olarak gerçekleştirilecektir.
Toplu
Taşım Aksı’nın “Hafif Raylı Sistem / Otobüs Özel Yolu” sınırlı boyuttaki bu ALT-MERKEZ’de ring
yapmasının tutarlılığı “ULAŞIM PROJESİ İLGİLİLERİ”ile birlikte araştırılmıştır.
Bu temel karar dayalı olarak; ULAŞIM MASTER PLANI’nın müelliflerinden olan Sn.
Y. Şehir Plancı ERHAN ÖNCÜ ile görüşülmüştür. Ortak değerlendirmelerin
sonucunda bu öneriden:
a.
Sistem Bütünü’nün hızını azaltacağı,
b.
Seçilen hız nedeni ile ancak “özel
kulvarında”hareket edeceği; bir anlamda yaya trafiği için kesici olacağı,
c.
Bu sistemin, konut alanlarını sanayi
alanlarına hızlı bağlayan bir sistemin “merkezden geçen bir aks” olduğu,
gerekçeleri
ile vazgeçilmiştir.
Yanısıra;
daha önce dile getirilmiş olan yayalaştırma, çeper otoparkları ve alanı
sınırlayan “ANA YOL“ ve kavşakların düzenlenmesi ilkelerinde de Sn. ÖNCÜ ile
görüş birliğine varılmıştır.
Bu
bağlamda; İstasyon Kavşağı için, bugünkü ve gelecekteki gelişmeler de dikkate
alınarak; uzun tüneller oluşturmayan, açık-yarı açık olarak kot farklılıkları
ile taşıt ve yaya trafiğini kesişmeden düzenleyen öneri geliştirilmiştir. Bu
çözümde yaya akışı yer kotunda, taşıt trafiği ise alt kotlarda
oluşturulacaktır.
Böyle
bir çözüme katkı sağlamak amacı ile; henüz bu yollar ve kavşakla ilgisi süren
T.C.K., 14. Bölge(Bursa) Müdürlüğü İlgilileri ile de ilişkiler kurulmuştur.
Gündemdeki yatırımlarını olabildiğince bu karara yönlendirmeleri istenmiştir.
Kuzey’den
gelip, ÇAYDERESİ’ni aşarak “KEPSUT KAVŞAĞI”’na ulaşan bir “TAŞIT ANA AKSI”’ndan
vazgeçilmiştir. Dere’nin kuzeyinde varolan yol
ve kavşak sistemlerinin bunu gerektirmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Nazım İmar Planı’nın da bunu öngördüğü hatırlanmıştır.
Tüm
bu temel kullanış ve ulaşım sistemi ile ilgili olarak Nazım İmar Plan Müellifi,
Sn. Y. Mimar Ruhi Güller’in de uygun görüşü alınmıştır.
II.2.4. Yapılanma Süreçlerine İlişkin
Yapılanma
süreçleri, alt bölgelerin birbirinden farklı özel koşulları ve kendi
içlerindeki geçmiş uygulamalar nedeni ile değişiklikler içermektedir.
II.2.4.1.Yürürlükteki İmar
Planı’na Göre Yapılaşmış ve Yapılaşacak Çevre
Alan
bütününde, konumu ne olursa olsun, yürürlükteki imar planına göre oluşmuş
yapıların korunması temel ilkedir. Bu korumayı gerektiren birinci koşul, yeni
düzenlemelerin bu kazanılmış haklar ve gerçekleştirilmiş yapıların
yenilenmesini gerektirecek yeni “İmar Hakları”’nın önerilmiş olmamasıdır. Bir
başka anlatımla; genelde varolanlardan daha yoğun bir yapı hakkı
öngörülmemiştir.
Yeni
yapılanmalarda imar koşulları ve tasarımlar bu temel karara dayandırılacaktır.
Fakat bu bir zorunluluk taşımayacaktır. Birleşme-bütünleşme sorunları
ESNEKLİKLER ve ÖZEL TASARIMLAR aracılığı içinde çözülecektir.
Varolan
İmar Planı’na göre yapılanmış parsellerin yer aldığı adalarda yapısız parsellerdeki
yapılanma koşulu, kuşkusuz; bütünlüğü sağlamak amacı ile varolan imar hukukuna
göre sürecektir. Bütünlük için; bu adaların sınırlarının belirlenmesine ilişkin
öneriler geliştirilecektir.
II.2.4.2.Yenilenecek
Yapı Çevresi
Bölgede
kentsel yenilemeyi gündeme getiren esas alanlardır. Yaklaşık 50 yıl önce
örgütlü bir ortamda sanayi çarşısı olarak oluşmuştur. Vakıflar’dan alınan
topraklar üzerinde çok sayıda özel mülkiyette parsel yapı oluşmuş ve zaman
içinde hem mülkiyet boyutları hem de sahiplilik durumları değişmiştir. Bu
alanlarda; şimdi varolan İmar Planı’na karşın, yapı haklarının tam olarak
kullanılmadığı bir karmaşık ortam vardır. Genelde parsel yüzölçümleri küçüktür.
Bütün
bu verilerden çıkarak; büyük yüzölçümlü tekil/bağımsız yapılaşabilecekler dışında;
bu alanlarda:
a.
Yapı Adaları ve dokusu genelde
korunacaktır,
b.
Her yapı adası için bütüncül bir
projelendirmeyi öngören yapılanma kararları oluşturulacaktır.
c. Her
adanın, daha önce değinilen korunan parseller dışında; yeni bir "İMAR
PARSELİ" düzeni kurulacaktır.
d.
Bu yeni imar parseli düzeni, bütüncül
projeye bağlı, bağımsız yapılanma olanağı olan, uygun yüzölçümlü girişim
birimlerinden oluşacaktır.
e. Yanısıra;
korunanlarla yenilenenlerin işbirliği bağlamında; kabul edilebilir en küçük
boyuttaki girişimden, ada bütününe ulaşan girişimlere kadar çeşitli esneklikler
öngörülecektir.
f.
Yapı adalarının zemin katlarında,
genelde güney ve batı yönlerinde arkad-portik oluşturulacaktır.
g.
Yapı; asma katın öngörülmediği, maks.
4.5 m. yüksekliğindeki bir zemin kat ve üzerindeki 3.5 m. kat yüksekliği olan
iki kat olmak üzere 3 kattan oluşacaktır.
h.
Planda işaret edilen ölçü ve
gabarilerde, çatıda servis amaçlı yapılanma oluşturulabilecektir.
i.
Kolonad-arkad modülleri/ taşıyıcı
sistemin aks araları ile üst katlarda cepheleri bütünleştirici öğeler
önerilecektir.
j.
Yapılarda/adalarda iki kat bodrum
yapılabilecektir. Bodrumlar otopark, servis veya ticari amaçlı olarak
kullanılabilecektir.
II.2.4.3.Korunacak ve Yenilenecek
Kamu Mülkü Alanlar
Bölge’nin yenilenmesinde bir öncü/örnek
olacak, diğerlerini özendirecek ve yarattığı çekicilikle yenilenmeyi
hızlandıracak kamu mülkü alanlarıdır. Özellikle yerel yönetim/belediye elindeki
varolan en önemli potansiyel yakında taşınacak olan OTOGAR’dır.
Bu alanlardaki
özgün, değerli, kullanılabilir yapı varlığı korunacak; yanısıra; özellikle
sosyo-kültürel, yönetimsel ve ticari amaçlarla yeniden yapılaşacaktır.
Açık alan
düzenlemelerinin (tören alanı, yeşil alanlar, simge yapılar, meydan ve yaya
mekanları) önceliğinin yanısıra; yeni yapılanmalar için özgün ve özel mimari
projelendirmeler gerekecektir. Bu yapıların işlevselliği ve tasarım özellikleri
bu planlama ile belirlenecektir.
III. YAPILANMA VE AÇIK ALAN DÜZENLEME
KOŞULLARI
III.1. Uygulama İmar Planı Yapılanma Koşulları (Plan Notları)
“Yapılanma
Koşulları”, Uygulama İmar Planları ve Kentsel Tasarım paftalarında, yanısıra bu
Rapor’un ekinde verilmiştir.
III.2.
Kamusal Açık Alan Düzenleme Koşuları (Tasarım/Plan Notları)
Kentsel Tasarım
için; yapılaşma ve açık alanı düzenleme kararları, Uygulama İmar Planı
koşulları ile bir bütün olarak geliştirilmiştir. Ayrıntılı “LEJAND” ve ek
PL.N.19 ve 20 ile birlikte bu “PLAN NOTLARI”, “KENTSEL TASARIM NOTLARI” olarak
da paftalarda yer almıştır.
No comments:
Post a Comment