Tuesday, January 8, 2008

PERGE-ANTALYA-KAŞ-PATARA KORİDORUNDA KORUMANIN SON 15 YILININ DEĞERLENDİRİLMESİ, SONUÇLAR VE ÖNERİLER

8-9-10 Ekim 2007,
Mağosa, KIBRIS,

INTERNATIONAL GAZIMAGUSA SYMPOSIUM 2007;
MEDI-TRIOLOGY 2 : Coastal Settlements, Culture, Conservation,

AKDENİZ ÜÇLEMESİ-II- KKK : KIYI YERLEŞİMLERİ – KÜLTÜR – KORUMA


KORUMA’NIN YASAL, YÖNETSEL, PLANLAMA VE KÜLTÜREL BOYUTLARI:
PERGE-ANTALYA-KAŞ-PATARA KORİDORUNDA KORUMANIN SON 15 YILININ DEĞERLENDİRİLMESİ, SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Doç. Dr. Mehmet TUNÇER
Şehir ve Bölge Yüksek Plancısı (ODTÜ), Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilim
Doktoru (AÜ-SBF),
Abant İzzet Baysal Üniversitesi,
Mühendislik – Mimarlık Fakültesi,
Mimarlık Bölümü Başkanı

ÖZET
Bu bildiride, 15 yıldır çalışmakta olduğum bölge olan Perge – Antalya – Kaş ve Patara kıyı koridorunda, korumanın planlama, politika ve kültürel boyutları verilecek, son 15 yılın genel bir değerlendirilmesi yapılarak sonuçlar ortaya konacaktır.
Bu kapsamda; Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi ile Antalya-Perge arasında yer alan, korunmaya değer önemli doğal, arkeolojik ve tarihsel/kültürel değerleri barındıran Alt Bölge’de; “Sürdürülebilir ve Bütünleşik Koruma”, “Havza Koruma”, “Kıyı Yönetimi”, “Kıyı Planlaması” ve “Turizm Planlaması” na girdi verecek yasal, yönetsel ve fiziksel önerilerin geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Bildirinin amacı; Antalya’nın doğusundaki Perge’den başlayarak, Patara’ya kadar ulaşan yaklaşık 200 kilometrelik kıyı bandı gerisinde doğal, arkeolojik, kentsel ve tarihsel çevre korunmasına ilişkin durum saptaması yapmak, başlıca güncel sorunları ortaya koymaktır.

ANAHTAR SÖZCÜKLER
Tarihsel Çevre, Doğal Çevre, Doğal Sit, Arkeolojik Sit, Kentsel Sit, Çevre Koruma, Koruma Planı, Kültür Bakanlığı.


I. KAPSAM
Ülkemizde 1980’den sonra çıkartılan Turizmi Teşvik ve Toplu Konut Yasaları ile kıyılarda ve doğal, tarihsel ve arkeolojik değeri yüksek olan kesimlerde koruma değerlerini tahrip edici, yer yer plansız, yoğun gelişmeler yaşanmıştır.
Perge’den Patara’ya kadar olan kıyı şeridinde, Antalya, Faselis, Olimpos, Termesos, Kaş ve Patara gibi Antik Dönemde PAMFİLYA (Pamphylia) ve LİKYA (Lycia)’nın önemli Antik Kentleri bulunmaktadır. Ayrıca pek çok doğal değer (Kıyılar, Falezler, Ormanlar, Milli Parklar, Tabiat Parkları vd) bulunmaktadır. Adı geçen antik kentler ve yakın çevreleri I. ve III. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanları olarak belirlenmiştir. Antalya ve Kaş’ta kentsel sit alanları da bulunmaktadır. 2863 (3386–5226) Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası uyarınca, 1984 sonrasında tüm sit alanlarında, 2 yıl içerisinde “Koruma Planları”nın yapılması gerekli iken, bazı yerlerde koruma planlarının hiç hazırlanmadığı, bazı yerlerde ise uzun yıllar süren bir süreç yaşandığı gözlenmektedir.

II. PERGE’DEN PATARA’YA ANTALYA KIYI ŞERİDİNDE KORUMANIN SON 15 YILI:
“Sürdürülebilir ve Bütünleşik / Entegre Koruma” kavramı; çok disiplinli yaklaşımı, tüm ilgililerin katılımını ve etkin ortaklığını destekleyen; biyolojik, kültürel ve eko sistem faktörleri tarafından etkilenen türlerin, dinamiklerin ve çevresel koşulların çoğunluğunu paylaşan, doğal topluluk gruplarını içine alan küçük coğrafi alanlardaki biyolojik çeşitliliğin korunmasını içermektedir (http://www.ioc.unesco.org).
Günümüzde; Perge’den Patara’ya kadar uzanan 200 km.lik kıyı şeridinde ve gerisinde sürdürülebilir ve bütünleşik bir koruma yaklaşımı bulunmamaktadır. Parçacı yaklaşım ve uygulamalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Koruma Kurulları ve Yerel Yönetim kararları ile sürdürülmekte, bu da yer yer doğal, arkeolojik ve tarihsel/kentsel çevre korumasına aykırı uygulamaları beraberinde getirmektedir.

II.1. ANTALYA KENTSEL SİT ALANLARI
Antalya’da 1970’li yıların sonlarından bu yana Kaleiçi, Haşim İşçan ve Balbey mahallelerinin tarihsel konut dokusu Kentsel Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır.
1980 sonrasında, Antalya çevresinde kamunun planlı yatırımları
ile (Doğu Antalya ve Güney-Batı Antalya Turizm Merkezleri, Kemer ve Belek Turizm Merkezleri) 200 000’in üzerinde turistik yatak kapasitesine kavuşması,
· Bu gelişmelere bağlı olarak ve Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki anarşik olaylar sonucunda kent, ülkenin ortalama 2 katından daha fazla oranda bir nüfus büyümesi ile karşı karşıya kalmıştır.
· Bu gelişmeler Antalya ve yakın çevresindeki doğal, arkeolojik ve tarihsel/kültürel değerleri üzerinde büyük baskılar yaratmış ve yaratmaktadır. Nazım Planların sürekli yenilenmesi (son 15 yılda 3 kez!) ve kararsızlığı, küçük ve çapsız belediyeler eline yetki verilerek uygulama planlarının yazboz tahtası haline getirilmesi de bu durumu daha vahim hale getirmektedir.

II.1.1. Kaleiçi
1980’lerin başında ODTÜ tarafından hazırlanan Antalya Kaleiçi Koruma Planı ülkenin öncü ve başarılı uygulamalarından biri olarak dikkat çekmektedir. 1975 sonrasında Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ve ödüllü “Yat Limanı” ve çevresindeki turizm ve konaklama amaçlı uygulamalar ile Kaleiçi’ndeki konut dokusu giderek pahalı, lüks sağlıklaşma ve onarım amaçlı uygulamalara sahne olmuştur. Ancak, zaman içindeki gelişmelere koşut olarak Koruma Planının güncellenmesine rağmen, özellikle dokunun iç kısımlarındaki küçük ölçekli konut dokusu ele alınamamış, yıkıp taklit “Yeni Tarihi Eser” oluşturma çabaları süregelmiştir. Koruma Kurulu kararı ile yapılan bazı uygulamalar restorasyon ilkelerine ve tarihsel/kültürel çevreye aykırıdır. Altyapı’nın uzun yıllar süren çalışmalardan sonra tamamlanmasına rağmen, Kaleiçi ve Yat Limanı yayalaştırılamamış, araç, servis ve yaya yollarının iç içeliği ile günümüzde yürünmesi zor, dar sokak dokusu ile tıkanmış durumdadır. Anıtsal nitelikteki bazı konut yapıları bakımsız, çökmeye terkedilmiş durumdadır. Kaleiçi’ndeki sosyal doku bozulmuş, yer yer değişen sosyal-kültürel doku nedeniyle konutlar terk edilmiş, Yat Limanı ve çevresi tamamen eğlence ve yeme içme mekânı haline gelmiştir. Yapılan onarımlar ve düzenlemeler ile ülkede önemli örnek uygulamalardan biri halinde görülmesine rağmen, Kaleiçi Antalyalının güvenlik, sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı ziyaret etmekten çekindiği kesimlerden biri haline gelmiştir. Doku olarak korunabilme özelliği bulunmamaktadır.

II.1.2. Haşim İşçan Mahallesi
Haşim İşçan Mahallesi, Kaleiçi’nin güney-doğusunda bulunan Antalya tarihsel kent dokusunun bir parçasıdır. 1970’lerin başında 2–3 katlı yapılardan oluşmuş bu kesimde “Koruma Amaçlı Plan”, 1996–1997 yıllarında hazırlanmıştır. Mahalle çeperleri, Cumhuriyet Caddesi üzerinde 10 kat olarak yapılaşmış, geride kalan kesim ise giderek ikincil kullanımlar, depolama ve konut alanı olarak bir çöküntü bölgesi halinde dönüşmüştür. Giderek daralan alan içinde kaçak yapılaşmalar artmış, merkez etki alanı içinde kalan bu kesimlerde korunacak tarihsel Antalya evlerinin birçoğu yok edilmiştir. Günümüzde, tek tük restore edilen yapılar dışına çok katlıların arasında sıkışıp kalmış, doku özelliğini yitirmiştir.

II.1.3. Balbey Mahallesi
Balbey Mahallesi, Kaleiçi’nin kuzey, kuzey-doğusu’nda bulunan Antalya tarihsel kent dokusunun bir parçasıdır. Merkez baskısı ile hemen tamamen yok olmuş bu kesimde “Koruma Planı” 1990 yılların başında hazırlanmıştır. Kale Kapısı çevresi ve Şarampol Caddesi’nin 1992–94 yıllarında açılan bir yarışma sonucu yayalaştırılması ile Mahalle çeperleri 4–5 kat olarak yapılaşmış, geride kalan kesim ise Haşim İşçan Mahallesi gibi giderek ikincil kullanımlar, depolama ve konut alanı olarak giderek bir çöküntü bölgesi halinde dönüşmüştür. Giderek daralan alan içinde kaçak yapılaşmalar artmış, merkez etki alanı içinde kalan bu kesimlerde korunacak geleneksel konutların ve bahçelerin birçoğu yok edilmiştir. Kalanlar ise bakımsızlık, terk edilme, ikincil kullanımlara dönüşerek bozulma gibi nitelik değiştirmektedir.

II.2. PERGE ANTİK KENTİ
Perge, Antalya’ya 17 km. doğu’da, Isparta – Alanya ana aksı üzerinde bulunan Aksu yerleşiminin 2 km. kuzeyinde bulunmaktadır. Perge üzerinde, Antalya’nın, Aksu’nun ve çevre küçük yerleşmelerinin baskısı bulunmaktadır. Aksu 6000 nüfuslu küçük bir yerleşim olmasına rağmen 75 000 nüfuslu bir Nazım Plana sahiptir. Perge Koruma Amaçlı İmar Planı 1992–1994 yılları arasında hazırlanmıştır. Bu Planda;
1. Antik Kent Giriş kapısının 2 km. kadar güneye kaydırılması, böylece antik kentin sınır dışında bırakılan birçok kalıntısının denetim altına alınması,
2. Tiyatro önünden geçen ve Tiyatro sahnesinin tahrip olmasına neden olan ana aksın yayalaştırılması, en azından ağır vasıtaların geçişine kapatılması,
3. Güney – batıda bulunan İyelik Belen Tepesinin I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilmesi,
4. Akropol ve Nekropol alanlarında öncelikli kazı alanlarının belirlenmesi,
5. Kocabelen Tepesi’ndeki Su deposu ve Fabrika binasının kaldırılması,
Koruma Planı kararı olarak getirilmiştir (Tunçer, M., 1994). Ancak bu kararların 3 ve 4. Maddeler hariç tümü günümüze kadar uygulanmamıştır.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Antalya Bölgesi Arkeoloji Araştırmaları Merkezi’nce Perge’de yürütülen Kazı ve Onarım çalışmaları kapsamında kazılar Akropolis, Sütunlu Cadde ve Batı Nekropolis’te sürdürülmektedir. Hititlerin başkenti Hattuşa’da bulunan bir bronz levhada adı geçen sınır kenti PARHA’nın PERGE olarak değerlendirilmesi sonucunda, kentin Roma Dönemi öncesini araştırmak amacıyla 1994’den beri Akropolis’te sürdürülen kazılara devam edilmiştir (Abbasoğlu, H., 2004).
II.3. KAŞ (ANTIPHELLOS) ARKEOLOJİK, KENTSEL VE DOĞAL SİT ALANLARI
Patara, Xanthos, Fellos, Antiphellos, Myra gibi Antik Kentlerin merkezinde bulunan Kaş, aynı zamanda bölgenin odağı konumundadır. Ancak, günümüzde Kaş tarihi kent dokusu hemen her yönde çok katlı ve yoğun yapılaşmalarla sarılmıştır. Yerleşik nüfusun önemli bir artış göstermemesine karşılık, yaz nüfusu ortalama 4 ila 5 oranında artmıştır. Bu gelişme doğal olarak Sit Alanları’nı değişime zorlamaktadır.


Bu makalenin devamı için bkz:

http://www.gazikitabevi.com.tr/urun/dunden-bugune-kulturel-miras-ve-koruma





Sayfa Sayısı:430
Basım Yılı:2017
Yazar: Mehmet Tunçer
Yayınevi: Gazi Kitabevi
ISBN: 9786053445227

No comments: