Tuesday, January 8, 2008

Uluslararası 18. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi – Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
Kentsel Tasarım Bilim Dalı


MEKÂNSAL GELİŞME STRATEJİLERİ VE KENTSEL PROJELER
28- 29 Mayıs 2007
MSGSÜ Oditoryumu – Fındıklı – İstanbul

KENTSEL TASARIMIN KENT PLANLAMA SÜRECİNDEKİ YERİ VE DİSİPLİNLERARASI İŞBİRLİĞİ: İSTANBUL ATAKÖY-AVCILAR KIYI KESİMİ DÜZENLEME PROJESİ ÖRNEĞİ

Doç.Dr. Mehmet TUNÇER[1]
Şehir ve Bölge Yüksek Plancısı (ODTÜ)
Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Doktoru (AÜ. SBF)
Mehmet Nazım ÖZER[2]
Yüksek Şehir Plancısı (Gazi Üniv.)
mnazimozer@gmail.com
www.mnazimozer.com

Özet

Kentsel tasarım, birçok disiplinin bilgi ve birikiminden yararlanan bir uzmanlık dalıdır. Bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler farklı disiplinlerin ve uzmanlık alanlarının doğmasına neden olmuştur. Ancak bu uzmanlık alanları ve disiplinlerin oluşması birçok meslek dalı tarafından dışlanmış ve bir mesleki yetki tartışmasına dönüşmüştür. Kentsel tasarım da bu uzmanlık alanlarından bir tanesidir.

Son yıllarda ülkemizde kentsel tasarımın, bir proje elde etme aracı olarak kullanımı yoğunlaşmıştır. Yerel yönetimlerin kentsel projeler elde etme, sorun çözme amaçlı uygulamalarında sıkça kentsel tasarım kullanılmaktadır. Ancak kentsel tasarım, ülkemizdeki kent planlama eylemini biçimlendiren ve yasal çerçeveyi oluşturan teknik ve hukuksal belgelerde tanımlanmamaktadır. Bu da kentsel tasarım uygulamalarının niteliğini olumsuz etkilemektedir.

Çağdaş, yaşanabilir, sağlıklı, nitelikli fiziksel çevrelerin oluşturulabilmesi için planlama sistemi yeniden tanımlanmalı ve bu sistemin içerisinde kentsel tasarım eyleminin yeri ile niteliğinin belirtilmesi gerekmektedir. Kentsel tasarım, gelecek için çevrenin ortaklaşa tasarlanması, düzenlenmesi ve birlikte yönetme fikrinin en önemli aşaması olarak görülmelidir. (Sertaç, 2004) Bu tanımlama yapılırken kent geliştirme sürecinin en önemli aşamaları kent planlama ve kentsel tasarım eylemleridir.

Bu çalışmada; günümüzde ülkedeki kent planlama ve geliştirme süreçlerinde kentsel tasarımın taşıyıcı rolü vurgulanmaya çalışılacaktır. Ayrıca, Türkiye’deki deneyimler ile yurt dışındaki tasarımcıların deneyimlerinin çakıştığı bir örnek üzerinden değerlendirme ve irdeleme yapılacaktır.

Örnek olarak, 1997–2006 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesine farklı yükleniciler tarafından hazırlanan Ataköy-Avcılar Arası Sahil Düzenleme Projesi kapsamında, disiplinler arası çalışmalar değerlendirilecek ve özellikle Küçükçekmece İç Ve Dış Kumsal Düzenleme Projesi örneğinde iki farklı proje üzerinde karşılaştırma yapılacaktır.

Giriş

Planlama sistematiğinde; sadece imar planlama sisteminin kentlere ve kentlilere iyi yaşam kalitesini vermesinin mümkün olmadığı ülkemizdeki uygulamalarda görülmektedir. Bu bağlamda yeni kentsel yaşam kalitesini elde etmede, kentsel alanların çözümlenmesinde yeni bir araç olarak kentsel tasarım tanımlanmaktadır. (Çubuk, 1999) Özellikle 80’li yıllardan sonra bir meslek ve disiplin olarak ortaya çıkan kentsel tasarım olgusunun Türkiye’deki yeri çeşitli çevrelerce (odalar, yasalar, akademik) tartışılmaktadır. Bu aşamada kentsel tasarım kavramının ne olduğunu tanımlayabilmek için önce kent planlama süreci yaklaşımlarının irdelenmesi yerinde olacaktır.

Türkiye'deki planlama sistemini oluşturan yasalar ve yönetmelikler incelendiğinde; planlama sisteminin kapsamlı planlama yaklaşımına dayandırıldığını belirtebiliriz. Ancak İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelikleri uyarınca hazırlanan imar planları, kentsel arsanın spekülatif değeri ve üzerindeki fiziki yapılaşma haklarına indirgendiği için, kentsel mekanların çarpık yapılaşma, betonlaşma, düzensiz yapılaşma gibi sıfatlarla tanımlanmasına ve kimliklerini yitirmesine neden olmuştur.

II.Dünya Savaşı sonrası değişen yeni dünya düzeni sonucunda kent planlama karar ve uygulamalarında köklü gelişimler olmuştur. Uzun süreçler içeren klasik imar planları (Kapsamlı planlama yaklaşımı)[3], yerini, geleceğin belli bir dönemindeki verileri doğrultusunda statik, katı ve kesin planlama kararları üretmek yerine denetim ve uygulamalarda toplumun dinamiklerine kolayca uyabilecek ve hızla üretilebilecek yapısal planı (Yapısal planlama yaklaşımı)[4] hazırlanması sürecine bırakmıştır. (Gürel, 1993)

Bugün batı ülkelerinde kent planlama alanında[5]; gerek bilgi birikimindeki ve bilgi teknolojisindeki girişimleri kullanmak, diğer meslek disiplinleri ile disiplinler arası çalışmalar yapabilmek, planlamayı teorik temellere oturtmak ve tartışmak, mesleğin meşruiyetini güçlendirmek ve daha güvenilir bir temele ulaşabilmek üzere alt uzmanlıklar[6] şekillenmektedir. (Çelik, 2003)

Kentsel Tasarım, batıdaki bu alt uzmanlık dallarından birisidir. Ve görüldüğü gibi kentsel tasarım kent planlamanın bir alt uzmanlık alanı olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat kentsel tasarımın sosyal, ekonomik, kültürel, psikolojik, ekolojik, estetik ve yasal öğelerin etkileşimini dikkate alarak, kentsel mekanın yaşam kalitesini geliştirmeye dönük bir uzmanlık alanı olduğu unutulmamalıdır. (Çubuk, 1997) Kentsel tasarım kent planlama, mimarlık, peyzaj mimarlığı disiplinlerinin ilgilendiği temel disiplinlerdir.

Kentsel Tasarım Uygulamaları ve Yasal Dayanağı

Hızlı ve düzensiz kentleşme sonucunda ekonomik yaklaşımların ve toplumun yapısının değiştiği bu dönemde, doğal çevre üzerinde (tarım alanları, orman alanları, su kaynakları, ...) ve tarihi çevre üzerinde (kentsel sit alanları, arkeolojik ve tarihsel alanlar) aşırı talep sonucunda büyük bir baskı oluşmuştur. Bu baskılarla, ilgili yasalar ve yetki dağınıklığı birleşince, kentsel mekanlarda daha fazla yozlaşma, taşlaşma ve uyumsuz yapılaşma oluşmaya başlamıştır. Mevcut planlama ve tasarım sistemi ise bu değişim baskısını karşılayamamakta ve kentsel mekanda bir kaos yaratmaktadır. Bu kaos, ister olumlu, ister olumsuz olarak tanımlansın kentlerin kimliğinde önemli bir değişime neden olmaktadır.

Ülkemizde İmar Hukuku kapsamında yapılan uygulamaların başarılı olamadığı bilinmektedir. Bunun için kanunların imar anlayışından, kent planlama veya şehircilik anlayışına geçmesi gerekmektedir. Böyle bir sistemde kentsel yaşam çevremizin yapılaşmasında yeni bir disiplinin uygulanması gerekmekte olup, kentsel ve mimari düzenin yaratılmasında kentsel tasarımdan yararlanmak mümkündür. (Çubuk, 1999, 25) Bu nedenlerle plan kademelenmesi içinde sürecin önemli bir parçası olarak kentsel tasarım disiplinin de yer alması gerekmektedir.

Türkiye’deki kent planlama eylemini biçimlendiren ve yasal çerçeveyi oluşturan 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinde kentsel tasarımın tanımı yapılmamıştır. Yani kent planlama süreci içinde kentsel tasarımın hangi ölçekte, hangi aşamada ve nitelikte yapılacağı bir hukuksal belgeye bağlanmamıştır. Buna karşın Organize Sanayi Alanları, Toplu Konut Alanları, açık ve yeşil alanlar gibi tek işlevli büyük mekanlar ile kent merkezi gibi karmaşık sorunların ve fonksiyonların bulunduğu küçük mekanların kentsel projeleri, yarışmalar yada ihale yöntemleriyle kentsel tasarım teknikleri kullanılarak elde edilmektedir. Bu tür uygulamaların çokluğu, planlama ve tasarım kültürüne katkısı bakımından önemlidir. Ancak elde edilen kentsel tasarım projeleri, yasal bir belge olan imar planı tekniğine dönüştürülmemektedir. Kentsel tasarım rehberleri imar yönetmeliklerine ve imar planı notlarına dönüştürülemediğinden uygulamalarda başarısızlıkların ortaya çıkması doğaldır.

Kentsel tasarımın disiplinler arası bir ekip çalışması olması gerekmektedir. Özellikle son dönem kentsel tasarım yarışmalarında ekip içerisinde kent plancısı, mimar ve peyzaj mimarı bulunma zorunluluğu Ekip üyelerinin farklı disiplinlerden oluşma zorunluluğu, kentsel tasarım projelerinin zengin, dinamik ve yaratıcı olmasını sağlamaktadır (Sertaç, 2005).

Kentsel Tasarım Kavramı

Kent planlaması uzun vadeli bir süreç olarak görülmelidir. Kentsel mekanı düzenleme yöntemleri ve araçları; bir yerleşmenin tarihini içine alan ülkesel ve bölgesel politikalar ve amaçlar doğrultusunda nüfus, işgücü, konut, sanayi, ticaret, sosyal hizmetler gibi fonksiyonların geleceğe yönelik mekana yansımasında bir rehber, yol gösteren belli bir esneklikte bir çerçeve (yapısal) plan şeması (üst ölçekli plan) olarak görülmelidir. Ayrıca bu araçlar sorunlu, problemli alanlara müdahale ederek öncelikli alan, özel ilgi odağı ve eylem alanlarının (alt ölçekli plan) belirlenerek çözümlenmesini ve denetlenmesini de içermelidir (yapısal planlama yaklaşımı).

Kentsel tasarım çalışma alanının yeni bir uzmanlık alanı olarak ortaya çıkması Reyner Baham’ın 1960‘lı yıllardaki notlarında; mimarlık ve planlama disiplinleri arasındaki mil karelik alan boşluğunu belirleyerek bunu doldurmak için yeni bir uzmanlığa ihtiyaç olduğunu belirtmesiyle olmuştur. (Ayataç,1999) Günümüzde ise kentsel tasarımın en yaygın tanımlaması da bu doğrultudadır. Kentsel tasarım her üç disiplin arasında gerek içerik, gerekse ölçek açısından bir geçiş olarak tanımlanmaktadır.

Kentsel tasarım mekanın organizasyonu olduğu için tasarım disiplini diyebileceğimiz kent planlama, peyzaj mimarlığı ve mimarlık dalları ile ilişkisi yoğundur. İlgili bu üç disiplin kentsel tasarımı farklı yaklaşımlarla tanımlar; peyzaj mimarları, kentsel tasarımı binalar dışında kalan çevrenin tasarlanması, kent görünümü, kısaca peyzaj olarak tanımlarken, mimarlar da (Mimarlar Odası kentsel tasarım hizmetleri ücret şartnamesinde) kentsel tasarıma büyük ölçekli mimarlık uygulaması olarak yaklaşmaktadır. Kent plancıları ise kentsel tasarımı kentin planlamaya ilişkin detaylarını çözümleme, estetik ile ilgili düşünülen konuların saptandığı bir süreç olarak görmektedirler. (Ayataç,1999)
Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir Ve Bölge Planlama Ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliğinin Yarışma Türleri balıklı 7 maddesinde Kentsel tasarım proje yarışmaları: “Stratejik planlarla uygulama önceliği belirlenmiş kamusal alanlarda, kent kimliğini belirleyici, kentin doğal, kültürel, tarihi ve sosyal özellikleri ile kullanımları açısından önem taşıyan kesimleri için özel uygulama ayrıntıları içerecek biçimde hazırlanan plan ve projeler ile üst ölçekte kimlik-imaj çalışması, orta ölçekte yapı ve çevresinin bütüncül bir anlayışla tasarlanmasını amaçlayan kitle-açık alan düzenleme çalışması, alt ölçeklerde ise kitlelerarası boşlukların çevresel tasarımını içeren yarışmalardır. Ayrıca bu yarışmalar, olabilirlik, yaşanabilirlik, sürdürülebilirlik, maliyet analizi konularında da stratejiler geliştirmelidir.”

İlgili disiplinlerin kentsel tasarımın kendilerince en uygun tanımlamalarını kabul ettirmek için karşılıklı mücadeleye giriştikleri ve uzmanlık sınırlarıyla ilgili sürekli anlaşmazlıklarının olduğu bilinmektedir. Belirlenen bu yaklaşımların bir bütünlük içerisinde doğrulukları olduğu kabul edilebilir. Kentsel tasarımın çok değişkenli bir disiplin olması tanımında da farklılıkları ortaya koymaktadır. Bu tartışmalara girmek yerine kentsel tasarımdan beklenilenlerin ne olduğunun ortaya konulması daha uygun olacaktır.

İstanbul’da yapılan Habitat II Toplantısının temel sonucu yaşanabilir kentsel mekanların üretilmesidir. Bu bağlamda Günay, (1997, 56) kentsel tasarım eyleminin tanımlanmasını şu şekilde yapmıştır.
· Yaşanabilir kentin biyofizik çevresi (ya da kentin ekolojik dengesinin kurulması),
· Yaşanabilir kentin sosyo-psikolojik çevresi (sosyal yaşamın parçaları olan yer’lerin ortak yaşam, güven duygularının, kentlerin anlamının, imgelerinin, karakterinin ve kimliğinin korunması),
· Yaşanabilir kentin mimarlık, estetik çevresi (kentsel tasarım kütle-mekan-biçim ilişkilerinin kurgulanarak görsel değerlere, estetik kaygılara, tarihsel değerlerine göre yorumlanması)
· Yaşanabilir kentin üretim süreci (kentsel tasarım, belirlenen kriterlerin istenilen düzeyde tutulması zorunluluğu nedeniyle kenti inşa etme süreci olarak düşünülmelidir.)

Tanımı, amacı, hedefi yukarıda belirlenen kentsel tasarım; fiziki mekanın biçimsel organizasyonu yanında toplumsal bileşenleri katarak anlamlı mekanlar yaratmaktadır. Tekeli (1993:57-58) bu amaçla bir kentsel tasarımın gerçekleştirmesi gereken kaliteleri, değerleri yada kentsel tasarım projesinin iç dinamiklerini
yedi kriter altında sıralamaktadır. Bunlar:
· Yaşanabilirlik (insanların yaşamını ve faaliyetlerini sürdüreceği kentsel mekanlarda yaşam kalitesinin sağlanması),
· İşlevine uygunluk (insan ölçeğine, kültürel davranışına, kent içindeki konumuna göre düzenlemeler),
· Kolayca okunurluk (insanın mekanı algılamasını kolayca öğrenebilmesi),
· Görsel doyum sağlamak (mekan ölçeği, oranları, renkleri, dokusu vs. ögelerin estetik değerleri karşılaması)
· Çağrısal algılama yoluyla anlam yüklemiş olmak (kentsel tasarımla mekanın yer niteliğine ulaşarak yer kimlik kazandırılması ve bunun yanında algılamayla ona anlam yüklenmesi)
· Özel ve kamu denetiminde olan mekanlar dengesi (kenti kullananların faaliyetlerinin kamusal alanlarda görsel ve simgesel değerlere ulaşabilmesi)
· Gerçekleştirilebilirlik (tasarım ürününün belli bir yaşam kalitesini sağlayacak şekilde alt ve üst yapıların yapılmasında kapital ve uygulamasının sağlanabilmesi)

Kentsel tasarımı yapılabilir kılmak için tüm yukarıda sıraladığımız kuramsal çerçevelerin ve planın gerçekleşmesi için gerekli finans mekanizması yanında uygulama araçlarına da ihtiyaç vardır. Kentsel tasarım eyleminin dört ana çıktısı vardır. Bunlar: Politikalar, Planlar, Programlar ve Rehberlerdir[7].

Genellikle ve bireysel olarak kentsel tasarımcı, sorunların çözümünde Lang’in belirttiği şu bakış açılarına sahip olmalıdır:
· Sosyal, ekonomik, kültürel ve uzlaştırıcı güç olarak kentsel tasarımcı kent planlama bakış açısı,
· İmge yaratıcı ve artist olarak kentsel tasarımcı mimari bakış açısı,
· Uygulamalı ekolojist olarak kentsel tasarımcı peyzaj mimarlığı bakış açısı ve
· Altyapı tasarımcısı olarak kentsel tasarımcı mühendislik bakış açısı. (Karaman,1999, s. 236)

İzlendiği gibi bu uzman profiline sahip kentsel tasarımcı nasıl yetiştirilebilir? K. Lynch kentsel tasarımın nasıl öğretileceği üzerinde düşünerek üç temel becerinin zorunlu olarak verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunlar;
· İnsan, mekan ve olaylar arasındaki ilişkiyi ve bunları düzenleyen kurumları anlayabilen keskin bir görüş ve kavrayış becerisi,
· Kent tasarımı teorisine, tekniklerine ve değer sistemine ilişkin sağlıklı bilgilenme,
· İletişim, öğrenme ve ifade etme heves ve yeteneği
şeklinde sıralanabilir. (Şanlı, 1991)




Kaynakça

AYATAÇ, H.K. 1999, “Gerçek Kent Tasarımcısı Kimdir?”, 1. Ulusal Kentsel Tasarım Kongresi; Kentsel Tasarım: Bir Tasarımlar Bütünü, MSÜ Mim.Fak. Yayını, ss. 250-257, İstanbul.
ÇELİK, H.M., 2003, “Türk Kent Planlama Sisteminin Dünya Planlama Teorisindeki yeri ve Açmazları”, Planlama Dergisi 2003/4 Sayı 26, Şehir Plancıları Odası Yayını, ss. 93-105, Ankara.
ÇUBUK, M, 1997, “Kentsel Tasarım Formasyonu ve Eğitimi Sunuş Bidirisi ve Sonuç Metni”, VIII. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu 15-16 Mayıs 1997, MSÜ Mim. Fak. Yayını, İstanbul.
ÇUBUK, M., 1999, İmar Mevzuatından Şehircilik Mevzuatına Türk Şehirciliğine Sistematik Bir Yaklaşım Denemesi, MSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Yayını, İstanbul.
GÜNAY, B, 1997, “Kentsel Tasarım Kültürü ve Yaratıcılığın Sınırları”, Planlama Dergisi 97/2, Şehir Plancıları Odası Yayını, ss. 54-61, Ankara.
GÜREL, S, 1997, “Kentsel Tasarım Eğitiminin Dünü-Bügünü-Yarını”, Planlama Dergisi 97/2, Şehir Plancıları Odası Yayını, ss. 4-5, Ankara.
KARAMAN, A, 1999, “Bir Disiplin ve Meslek Olarak Kentsel Tasarımın Yeri, Konumu ve İçeriği”, 1. Ulusal Kentsel Tasarım Kongresi; Kentsel Tasarım: Bir Tasarımlar Bütünü 26-28 Mayıs 1999, MSÜ Mim.Fak. Yayını, ss. 234-239, İstanbul.
TEKELİ, İ, 1994, “Bir Kentsel Tasarım Kuramının Geliştirilmesi Üzerine Düşünceler”, Kent, Planlama, Politika, Sanat, ODTÜ Mim.Fak.Yayını, ss. 591-610, Ankara.
KÜÇÜKÇEKMECE DIŞ KUMSAL DOĞA PARKI PROJESİ



UTTA (1998) projesi /Ken YEANG (2006) projesi (www.arkitera.com)


MVRDV(2006) projesi (www.arkitera.com) Ken KUMA (2006) projesi (www.arkitera.com)
[1] Gazi Üniv., MMF Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ve Ankara Üniv., Sosyal Çevre Bilim Dalı Öğretim Görevlisi.
[2] Gazi Üniv., MMF Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi.

[3] Kapsamlı planlama, batıda, 19. Yüzyılın ilk yarısında kentsel mekanın biçimlenmesinde etkili olmuştur. Kapsamlı planlama yaklaşımında amaç, öncelikle kentin bölge içindeki yerinin tanımlaması, sosyal, ekonomik ve fiziki yapısını anlamaya çalışan "analiz" ve "araştırma"ya dayanan bir Nazım Plan üretilerek kent makro formunun denetlenmesi ve bu plana dayalı olarak tüm kentin uygulama planlarının hazırlanması şeklindedir. Çelik (2003) kapsamlı planı, toplumun fiziksel gelişimine yönelik politikalarda rehberlik yapacak, yerel yönetim karar vericileri için hazırlanmış bir kamu belgesi olarak tanımlamaktadır.
[4] Yapısal planlama yaklaşımı, fiziki bir düzenlemeden çok sosyo ekonomik verilerin değerlendirildiği alternatifli gelişme politikalarını belirleyen yazılı rapor ve ana şemadan oluşan ve bu doğrultuda eyleme dönük yenileme, koruma ve sağlıklaştırma projelerinin üretildiği ve uygulaması için gerekli örgütlenme ve finans modellerinin düşünüldüğü kentsel projeler yaratmıştır. Stratejik plan olarak da adlandırılan yapısal planlama batı toplumlarında planlama mevzuatının temelini oluşturmaktadır.
[5] Dünyadaki kent planlama anlayışında, katılımcı, belli bilimsel temellere dayanan matematiksel modellerin kullanıldığı, bilgiye ulaşmada teknolojilerin kullanımı, alternatif seçeneklerin üretilmesi, estetik, mekan kalitesinin ön plana alındığı ve toplumla birlikte yaşayan, üretilen, dinamik bir planlama yaklaşımı benimsenmektedir
[6] Batıdaki bu alt uzmanlık dallarından bazıları şunlardır: ulaşım ve altyapı planlaması, çevre planlama, bölge planlama, sosyal planlama, ekonomik planlama, konut planlaması, kent merkezi planlaması, kentsel tasarım … vb.

[7] Kentsel tasarım projelerinin en önemli aracı tasarım rehberleridir. Rehberler, belirli bir yöre için geçerli olacak tüm standartlar, yöntem ve teknikleri açıklayıcı ve yönlendirici kararlardır. Bu kararların imar planları raporundaki plan notları ve kararlarından farkı üçüncü boyut mimari karakter, detay, malzeme ve ulaşım gibi konuların yer almasıdır.

No comments: